İlk Aşk

-17-

MEDYA:MÜGE

Sınıfa girdiğimde hoca içeri girmemişti. Çağla yerinde oturuyordu desem yalan olurdu yine birileriyle kavga ediyordu. Geldiğimde Merve ile kavga ettiğini gördüm. Sabrım kalmamıştı artık bu kıza hemen kolundan tuttum ve ani bir hareketle kendime doğru çevirdim.

"Ne oluyor burada?"

"Sanane be. Biz arkadaşınla konuşuyoruz"

"Yanlış.. Arkadaşım değil kardeşim"

"Her neyse işte sen yürü git"

Çağla yumruğunu sıktı ve bir hamlede kızın o kırmızı saçlarını tuttu. Pardon yoldu. Ne kadar kavgaya bulaşmasamda bu sefer Çağla'ya yardım ettim. Ben diğer kıza saldırmadan o ilk davranmıştı. Saçımı elinden kurtardıktan sonra dizimle karnına vurdum. Beni itmesiyle sıralardan birine yapıştım. Sırtımın acısını umursamaz bir şekilde devam ettim. Ayağı kalktım ve saldıracakken Merve sırayı çekmesiyle karnımı patlatmam bir oldu. Patlatma diyorum o kadar acıdı ki. Masalara tutunup oturdum bir sıraya. Herkes başımıza toplanmış bizi seyrediyorlardı ayrıca gülüyorlardı. Gözlerim karardı sadece birkaç ses duyabiliyordum.

"Nasıl vurdu ama?"

"Ohaa Merve kızı pert etti."

"Helal sana Merve"

"Hahaa ezikler"

"Tuh be kız güzeldi yazık oldu"

"Owww kızı pert etmiş baksana kalkamıyor bir kere"

"Bende kim sanıyordum Mügeden başka. Bak berk, böcekmiş"

Bu ses tanıdıktı. Kafamı kaldırdım ve son sesin geldiği yöne baktım Can ve Berk denen arkadaşı dikiliyordu. Can ellerini göğsünde bağlamış bana alaylı gülümsemeyle bakıyordu.

Ayağı kalkacakken Merve ani bir hareketle saldırdı bana. Ama temas etmeden Can çermeyi taktı.

"Ne yapıyorsun be salak?". Dedi merve Can'a.

" Ona birtek ben bulaşabilirim. O bir böcek ve onu ben ezmek istiyorum."

Araya girdim

"Sen kimsin ki beni ezecekmişsin?"

"Korkulu kabusun"

"Hahahahahaa" anırarak gülmüştü Merve yerdeyken. Can elini tutup kaldırdı.

"Sınıfımdan çık" dedim sinirli bir şekilde.

"Bana mı söyledin?"

"Sağır mısın? Çık çabuk"

"Kızma Bea. Sadece senin değil ki." Yanıma yaklaştı ve makas aldı.

"Çek elini. Bu sınıftan çıkacaksın."

"Sadece senin sınıfın değil dedim."

"Senin hiç değil."

"Yanılıyorsun."

"Offf çıkacak mısın?"

"Çıkamam yok yazılırım."

"Nasıl yani?"

"Anlamıyor arkadaşlar. Zorlamayalım bence"

"Nasıl dedim"

"Bu sınıfa geldim."

"Neee"

Arkadan bir ses söylemişti bunu döndüğümde Çağla ıslak bir şekilde bize yaklaşıyordu. Beni itti ve Can'ın karşısına dikildi

"Ne dedin sen?"

"Bu sınıftayım dedim"

"Defol git be"

"İnanmıyor musun"

"Sabrımı zorlama s*ktir!"

Başka bir hoca sınıfa girdi.

"Orta ne oluto? Getin yerinite."

Can homurdanarak

"Bu ne biçim konuşuyo lan?"

Çağla sinirli bir şekilde hocaya baktı ve yerine geçti. Yerimize oturduktan sonra Can önümüze geçti. Bizim sınıftaydı cidden. Çağla yumruk yaptığı elini. Masaya vurarak sabır diledi.

Hoca Can ve arkadaşı Berk'i göstererek.

"Sittiniz demi yeni geten öğyenciter"

Can ifadesiz suratıyla hocaya bakarak

"Anlamadım?"

"Yavyum diyom ti. Siz mitiniz bu tınıfa yeni geten?"

Can Berk'e kafasını salladı. Berk ise

"Herhalde yeni gelenlerin biz olduğumuzu söylüyor. Bende anlamadım ki?"

Can hocaya dönerek

"Evet biziz."

"Hotgetiniz evlatım"

"Hoşbulduk"

Hoca derse başlarken Çağla'ya baktım ve

"Merve ile kavgadan sonra nereye gittin ve neden ıslaksın?"

"Ya şu pislik beni kapıya kadar itti. Bende dövdüm bi güzel şunu. Yere düştü benimde Burnum kanadı ve lavaboya gittim elimi yüzümü yıkarken sinirden başımı musluğun altına koydum. Geldiğimde de şu Can'ı sınıfta gördüm."

"Nasıl ya niye gelmiş ki"

Can arkasını dönerek

"Size soracak değiliz lan. İstediğimiz yere gideriz. Bide sessiz olun şu dilini bilmem ne yaptığım hocadan bi b*k anlamıyorum bide sabahtan konuşuyonuz hiç anlamıyorum"

Dedi ve önüne döndü. Önümüzde olduğu için Çağla kafasına yumruğu yapıştırdı

"Ben bu çocuğun varya"

"Lan ben senin...."

Hoca bize ddönerek

"Gentler ne oluyor oyta?"

"Ben bişey anlamadım ne söyledi siz cevap verin" dedi Can. Ben hemen hocaya gülümseyip

"Hocam iyiyiz ya siz?"

Sınıf hepsi gülmüştü başı zatenÇağla çekiyordu. Gerçekten rezil olmuştum. Soruyu yanlış anlamışım. Ben nasılsınız diye sorduğunu sanmıştım meğersemm.

Kafamı önüme eğdim. Utançlıktan kaldıramadım. Hoca gözünü kaydırdı ve tahtaya birşeyler yazdı. Can arkasını döndü ve

"Madem anlamadın niye atılıyon?"

Çağla araya girip

"Sanane" dedi.

Hoca tekrar arkasına baktı ve Çağla'ya en öne geçmesi için işaret yaptı. Çağla en ön pencere kenarına geçti. Can sırıtarak

"Hak etmişti" dedi.

Gözlerimi devirdim ve hocayı dinlemeye devam ediyordum ama nafile. Anlaşılmıyordu. Bende ellerimi masada birleştirdim ve kafamı ellerimin üstüne koydum. Önümde olan Can'ın kafasını izlemeye başladım. Çok güzel dinliyordu ama o da birşey anlamıyordu.

Ses ile düşüncelerimden sıyrıldım

"Kafamımı izliyorsun" bu Can'dı. Ve devam etti "nefesini boynunda hissediyorum". Arkasına döndü ve göz göze geldik. Ani bir hareketle arkama yaslandım. Berke'e döndü ve gülmeye başladılar.

" hayır sadece dinlenmek iiçin başımı masaya koymuştum"

"Tabi öyledir."

Zil çaldı ve hemen yerimden kalktım. Çağla'ya doğru adım atacakken kendimi yerde buldum.

"Ne o acelen mi var?"