-3-

1.1K 26 11
                                    

Sabah annemin türküleriyle
uyandım. Sesi çok güzeldi. Ruhumu gıdıklıyordu. Gözlerimi araladım ve saate baktım. Kamp saat 8 de başlıyordu. Şimdi ise saat 6'ydı. 

''Günaydın canım''

''Günaydın anne''

'' Çabuk banyoya gir ve güzelce banyonu yap sonra yanıma gel tatlım.''

''Tamam'' dedim ve banyoya girdim. Üzerime beyaz sıfır kollu sade ve salaş bir üst, altına ise buz mavisi yüksek bel ve dar şort giydim.

Belime kadar uzanan saçlarımı düzleştirdim ve salaş at kuyruğu yaptım. Annemin yanına gittim.

'' Vay kızım çok güzel olmuşsun'' dedi.

''Teşekkür ederim anneciğim. Ama yüzüm ne olacak?'' dedim

''İşte gel odama''

Annemin odasına gittim ve bana fondöten sürdü. üzerine kapatıcı pudra. Gerçekten yüzüm iyi görünüyordu. Rimel sürdü ve likit çekti. Dudağım çatladığı için hafif pembe bir ruj sürdü. Annem beni kusursuz yapmıştı.

''Hadi gel kahvaltı yapalım'' dedi. ve mutfağa gittik.

Bir güzel kahvaltı yaptıktan sonra bana sırt çantamı getirdi. sırtıma taktı. Ona çok şey borçluyum. Bana hala küçük bebekmişim gibi davranıyordu. Servis kapımın önünde belirdi. Annemin yanağına öpücük kondurdum ve aşağı indim. Hemen servise atladım. Tam gidecekken bir ses dışarıdan geldi.

'' Bekle. Benide bekleyin!.''

Bu Can'dı. Koşarak servise bindi ve Senem'in yanına oturdu. Bir süre sonra telefonunu cebimden çıkardım. en arkada oturuyordum dörtlü koltukta. Kulaklığımı taktım ve kafamı cama dayayıp dışarıyı seyrettim. Hissizdim hiçbir şey hissetmiyordum. Çağla'nın evinin önünde durduk. Çağla büyük bir sevinçle servise atladı ve yanıma oturdu

'' Günaydın.  .. Müge. Heyy Müge''

Kulaklığımı çıkardım ve

''Efendim birşey mi dedin?''

''Evet Müge bir şey dedim. Hakkatten sana ne oluyor?''

''Hiç, sadece uykum var o kadar''

''Hmm anladım ama neşelen biraz çünkü kampa gidiyoruz. Çok eğleneceğiz.''

''Hm, anladım evet çok eğleneceğiz belli.'' dedim ve servis gökhan'ın evinde durdu arabaya bindiği gibi arkaya oturdu

''Selam kızlar''

''Selam nasılsın gökhan çok güzel olacak''

soluk bir ifadeyle

''Selam'' dedim ve önüme döndüm.

''Bunun neyi var?''

''Bilmiyorum. Uykusu varmış'' dedi Çağla.

Araba bir yerde daha durdu ve Yiğit ile Murat arabaya bindi. Yİğitte 4üncü koltuğa oturdu. Murat

''Hadi ama ben ne yapacağım siz dördünüz orayı doldurdunuz'' dedi.

''Ben kalkıyorum buraya gelebilirsin'' dedim ve ön koltuğa oturdum yani tek koltuğa sadece orası boştu ve Can'ın arkasındaydım. Umrumda değildi desem yalan olurdu. Artık tam tamına yola çıkmıştık..  Kamp alanına geldik. Hocamız Filiz hoca hepimize çadır dağıttı.Çadırlar iki kişilikti. Tabiki her işte olduğu gibi Çağlayla yana yana olacaktık. Biz çadırlarımızı yaparken Can ve Senem'de geldi yan tarafımızda çadırlarını yapmaya başladılar. Biz bir türlü yapamıyorduk. Beceremiyorduk. Can yaklaşıp

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin