-39-

254 10 2
                                    

Neye uğradığımı şaşırırken içimden ise ' her kapıya gelen Can'mı olacak?' diye geçiriyordum. Aniden kapının arkasına geçip kapatmak için hareketlenmiştim ki iri kollar buna engel oluyordu.

"Seninle konuşacağım."

"Hayır! Lütfen evimden gider misiniz? Hem üstüm de müsait değil."

"Daha iyi." diyip kapıyı sertçe ittirdi. Ben yere düşerken o içeri girip kapıyı kapadı.

"N-ne i-is-istiyorsunuz?"

"Seni istiyorum" dedi ve pantolonundaki kemerden kurtuldu.

Üstüme üstüme yürürken ben ise ellerimin ve ayaklarımın yardımıyla geriye doğru yöneliyordum.

Senem'in ağzından:

Müge'nin o halini gördüğümde sinirlerim tavan yapmıştı. Onlar bir ilişkiye giremezdi çünkü Can beni seviyordu.

Can'da ona sarılırken içimden bir parça koptu. Ama yılmayacaktım. Ben Senem'dim.

Can arabasına binip gittiği gibi uzun boylu adam saklandığı yerden çıkıp evlerinin kapısını çaldı.

"Vay vay vay. Müge hanıma bak sen. Kocasının çıkışını fırsat bilip eve erkek sokuyor. Ben şimdi sana gösteririm." diyip adamın fotoğrafını çektim ve Can'a yolladım.

Altına ise şu notu düştüm
"Karın evde parti veriyor."

MÜGE'DEN DEVAM:

"Kaçma ya. Biraz eğleneceğiz o kadar."

"İmdaat!" avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım
"Yardım edin!"

Elimden destek alıp ayağı kalktım ve yukarı doğru koşmaya başladım.

O ise arkamdan bana yetişişmeye çalışıyordu.

Odama girdiğim gibi kapıyı kilitledim. Telefonumu aramaya başladım. Ama aşağıda Unuttuğumu fark ettim.

"Çık dışarı. Çabuk çık"

"Defol buradan" dedim ve yastıkları kapıya fırlattım. Ne işe yarayacaklardı bilmiyordum ama o an bunu yapmam gerekti. Ne bulursan fırlat...

Her yerim titriyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Gözüm pencereye takıldı. 'Atlamalıyım.' dedim. 'Gerekirse ölürüm. Ama atlamalıyım' dedim. Pencereye koştuğumda kapının kırıldığını gördüm. Hareketlerimi daha da hızlandırarak pencerenin kolunu tuttum. Bu sırada o da yanıma koşup belimden kavradı ve yatağa attı.

"Lütfen, yalvarırım dokunma bana" dedim ve elimi havaya kaldırıp onu durdurmaya çalıştım.  Hayatımda en çaresiz olduğum anlardan biriydi. Ve en çok korktuğum..

"Çok yaramaz biri çıktın. İki dakikalık iş zaten" dedi ve beni daha çok korkutmaya çalıştı. Yatağa çıktı ve dizlerinin üstüne basarak bana yaklaştı.

"Lütfen bana dokunma. Ne istersen yaparım. Lütfen.!" dedim. Artık çaresiz gözyaşlarım durmuyordu. Gözlerimden hepsi özgürlüğüne kavuşup geride bıraktıkları sıcaklıklarıyla tenimi yakıyorlardı.

"Bak bitecek hemen" dedi ve gömleğinin düğmelerini açtı. Yanıma daha da yaklaştığında ayaklarımla onu geri ittiriyordum ama fayda etmiyordu. Çok güçlüydü. Ayaklarımı tutup üstüme uzandı. Elerimle onu yumruklamaya başladım

"Bırak beni, lütfen bırak." diye çaresiz hıçkırıklarım arasında kayboluyordum.

Üstümdeki atleti sıyırdı ve boğazıma öpücükler kondurdu.

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin