13. BÖLÜM

7.9K 362 52
                                    

"Şara, kızım bana yardım et."

"Anne sana nasıl yardım edeceğim? Benden ne istiyorsun?"

"Telafi edemediğim hatamı kapatmalısın kızım. Bana yardım etmelisin."

"Ama anne bunu nasıl yapacağım?"

Bembeyaz kıyafetler giymiş anneme ulaşamıyordum bir türlü. O sırada omzuma bir elin dokunduğunu hissettim. Yavaşça gözlerimi araladım. "Şara hadi kalk. İyi misin?"

"Ne oldu?"

"Rüya görüyordun tatlım. Annen miydi?"

"Ah, rüya olmasına sevindim. Açıkçası korkmuştum. Günlüğü ilk bulduğum zaman gördüğüm rüyaya benziyordu. Annem, o bir hata yapmış. Bundan dolayı acı çekiyor olmalı. Hatasını kapatmam için yardım istedi. Ama nasıl yapacağım ki bunu? Hatasının ne olduğunu bile bilmiyorum. Ayrıca bu çok saçma gibi geliyor, ama rüyalarımın gerçekçiliği, bunu bozuyor." dedim. Gözlerimi ovuşturarak yatağımda doğrulmaya çalışıyordum ama pes edip kendimi geri yatağa attım. "Sanırım biraz daha uyuyacağım."

Elif üstümü örttü, odadan çıktı.

***

Yarım saat geçmesine rağmen hala uyuyamamıştım. Başım zonkluyordu. Tam kapıdan çıkacakken Elif'in sesini duydum. Biriyle sesini kısarak konuşuyordu. İstemeden de olsa söylediklerini dinledim.

"Sana adresi söylemiştim...Ne?...Tamam...Ama bu olamaz...Tamam, orada mıymış?...bekle geliyorum...görüşürüz."

Telefonu kapattı ardından kapı kapanma sesi duydum. Sanırım evden çıkmıştı. Peki bahsettiği şeyler neydi? Neyin peşinde bu kız?

Odadan çıktım. Elif evden çıkmıştı. O sırada şifonyerin üstünde bir kağıt gördüm. Üzerinde bir adres yazıyordu. Elimi üstünde gezdirdim. Tükenmez kalemle yazılmış yazı benim elimi sürmemle kağıda yayıldı. Demek ki yeni yazılmıştı. Sanırım Elif bunu telefonla konuşurken not almıştı. Eğer telefonda konuştuğu gibi gideceği yer bu adresteyse birazdan unuttuğu adresi geri almak için eve gelecekti. Adres buraya bayağı uzaktaydı. Orada ne yapacaktı ki? O sırada tahminimi doğrulacak şey oldu. Kapıdan tıkırtılar geldi. Son bir çevirme hareketiyle kapı açıldı. Gelen Elif'ti. Kapıyı açıp karşısında beni görünce şaşırdı. Kekeleyerek, "Şara kalktın mı?" dedi, bir yandan gözü bir şeyi arıyordu. Arkamda sakladığım not kağıdını çıkardım.

"Evet kalktım" dedim kağıdı Elif'e gösterdim.

"Bunu mu arıyorsun?" Korkmuş ve şaşırmış bir şekilde bana baktı. "Şara..."

Kağıdı masaya bıraktım. "Elif söyler misin bana, neler oluyor? Ne yapmaya çalıştığını öğrenmek istiyorum." dedim salona ilerledik.

"Önemli bir şey yok." dedi ve yanıma oturdu. "Telefon konuşmalarını duydum Elif. Bu adreste ne var? Biz birbirimizden bir şey saklar mıydık? Bana anlatmayacak mısın?"

"Gerçekten önemli değil. Ben sadece... uzun zamandır bir şeyi bulmaya çalışıyordum."

"Bulmak mı? Neyi?"

"Şara ben galiba annemi buluyorum, yani gerçek olmayan annemi."

"Ciddi misin? Ama bunu nasıl yaptın? Tüm ailen seni terk etmemiş miydi?"

"Evet ama bulduğum bir izle ben üç yıldır onun peşindeyim. Ama inan bana şuan anlatacak vaktim yok. Her şeyi kaybedebilirim. Gitmem lazım."

"Bende geleceğim."

"Şara, olmaz. Sınavın var unuttun mu? Gecikmeyeceğim söz veriyorum. Telefonla haberleşiriz."

"Tamam, bu seferlik böyle olsun. Ama beni merakta bırakma." dedim tam Elif kapıdan çıkacakken onu durdurdum, "Söyler misin, bunu benden neden sakladın? Sana yardımcı olmaktan başka ne yapabilirdim?" Yavaşça bana döndü. "Gerçekten önemli bir sebebi yok. Gelince konuşalım. İyi sınavlar."

Kayıp Günlük (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin