-13-

495 17 7
                                    

MEDYA:CAN

Zil çaldığında heyecandan kalbim duracakmış gibi hissettim. Çağla yanıma koşarak

"Nasıl. Nasıl Müge?"

"Bilmiyorum gerçekten. Nasıl oldu ya?"

"Can olduğuna emin misin?"

"Tabikide"

"İnanılmaz. Merak ettim şimdi yaa"

Koluma girdiği gibi koridora çıktık. Beni hızla merdivenlerden indirdi. Evet bu okul çok güzel ve çok iyi bir üniversiteydi.. Annem de böyle bir okula gideceğimi hayal ediyordu. Eminim şuan annem burada olsaydı benimle gurur duyardı. Alnımdan öperdi ve'afferin kızım seni çok seviyorum'derdi. Anne duyabiliyorum. Kalbimde sesini duyabiliyorum. Gözlerim doldu. Bana ağırdı bu acı be. Yaramı sarmaya çalışırken hep aklıma geliyor. Taşıyamıyorum. İki el yanaklarımda belirdi. Çağla gözümden süzülen gözyaşlarımı sildi ve

"Herşey düzelecek canım. Merak etme yanındayım. Beraber bu zorlukları aşacağız. Şimdi anneni geri döndüremeyiz ki. Bak bende babamı kaybettim. Sen benim yanımdayken böyle yaptığımı gördün mü. Üzülme bak geçicek"

"Çok teşekkür ederim Çağla".

Bana sımsıkı sarıldı ve gözlerime baktı

" ıyyy bende seni güzel sanırdım. Ağlayınca çok çirkin oluyorsun.."

Gülümsedim ve

"Demekki sandığın kadar güzel değilmişim."

Koluna girdim ve kantine doğru illerledik. Can'ı görünce Çağla'nun kolunu öyle bir sıktım ki. Çağla bana bakıp baktığım yere baktı ve gözleri faltaşı gibi açıldı.

"Gerçekten burada."

"E-evet"

"Gel merhaba diyelim"

"Hayır sak.."

Çağla kolumdan sürükleyerek Can'ın yanına kadar getirdi beni. Can arkadaşlarından bize döndü ve ağzı açık kaldı

"Müge??"

Çağla "merhaba. Hoşgeldin" diye araya girdi.

"Sizin ne işiniz var burada?"

"Asıl senin ne işin var. " Dedi Çağla ve kulağıma eğildi" Sanki profesör ya.." dedi alaylı bir şekilde.

"Ben tam puan aldım"

"Hadi ya?  Fillerde uçuyodu zaten"

Çağlayı dürttüm ve güldü. Can'ın acayip morali bozulmuştu. Belliki arkadaşlarına rezil olmamakniçin yapmıştı. Araya girdim ve

"Bizde iyi puan aldık ama tam puan değil."

"Hmm. Sizden iyiyim yani."

Çağla küçük çaplı kalp krizi geçirdi ve

"Allahım sabır ver. Sabır" dedi ve beni de alıp yemek yemek için masaya geçti. Can ve arkadaşlarıda başka masaya otururken Emre çıkıp yanımıza geldi. Çağla gözlerini kaydırdı ve

"Buranın havası mı bozuldu Müge?"

Emre Çağla'ya baktı ve

"Bende sana hastaydım. Sensiz yapamadım ve yanına geldim."

"Sinek vızıldadı. Bilirsin Müge sineklerden nefret ederim.hadi kalkalım Müge."

Onlar atışırken bende ara ara Can'a bakıyordum. Emre far edecek ki benim baktığım yöne yani Can'a baktı.

"Abayı yakmışsın dedi ve gülümsedi"

"Sanane ya". Birşey demeden Çağla araya girmişti zaten.

" ben sana söylemedim zaten. Hem niye bulaşıyon sen bana ya"

"Kalkacak mısın masadan yoksa?"

"Yoksa?"

Elini sıktı ve kendini tuttu. Gülümsedi

"Biz mi kalkalım?"
Ben dalmasını bekledim ama son derece acayip bir tavır sergişemişti. Emre sırıttı ve

"Siz kalkın"

Çağla sinirlendi elimi tuttu ve hızlı bir hamle ile beni çekti. Karnım masaya çarptı. Nefesim çıkmıyordu çünkü masa tam karın boşluğuma gelmişti. Gözlerim karardı. Çağla elimi bırakıp yanıma geldi ve masaya oturttu. Can o sırada kahkaha atıyordu arkadaşlarıyla. Emre Can'a baktı ve

"Ne biçim bir adam bu? Sen onu seviyorsun ve şunun yaptığına bak"

"Ben onu sevmiyorum"

Sesim kısık kısık çıkmıştı. Zilin çaşdığını duyduğum gibi Emre ve Çağla koluma girdi ve beni yürütmeye başladılar

"Napıyosunuz ya? İyiyim bişeyim yok. Görende kamyon çarptı sanar. Bırakın" dedim ve ellerinden kurtuldum. Sinirliydim. Onlara değil. Can'a sinirliydim. O aptal çocuğaa.. Çağla boğuk bir sesle

"Özür dilerim Müge ya. Bilerek yapmadım inan ki."

"Off Çağlaaa. Senin suçun yok. Gidelim artık sınıfa"

Ben önden Emre ve Çağla arkadan geliyordu sınıfa girdiğimizde kırmızı saçlı yelloz yine geldi ve Emre'nin koluna girdi

"Neredeydin sen? Bi saattir seni arıyoz."

Emre'yi yanına çekti ve yerine oturtu Emre'nin sesini duyar gibiyim 'lan ben senin varya' tabi söyleyemedi.

Ben ve Çağla yerimizde otururken sınıfa hoca girdi. Bu hoca hep mi giriyor derse ya? Bide matematik. Şahsen dersi hiç dinlemedim. Eve gideceğimiz zil çaldı çantamı topladım ve Çağla'yı bekledim. Çağla'da geldikten sonra çıktık. Can tam önümüzdeydi. Özenle bakmamaya çalıştım. Ama nafile. Resmen Çağla'yı dinlemiyordum. Resmen değil yani hiç dinleyemiyordum. Çağla beni dürttü ve dikkatimi üstüne topladı

"Ona bakmaya çalışırken ben" dedi ve küçük bir kahkaha patlattı devam etti.

"Sevmediğin halin buysa sevsen nolurdu acaba." güldü ve"o benim dokunmayın uleenn." dedi ve kahkaha değil anırdı resmen.

"Ne diyon Çağla Allah aşkına yaaa. Duyacak işte"

"Kabullendin yani?"

"Tamam yaa. Hoşlanıuorum ondan."

Önüme döndüğümde Can yoktu.

"Bak. Kesin duydu. Offf napcam ya"

"Saçmalama kızım. Sessiz söyledim. Sadece gülerken biraz bağırarak güldüm."

"Biraz mı? Biraz mı Çağla?"

"Off tamam fazla abarttım."

Yürürken bir kafeye gözüm takıldı iki öpüşen çifti gördüm.

"Ayy çok tatlılar dimi Çağla"
Çağla o tarafa baktı ve kolumu tuttu

"Lan sen ne saftiriksin be. Burak seni ayakta uyutmuş baksana bu Burak"

"Ne?"

"Baksana. Bak Burak işte."

Dikkatlice o tarafa baktım. Gerçekten Buraktı. Adi herif.

"Burak?"

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin