İyi okumalar...
"Annemler evlenebilmişler anlayacağın. Ama şimdi yeni bir sorun daha, onların evlenebildiğini öğrendim, kardeşimin olduğu konusunda dedemin söylediklerine güveniyorum; pişman olduğu belli. Eee şimdi ne olacak? Elimde hiçbir şey kalmadı ki. Şu an, canının çekmesiyle paraya kıyıp markete kadar gidip nutella alan, kapağını özenle açan, ve bir çay kaşığını yine özenle yıkayıp nutellasını yemeye hazırlanan birinin, kapağın üzerinde geçmiş olan son kullanma tarihini gördüğü an gibi hissediyorum."
"Nutellayı delicesine seven biri olarak, şu an gerçekten berbat hissettiğini anlayabiliyorum."
"Sence ne yapmalıyım? Boş vermek istemiyorum. Bu yolun sonunda kardeşimi bulacağıma eminim. Ayrıca bunca yıl tüm meraklarımı içime attım, annemin nasıl öldüğü konusunun da birçok şüphesi var içimde. Şimdi bir şeyler öğrenmeye başlamışken boş veremem."
"Kardeşini bulmak istiyorsun, değil mi?"
"İstemem mi? Tabi ki istiyorum."
"Benim de bir kardeşim olduğu öğrenmiştik, hatırlıyor musun? Bende onu merak ediyordum."
"Ediyordun mu? Neden artık merak etmiyorsun?"
"Çünkü onu buldum!"
*** (Burayı ayırıp ayrı ayrı bölümler olarak paylaşacaktım ama çok kısa olduğu için birleştirmeye karar verdim. Ayrı bir bölüm gibi okuyun.)
"Bunu fark ettiğimde sana söylemek konusunda çok tereddütte kaldım, kötü karşılamandan korktum. Sonra günlüğe ve geçmişine kendini fazla kaptırdığını gördüm ve biraz daha beklemeye ve emin olmaya karar verdim. Aslına bakarsan hala tam olarak emin değilim, belki biraz fazla olan bir tesadüften ibarettir bulduklarım. Bak, tahmin ettiğimizden ve senin aradığından çok daha fazlası var, bir şeyler yanlış. Adem hocanın asla çocuğu olamayacağı ve buna annenin sebep olmasından dolayı Mehmet amcanın senin peşine düştüğünden bahsetmiştin, değil mi? Aslında Adem Hoca'nın gayet sağlıklı olduğunu ve bir çocuğunun olabileceğini biliyor muydun? Bugün sen uyurken Adem hoca aradı ve bunu söyledi, o da yeni öğrenmiş. Bu işin sonunda sadece birbirimizi değil, günlükten öğrendiğimize göre teyzeni ve hatta çok sevdiğine ve özlediğine emin olduğum amcanı da bulabileceğimiz, bilmemiz gereken başka şeyleri de öğreneceğimiz en başından belliydi."
"Birbirimiz bul-"
"Sadece dinle. Sana hikayemi anlatmıştım hatırlıyor musun? Evimize yılın belli zamanları, genelde bir ayında, bir hizmetçinin yani annem olduğunu öğrendiğim kişinin geldiğini anlatmıştım. Söyler misin? Annenin yılın bir ayında neresi olduğunu bilmediğin bir yere gittiğinden bahseden sen değil miydin? Ve kurdeleli tokalar. Bileğimde bulduğun lastik tokayı hatırlıyor musun? Kurdelesi kopmuştu ve annem aldığı için o kadar değerliydi. Ya senin kurdeleli tokaların? Bir kutuda onları sakladığını biliyorum. Annen almıştı çünkü. Anlasana, senin annen yılın bir ayı evden kaybolurken, benim annem yılın bir ayı eve geliyordu. Sana orada kurdele alırken, bana da benim yanımda alıyordu. Ve bir şey daha Şara, benim babamın adı...İsmet'ti. Annemin adı ise, Melek Esra..."
VE ŞARA ŞOKA GİREREK ÖLÜR, HİKAYE BURADA BİTER.
(Tabi ki şaka yapıyorum arkadaşlar :D)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Günlük (Düzenleniyor)
AdventureTüm ailesini kaybetmiş bir kızın beklemediği bir anda bulduğu günlüğün değiştirdiği hayatı. Hayalleri ve biricik ev arkadaşıyla, yalanların yerini gerçeklerle doldurmak amacıyla çıktığı yolculuk. 'Sıradan hayatımın karanlığında kaybolup gitmişken ı...