İlk Aşk

-36-

Senem uyanmış ve sinirli bir şekilde bize bakıyordu. Can mırıldanıp

"Ne oluyor burada?" diye söylendi.

"Ne mi oluyor? Siz aynı yerde uyumuşsunuz gece boyu. Hemde evlenmeden" dedi Senem.

Can "Sanane, istediğimiz zaman uyuruz. Müge benim nişanlım." dedi ayağı kalkarken.

Salona Can'ın babası girdi.
"Sabah sabah ne oluyor böyle?"

"Açıklayayım size;" dedi Senem ve devam etti. "Şu ikisi aynı yerde uyumuşlar. Kim bilir belki başka şeylerde yapmışlardır."

"Oha" dedim birden "ne saçmalıyorsun, sadece uyuduk"

Kayınbabam
"Bak Senem seni çok seviyorum. Ama onlar nişanlı, bugün uyumuşlarsa yarın ne yaparlar. Bu onların doğal hakkı" dedi.

"Ama babacığım evlenmeden böyle şeyler olmaz ki"

Babacığım mı? Babacığım mı demişti kayınbabama. Sinirden yumruklarımı sıkarken Can araya girip

"Baba şuna ne diye açıklama yapma gereği duyuyorsun? Boş insan boş konuşur. Hem sanane Senem. İster şuan Müge ile sakıncalı şeyler de yapabiliriz. Seni hiç mi hiç alakadar etmez. Görende ne yapmışız sanar. Sabah sabah bağırıyon, beynimize ettin" dedi ve banyoya doğru yol aldı.

"Babacığım artık benim babamsınız değil mi?" dedim. Çünkü aklım Senem'in o 'babacığım' lafına takılmıştı.

"Tabiki kızım. Bundan sonra senin babanım." dedi ve gülümsedi. Bende sinsi gülümseyişimi yüzüme takındım ve Senem'e baktım. Senem yüzünü buruşturup yanımızdan ayrıldı. Otuziki diş sırıtıp

"Neyse babacığım ben şu yatağı toplayıp güzel bir kahvaltı hazırlayayım"

"Ne zahmet ediyorsun kızım. Hizmetçi gelir birazdan"

"Aaaa, olmaz babacığım. Bugün benim ellerimden kahvaltı yapacaksınız." dedim ve Can'ın yatağını topladım.

Mutfağa girdiğimde Senem alel acele mutfak önlüğünü bağlıyordu.

"Ne yapıyorsun sen?" dedim.

"Kahvaltıyı hazırlayacağım" dedi sinsice gülümseyerek.

Hemen yanına gidip önlüğü tuttum ve çekmeye başladım

"Çıkar şunu, git otur kendine. Ben kahvaltıyı hazırlayacağım." dedim.

Elimi ittirerek
"Hayır, ben hazırlayacağım"

"Pislik, al sen giy. Bende böyle kahvaltı hazırlarım." dedim ve bileğimde olan tokamı çıkarıp saçıma geçirdim ve ellerimi yıkayıp dolabı açtım. İçinden domates, biber çıkardım. Senem ise bana bakıyordu ve yanıma yaklaştı.

"Çık mutfaktan, ben hazırlayacağım."

"Sen anca kendini hazırlarsın, ne anlarsın yemek yapmaktan?" dedim ve domates ile biberleri yıkadım. Bıçağı çıkarıp doğramaya başladım. Senem'in uzun sessizliği beni kuşkuya düşürürken kafamdan akan sülüksü şey gözüme kadar indi. Elimi kafama atıp yokladım ve çiğ yumurtanın kafamdan aşağıya kadar aktığını fark ettim. Yaygara koparırken Senem'e döndüm.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun ha?"

"Saçında bir kilo yağ vardı bende yağ tasarrufu olmasın diye yumurtayı kafanda kırdım."

"Ben seni öldürmez miyim?" deyip saçını tuttum ve yolmaya başladım.

"Sen nasıl kafamda yumurta kırarsın?" deyip sinirimi saçlarından çıkardım. O da benim saçımı çekmeye başladı