-35-

282 11 0
                                    

"Hala inanamıyorum. Süper bir haber bu!"

"Ben de inanamıyorum. Çocuğa evlenme teklifi ettim."

"Ayyy yüzüğe baksana çok güzel." dedi Çağla ve yüzük olan elimi tuttu.

"Evet bende çok beğendim."

"Kızım evleniyorsun"

"Evet" dedim heyecandan gülerken.

"Ayy ben hala çok şaşkınım. Çocukluğundan beri çocuğu bekledin ve şimdi evleniyorsunuz."

Kafamı salladım ve moralimi bozup devam ettim.

"Biz şimdi 'evleneceğim' diyoruz ya, bir sorun çıkarsa? Evlenemezsek?"

"Sus kızım ya. Ağzını açma şimdi. Çok güzelde evleneceksiniz. Bundan sonra kimse sizi ayıramayacak. Ama bir kötü yanı var." dedi ve sustu.

"Neymiş o?".. Dedim.

" yanlız başıma kalacağım " dedi suratını düşürdü.

"Çağlaaa."diyip yataktan kalkıp ona sarıldım.

O da bana sarılırken gözlerim doldu

"Eğer öyle birşey olursa, yani evlenirsek seni yanıma alacağım. Sen nasıl aileni bırakıp yanıma geldiysen bende seni sırtüstü bırakmam."

"Biliyorum canım ya. Sadece çok duygulandım" dedi. Ayrıldıktan sonra ellerimi tuttu ve

"Sana çeyiz hazırlamalıyım." dedi ve güldü.

"Doğru biz çeyiz parasınıda harcamıştık"

"Evet. Zor durum paralarını çıkarmam gerekiyor."

"Seni çok seviyorum" dedim ve tekrardan sarıldım ona.

"Bende seni çok seviyorum." dedi. Daha sonra üstümü değiştirmem için odadan çıktı. Ben de üstüme pijamalarımı geçirdim. Saçımı toplarken bir yandan gülümsüyordum. Can ile evlenirsek nasıl olacağını, ondan bir daha ayrılmayacağımı düşündükçe çok mutlu oluyordum.

Çağla'dan yana sıkıntı yok. Çünkü onu bu evde yanlız bırakmazdım. Onu da alırım.

Saçımı topladıktan sonra Çağla'nın yanına gittim. Yemek yapıyordu. Ona yardım ettim ve yemeğimizi yedik. Sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkadıktan sonra Çağla beni odasına çağırdı. Odasına gittiğimde bazanın altını açmış eşyalarını kurcalıyordu.

"Ne oldu Çağla?"

"Gel gel, bak sana birşeyler vereceğim"

"Çağla daha ne zaman evleneceğimiz belli değil. Belki aylar sonra. Çünkü acelemiz yok. Ne gerek vardı şimdi"

"Nasıl ne gerek vardı.? Çok gerek vardı. Ne zaman evleneceğiniz belli olmasa da Çeyizin hazırlanması şimdi şart."

"Ay ne kadar düşünceli, iyi kalpli bir kardeş" dedim ve gülümseyip yanına oturdum.

O da gülümsedi ve eline gelin çiçeğini aldı. Ona hayranlıkla bakarken

"Nerden buldun bunu?" dedim ve elinden çiçeği aldım.

"Bu benim annemin çiçeğiydi. Bana evleneceğim zaman için verdi. Bende şimdi sana veriyorum. Çünkü ha sen, ha ben, aynıyız"

"Çağla ben bunu kabul edemem" dedim ve çiçeği kucağına bıraktım.

"Saçmalama Müge, kabul edeceksin, başka yol yok" dedi ve çiçeği bir bohçanın içine koydu.

"Çağla o senin, bana vermemelisin, önce senin çiçeği taşıman gerekiyor.".

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin