-43-

355 16 7
                                    

Keyifli okumalar kakaolu kurabiyelerim :*

Sabah gözlerimi midemin bulanmasıyla beraber açtım. Banyonun nerede olduğunu bile bilmiyorken Can isimli çocuğun odasına daldım. Onu yarı çıplak, görünce başım da dönmeye başlamıştı. Gözlerini kapatmış, elleri başının altındaydı. Çekinerek yanına gidip onu dürttüm.

"Şey pardon, midem bulanıyorda, banyo veya lavabo nerede acaba?" dedim. Hala gözünü açmayınca titiz bir şekilde saçlarını çektim

"Pardon?"

Gözlerini ararlarken beni görmesiyle yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.

"Günaydın hayatım" dedi. Ben ise artık günaydın bile diyemeyecek haldeydim. Midem boğazıma kadar çıkmıştı resmen. Elimle ağzımı tutup kusmamaya çalıştım.

"Müge? İyi misin?" dedi ve yerinden doğrulup omzuma dokundu
"Müge?"

Ses çıkartamıyordum. Aptal şu çocuk ya! Niye anlamıyor! Aman Allah'ım ya!

Sesimi vermeye çalışıyordum ama başarılı olamıyordum. Odayı gezmeye başladım. Banyo bulmak için. Bir kapıyı görmemle oraya doğru adımlarımı hızlandırdım. Ama arkamdan bir çift el buna izin vermeden beni kendine doğru döndürmesiyle kaslarının üzerine kustum. Bana şaşkınlıkla bakarken ben ise öğürerek kusmaya devam ediyordum. Alnımı yukarı kaldırıp beni banyoya kadar getirdi. Lavabonun önüne geldiğimde kusmaya devam ediyordum. O ise bana şefkatle yaklaşıp alnımı okşuyordu. Midemde hiçbirşey kalmayana kadar kustuktan sonra çocuk musluğu açıp yüzüme su dökmeye başladı. Havluyu getirip yüzüme tuttu.

"Özür dilerim" dedim kısık çıkan sesimle.

"Ne?" dedi

Kaslarını gösterip
"Üstüne kustum." dedim. Derin bir nefes verip korkuyu üstünden atınca

"Yok ya. Sorun değil. Sen beni boşver de sen iyi misin?" dedi ve eliyle çenemi kavrayıp yüzüme baktı. Gözlerine uzun bir süre baktıktan sonra gözlerimi kaçırdım.

"Ş-şey ben çıkayım. Sen duş al istersen." dedim ve hızlı adımlarla banyodan çıktım. Odama tekrar girip bir bez buldum. Can isimli çocuğun odasına girip kustuğum yerleri temizlemeye başladım. O ise banyodaydı.

Odadan çıkıp kendi odama geçtim. Eve bakınca her yerde ikimizin fotoğrafları vardı. Evlilik fotoğrafımızı göremediğim için evlendiğimize pek inanamadım. Belki de sadece sevgiliydik sonra ben ondan ayrılmışımdır. Sonra hafızamı kaybetmişimdir, sonra o da beni elde etmek için bu numarayı yapmıştır.? Of ne saçmalıyorum ben? Her neyse herşeyi boş geçtim de ben şu çocuğu her gördüğümde içimde birşeyler oluyor. Yani tarif edemeyeceğim şeyler. Hiç anlatamayacağım ve... Ve.... Aşk mı bu? Ben aşık mıydım şu çocuğa?

İnanmıyorum. Benden yaşça küçük şu çocuğa ben aşık mıydım? Bana abla demesi gerekirken hayatım mı demişti o? Ona haddini mi bildirmeliydim yoksa bundan hoşnut duyup keyfini mi çıkarmalıydım. Ama benden yaşça küçük görünüyordu. Ben kim bilir 30 yaşındaydım. O ise ... Aman 19 oha.! Ve akıl kazanır..ERROR...

"Oha ben kardeşim yaşındaki çocuğa mı aşığım?" diye bağırdım odada.

"Hayır! Hayır, olamaz" dedim ve etrafta gezinmeye başladım. Kapının açılmasıyla yerimden sıçradım. Şu çocuk banyodan çıkmıştı ve yine yarı çıplaktı. Kaslarından su damlaları süzülürken sanki buharlaşıyordu. Gözümü kaslarından zorla ayırıp yüzüne baktım. Kaslarına bakmamak için çaba sarfederken bana gülümseyerek bakıyordu.

"Şimdi daha iyi misin? Hastahaneye gidelim mi beraber?" diye sordu. Gözlerimi açıp

"Beraber mi?!" diye bağırdım. Bana tuhaf tuhaf bakarken
"Yani beraber mi?" diye sesimi alçaltıp tekrar sordum.

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin