-37-

256 14 1
                                    

Can aniden Senem'i itti ve
"Sen nasıl beni öpersin? Ne hakla nişanlı bir adamı öpersin?"..

" nişanlı adam dediğin nişanlısını değil, hala eski sevgilisini seviyor. Bak canım lütfen bana sinirlendiğin için evlenme şununla." diyip beni gösterdi. Orada gözlerim dolu bir şekilde onları izledim. Can Senem'in kolundan tutup onu odadan çıkardı ve kapıyı kilitledi. Yanıma gelip bana sarıldı. Ama karşılık vermedim. Çünkü olayın şokunu atlatamamıştım.

"Müge onun adına özür dilerim"

"Neden itmedin?"

Kollarını gevşetip gözlerime baktı. Bende gözlerine bakıyordum.

"Nasıl yani?"

"Neden itmedin onu?"

"Müge iyi misin? İttim ben onu zaten."

"Hayır, çok geç ittin."

"Sana öyle gelmiştir. Ben onu beni öptüğü gibi ittim."

Ona sarıldım ve
"yanlış anladım herhalde" dedim ve oda bana sarıldı.

1 ay sonra

"Nasıl olmuşum tatlım?" dedim dönerek gelinliğimin her ayrıntsına kadar aynadan baktım.

"Prensesler gibi" dedi Çağla bana hayranlıkla bakarken. Kısa bir süre sonra Can odama girip beni baştan aşağı kadar süzdü.

"Melek gibisin" dedi yarım ağız gülümseyerek. Kolunu bana yaklaştırdı. Koluna girdim ve aşağı indik. Gelin arabasına binip açık havada olan düğünümüze doğru yol aldık. Çağla ise önde oturmuştu. Düğünümüze geldiğimizde bizi sevinçle karşıladılar. Çağla yerde sürtünen gelinliğimi arkadan tutuyordu. Nikah şahidinin yanına geldiğimizde Çağla Çağatay'ın yanına gidip gözlerindeki yaşlarını akıtmıştı. Ona baktığımda bende duygulandım.

Artık evlenmiştik. Can'ın nişanlısı değil, karısı olmuştum. Çok heyecanlıydım. Ömrümü ömrüne vermiştim, kalbimi, canımı, hatta kendimi ona adadım. Ben onun kadını, o benim erkeğim olmuştu.

Evimize gelmiştik. Kayınbabamın yani babamın bize tuttuğu eve... Can içeriye girerken beni kucağına aldı ve yatak odasına çıkardı. Beni aynanın karşısına bıraktı ve arkama geçti.

"Güzelce yıkan, üstünü giy. Bende birşeyler almaya gidiyorum. Seni seviyorum hatunum." diyip boynuma öpücük kondurdu. Daha sonra üstümden belime kadar inen gelinliğin çapraz iplerini açtı ve odadan çıktı. O odadan çıkarken yüzümde kocaman bir gülümseyiş meydana geldi. Birkaç saniye sonra Can'ın cüzdanını odada düşürdüğünü fark ettim. Hemen merdivenlerden inip dış kapıyı açtım. İleride Can ile Senem'in durduğunu ve birşeyler konuştuklarını gördüm. Yavaşça yanlarındaki çalılıklara saklanıp onları dinlemeye başladım.

"Can sırf bana olan inadından hayatını mahvettin"

"Hayır ben Müge'yi severek evlendim. Benim olması için onunla evlendim. Sakın bunu bir daha söyleme."

"Ama o gün ben seni öperken beni itmemiştin. Hatta dudaklarını aralamıştın sonra beni itmiştin?"

"Evet, kahretsin evet. Seni unutamadım, seni unutmaya çalıştım. Seni hala seviyordum. Kırgındım. Çünkü seni çok seven bir adamı sen üzmekten başka birşey yapmadın"

"Ama şimdi seni çok seviyorum."

"Ben seni hala unutammıştım ama Mügeyi'de seviyorum. Biliyor musun beni ne kadar etkiledin?"

Senem gece ışığında parlayan gözleriyle onu dikkatlice ve net görürken ben de dolmuş gözlerimle onları bulanık bir şekilde görüyordum. Üstelik gelinlikle....

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin