Yüzüme vuran ışıltıyla gözlerimi araladım. Güneş ve huzur. Ellerimi belime sarılmış kollara getirdim. Gülümsedim ve kolların sahibine doğru yavaşça döndüm. Yüzündeki kusursuzluğa tekrar tekrar aşık olurken,beni kendimden geçirecek şeyi henüz görmemiştim. Gözlerini aralamış ve güneşin daha da açtığı mavi tonuyla öylece bakıyordu. Gözleri beni benden alıyordu. İşte o zaman yaşam sebebimi anlıyordum. Yavaşça yanağına uzanıp öptüm
"Günaydın" dedim ve gülümsedim.
"Günaydın." dedi ve o da gülümsedi. Ellerini belimden çekerek gözlerini ovuşturdu ve aniden yataktan fırladı.
"Ne oldu?"
"Lan saat kaç?"
"Bilmem? Niye ki?"
Sıkıntılı bir şekilde oflayarak telefonundan saate baktı.
Rahatlayarak yanıma tekrar uzandı ve yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.
"İşe geç kaldığımı sandım" dedi ve gülümsedi.
"Üç gün boyunca çıkmaman gerekmiyor mu?"
"O bir ilişkiye girdiğin zaman oluyor hatun. Biz hiçbirşey yapamıyoruz ve bende üç gün boş oturacağıma çalışayım dedim" dedi iğneleyici ses tonuyla.
"Özür dilerim Can, ama daha hazır değilim ki."
"Sorun değil." dedi ve gülümseyerek yerinden doğruldu. Yatağın yanındaki çekmeceyi açıp içinden kolyemi ve yüzüğümü çıkardı.
"Bu kolye iki defa çıktı. Bundan sonra çıkmasa çok makbule geçer. yüzüğe gelirsek, bu yüzük zaten hiç çıkmasın. Anlıyor musun?" dedi. Gülümsedim ve
"Anlıyorum" dedim. yüzüğümü, kolyemi alıp takındım.
Can yataktan kalkıp banyoya girdi. Ben de kalkıp mutfağa indim. Dolapta hazır olan kahvaltılıkları çıkardım. Daha sonra omlet hazırlamak için yumurtaları elime aldım. Güzelce omleti hazırlayıp masaya koydum. Kahvaltılıkları tabaklara koyup onları da masaya bıraktım. En son çayı demleyip odama çıktım. Can'ın banyodan çıkmasını bekliyordum. Çünkü elimi yüzümü yıkamam gerekiyordu.
Uzun bir aranın ardından Can havlu ile saçlarını kurulayarak banyodan çıktı.
"Şükür çıktın" dedim.
"Aşağıdaki banyoya girseydin ya" dedi.
"Aşağıdaki banyo mu?"
Yarım ağız gülümseyerek
"Aşağıda bir banyo olduğunu bilmiyormuydun yoksa?""Yoo, bilmiyordum"
"Seni bir evde gezdireyim karıcığım" dedi ve aynanın karşısına geçip saçlarına fön çekmeye başladı. Bende banyoya girip elimi yüzümü yıkadım havluyla kuruladım. Banyodan çıktığımda Can üstündeki t-shirtü çıkarıyordu. Bütün kaslarını görebiliyordum. Can eline gömleğini alırken bana baktı.
"Çıktın mı?"
"E-evet"
Heyecanlandığımı anlayınca
Yarım ağız sırıttı tekrar.
"kaslarım güzel mi?" diye üstüme yürüdü."Off Can," dedim sinirle.
Yanıma gelince durdu ve boyum ona göre kısa olduğu için eğilip dudaklarıma yaklaştı. Onu ittim
"Hayır, sana öpücük yok!" dedim ve aşağı indim. Masaya oturup onu bekledim. Heyecanlanmıştım çünkü onu böyle görmek kalbimin hızla çarpması demekti. O da sürekli bunu yüzüme vuruyordu. Onu öldürebilirdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk
FantasiKüçüklüğünden beri sevdiği adam ile arasındaki engeller bitmiyor. Büyük aşk, bir o kadar sorunlu olacak. Onların sevmekten de öte. Kaybedeceğini bile bile mücadele etti. Beklemediği bir anda karşılık buldu. Bu onu hayata daha çok bağladı. Ve onu asl...