-41-

273 14 8
                                    

Sabah Çağla'nın çıkarttığı seslerle uyandım. Üstünü giyiniyordu.

"Günaydın." dedim gözlerimi ovuşturarak.

Arkasını dönüp bana baktı ve gülümseyerek
"Sanada günaydın" dedi.

"Bekle kahvaltı hazırlayacağım." dedim ve ayağı kalkıp aşağı indim. Can koltukta uyumuştu. Gülümseyerek yanına yaklaştım ve yanağına öpücük kondurarak onu uyandırdım.

"Günaydın aşkım." dedim.

"Günaydın." dedi. Yerinden doğrularak aniden durdu ve
"Saat kaç?" dedi.

"6.45" dedim. Rahatlayarak yorganı üstünden kaldırdı ve banyoya doğru ilerledi. Ben o sırada mutfağa geçip çayı üstüne koydum. Kahvaltılıkları masaya taşırken çayı da demledim ve herkesi kahvaltıya çağırdım. Herkes derken zaten üç kişiydik.

Kahvaltımızı yaparken Çağla ayaklandı ve yanağıma öpücük kondurarak

"Ellerine sağlık canım. Ben kalkayım." dedi.

"Afiyet olsun da ......"

Can o sırada çayından hızla yudum alıp masanın üstündeki çantasını aldı.

"Ben seni bırakayım. Zaten şimdi işe gitmem gerekiyor." dedi.

"Yok ben giderim ya zahmet olmasın"

"Yok. Zaten üniversite yolumun üstünde." dedi. İkisi kapıya ilerlerken ben de arkalarından eşlik ettim.

"Ama kahvaltınızı yapmadınız" dedim.

Çağla
"Ben patladım." dedi.

Can yanağıma tekrar öpücük bırakırken
"Ben de çok yedim. Ellerine sağlık aşkım." dedi.

"Afiyet olsun o zaman" dedim ve gülümseyip arabaya binmelerini bekledim. Gittikten sonra kapıyı kapatıp masasayı topladım.

Ev işlerini hallettikten sonra biraz oturdum ve televizyon masasının yanındaki yemek defterini aldım. Bu gece Can ile çok güzel bir zaman geçirmeyi planlıyordum. Defteri açıp yemeklere bakındım. En uygun olan yemekleri seçip mutfağa girdim. Ama daha erken olduğu için akşam yapmaya karar verdim. Çünkü Can gece 12'de geliyordu eve. Yatağıma geçip uyumaya karar verdim. Gece 4.30 gibi uyumuştuk. Çok yorgundum ve uykum çok geliyordu.

---------------------------~-------------------------

Uyandığımda saat 3.56 idi. Canım evde çok sıkılmıştı. Hiçbiryere de gitmek istemiyordum. Yataktan kalktım ve yatağı düzenledim. Pencereden dışarı bakarken Senem'in evinden çıktığını gördüm. Apar topar taksiye doğru ilerlerken etrafına bakınıyordu. Bu hali bile çok şüpheciydi. Gözlerimi kısıp onu seyrederken taksisiyle beraber uzaklaştı.

"Hayırdır inşallah" dedim ve aşağı indim.

Telefonunu elime alıp Can'ı aradım. Kısa bir zamanın ardından telefon açıldı

"Hah. Can seni merak ettim." dedim ve karşıdan cevap bekledim.

"Pardon.?" dedi bir kadın sesi.

Şaşırarak
"Siz kimsiniz?" dedim.

"Ben Can Bey'in sekreteriyim." dedi.

"Can'ın telefonuna neden bakıyorsunuz? " dedim sinirle. Bu o kadındı. Hani beni küçük gören, Can'a yakıştırmayan.

"Çünkü Can Bey'in sekreteriyim."

"İyi de şirketteki telefonlarına bak o zaman. Can'ın telefonuna ne diye bakıyorsun. Özeli var orda.!" dedim. Daha çok sinirlenmiştim.

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin