Günün ışıltılı güneşinin yüzüme vurmasıyla uyandım. Yüzümdeki gülümseme birden soldu.
"Ya rüyaysa?" ani bir hareketle yatağımdan fırladım. Aynanın karşısına geçtiğimde üstümdeki sarı elbiseden ve yüzümdeki makyajdan rüya olmadığını anladım. Rahatladım ama Bir şeyler eksikti.
"Kolyem? Kolyem nerde?"
Boynumda değildi ve ne yapacağımı bilmizken kendimi yatağın altında buldum.
"Nerde kolyemm?"
Yatağın altında da değildi. Daha sonra yere baktım ve yataktaki çarşafları silkeledim. Yoktu hiçbir yerde yoktu.
"Dün gece yaşananlar rüya mıydı yoksa?"
"Ne saçmalıyorsun Müge?"
Sesin geldiği yöne döndüm. Çağla okul için hazırlanmıştı.
Hemen yanına koşarak
"Dün gece Can geldi mi?"
"Evet neden?"
"Kolyem yok"
"Ne kolyesi?"
"Ahhhhhğğğ"
Dedim ve kafama vurdum. "Nerde düşürdüm ben kolyemi."
"Ne kolyesi Müge?"
"Offf. Benim kolyem" dedim ve Çağla'yı es geçip
Kıyafetlerimi aldım. banyoya girdim ve duş alıp banyodan çıktım. Saçımı kurutup düzleştirdim. Mavi sıfır kollu bluzumu giyerken
"Nerede düşürdüm acaba?"
Diye söylendimAltına mavi kotumu geçirirken
"Off salak Müge salak. Nasıl kaybedersin!"
Kot converselerimi aldım ve kahvaltı için mutfağa geçtim.
Çağla bana uzaylı görmüş gibi bakarken
"Ne kolyesi?" diye yineledi.
"Off Can dün bana hediye etmişti. İki peri vardı. Çok güzeldi çok özeldi." dedim ve ağlamaya başladım.
"Ama onu kaybettim."
Kafamı kahvaltı masasına koyup ağlamaya devam ettim.
"Müge deli misin? Dün hatırlamıyor musun?"
"Neyi?"
"İşte sana soruyorum ya. Dün bir yere mi koydun?"
"Hayır. Parti bittikten sonra Can bizi eve bıraktı. Daha sonra yatağa uzandım ve kolyemi tutup uykuya teslim ettim kendimi."
"Odandadır o zaman"
"Her yere baktım"
"Neyse geç kalacağız. Çıkalım. Geldiğimizde ararız merak etme."
"Hayır yaa! " dedim ve gözyaşlarımı sildim.
"Ağlama Müge buluruz. Bende ne oldu sandım."
"Ne mi oldu? Daha ne olsun Çağla. Kolyem kayboldu. Can'ın bana verdiği kolyem?"
Ayağı kalktı ve çantamı alıp kapıya yöneldi ben de arkasından onu takip ettim. Okula doğru yola koyulduk. Yolda Çağla birden beni durdurdu.
"Bi saniye!"
"Ne oldu?"
"Şu Çağatay değil mi?"
"Bilmiyorum o mu?"
"Vallahi de o" dedi ve gülerek yanına koştu. Koluna girip okula beraber gittiler. Ben ise tek başıma düşünceli ve korkulu bir şekilde okula gidiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk
FantasyKüçüklüğünden beri sevdiği adam ile arasındaki engeller bitmiyor. Büyük aşk, bir o kadar sorunlu olacak. Onların sevmekten de öte. Kaybedeceğini bile bile mücadele etti. Beklemediği bir anda karşılık buldu. Bu onu hayata daha çok bağladı. Ve onu asl...