İlk Aşk

-18-

MEDYA:CAN

" ne yapıyorsun? Sınırını aştın sen!"

"bişi yapmıyorum sen?" dedi Can

Çağla hemen yanıma koşarak beni kaldırdı. Koluma girdi ve bahçeye indik..

"Çağla ne yapıyorsun?"

Bana sırıttı ve

"Takmazsan sinirlenir. Onun olmadığını gör ve kabullen. Bak bakalım kim ezik oluyor? Çaktın?"

"Vay be. Güzel fikir. Ondan aşağı indik. Bende diyom Çağla'da bir terslik var."

"Tabi ya. Ben saldırırdım ona. Ama sinirlerine de hakim olmalısın. Ben hakim oldum. Sinirlendim ama takmadım."

Sonra sustuk. Zil sesini duyduğumuz gibi yukarı çıktık. Sınıfa geldiğimde Merve Can'a yapışmış kahkaha atıyordu. Çağla kulağıma eğilip

"Bu kız varya ne şeytan... Hani bu Emre'yi seviyordu? Tam bir yılışık"

"Haklısın"

Dedim ve sırama oturdum. Önümde oturuyorlardı. Can Merve'nin belini kavradı ve kulağına birşeyler fısıldadı. Merve bu halinden memnun olmuş ki gülümsüyordu.

Can kulağına fısıldarken bana baktı. Ben de herhalde öyle bir saat gözlerine bakmayacaktım. Gözlerimi devirdim ve tırnağımla oynamaya başladım. Çağla yanıma oturmamıştı çünkü hoca onu öne almıştı. Ağzımdan küçük bir bağırış koptu. Herkes bana bakarken ben ise kopardığım tırnağıma bakıyordum. Kan gelmeye bile başlamıştı. Can'a baktım ve gözlerime baktı. Sadece kaçırdı gözlerini.

Çağla yanıma koşarak

"İyimisin Müge?"

"E-evet iyiyim sorun yok."

"Off çok kötü koparmışsın kızım"

Çantasından çıkardığı yara bandını parmağıma sardı.
Ve tekrar öne geçti.

Merve Can'ın yanından kalktı şükür! Can arkasını dönüp bana baktı ve

"Çok eziksin be"

"Offf biri mi havlıyor" dedim ve tavana sağa sola yere masanın altına kadar baktım.

Gülümsedi ve

"Gerçektende anlıyorum" dedi ve önüne döndü.

Takmayacaktım sözde. Ama ne yapayım. İnsan ister istemez sevdiği birine karşılık vermek istiyor. Haksız mıyım?

Hoca sınıfa girdiği gibi ders anlatmaya devam etti. Ben yine dinlemedim. Yine ve yine sınavlarda mal gibi kalacaktım.

"Burak ne oldu?" kafamı sesin geldiği yöne doğru kaldırmamla Can'ı karşımda, kafasını arkaya yani bana çevirmiş bir vaziyette gördüm. Takmayacaktım. Hiç bir şey söylemedim. Sustum

"Sana bişey sordum?"

Yine sustum. Elimi masada birleştirdim ve hocayı dinlemiş gibi yaptım.

"Mügee!". Bağırmıştı.

" sana birşey sordum değil mi?"

Takma Müge takma. Hoca arkasını döndü ve bize doğru yaklaştı.

"Niye bağırıypn ten?"

"Hiç hocam sinirlendim" dedi Can. Vay be hocanın dilinden anladı. Sakın bana sorma bişi hocam lütfen lütfen. Sonra tekrar yerine doğru yürüdü. Sevinmiştim. Eğer bişi sorsaydı yine yanlış anlayacaktım. Hocada bir terslik vardı dimi? Hangi hoca öğrencisi 'sinirlendim' dediğinde bişey demeden gitmiş? Saçma