-8-

702 15 5
                                    

MEDYA: CAN

Tam karşımda duruyordu sadece o....

" Can senin ne işin var burada?"

"Ne yani? Kibarca kovdun mu beni şimdi?"

Şaşkınlıkla ona bakarken kafasını evin içine sokup her yere baktı ve bana döndü.

" Vayy mısır, kahve... Beni de çağırmıyorsun."

Ciddi bir ses tonuyla:

" Evimi nerden biliyorsun?"

"Çağla söyledi. Neden?"

Ah Çağla ah. Herşeye burnunu sokmak zorunda mısın? Kaç kere tembihlemiştim oysa.

" Çağla mı?"

" Evet. Ben istedim. Beni kapıda mı bekletiyorsun?"

Kapıyı sonuna kadar açarak kenara geçtim ve içeri davet ettim. Ayakkabıyla eve girdi. Tabi annemin sırtı kopuyor yerleri temizleyene kadar ve Can ayakkabılarıyla eve giriyor. Kolundan tutarak.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" ayağına bakarak söylemiştim bunu.

Gözünü tuttuğum kolundan çevirerek ayağına baktı ve:

" Ne yapmışım?"

" Daha ne yapacaksın? Ayakkabıyla içeri giriyorsun. Burası sizin eve benzemez."
Dedim. Bana baktı ve

"İyi, tamam. Çıkarıyorum bari terlik ver"
Dolabı açıp ona tavşanlı terliklerimi çıkardım ve yere bıraktım. Gülerek terliği giydi ve odaya, televizyonun karşısına geldi. Mısırı ve kahveyi eline alarak televizyondaki kanalları değiştirmeye başladı. Bir yandan kahvesini yudumlarken yani benim kahvemi. Bir yandan da televizyonu kurcalıyor. Çok tatlı gözüküyor. Hemen şimdi onu yiyebilirim. Ama bu yaptığı yanlış değil miydi? Bana kalırsa sonsuza dek böyle kalsın. Ama derdi neydi bu çocuğun ne diye gelmişti ki? Hemen kumandayı elinden çekip masaya koydum ve karşısına geçtim:

"Niye geldin?"

"Gelemez miyim?"

"Sen değil miydin bana ' çok konuşmayalım yanlış anlaşılır' diyen?"

"Ta kendisi."

"EE o zaman?"

"Bugün lokantada yanınızdaki kimdi? Onu önceden de gördüğüme eminim"

Neydi bu şimdi? Beni mi düşünüyor. Gerçekten beni kıskandı mı acaba?

"Neden sordun?"

"Neden sence? Senem onu beğenmiş" kahvesini masaya bırakıp ayağı kalktı.

"Bak Müge. Ben Senem'i çok seviyorum. Başka birisine bakmasını kaldıramam."

Ben ne sanmıştım? Beni kıskandığını mı? Beni gerçekten sevdiğini mi? Benim için geldiğini mi? Çok safım ben hemde çok..

"Bana niye söylüyorsun bunları? Banane sizin aşkınızdan ve sizden?"

"Biliyorum. Ama o adamın sevgilin olması için dua ediyorum şuan"

"O benim Abim."

"Nee. Senin abin mi vardı?"

"Üvey Abim işte."

"İyi buda işime gelir. En azından üvey abin ve"

"Abimle sevgili rolü yapmamı mı istiyorsun? Sen ne dediğinin farkında mısın? Banane sevgilin abimi beğenmişse? Ben mi söyledim Beğen diye. Sen ne iğrenç bir adamsın ya? Pardon adam mı dedim?"

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin