Selamun aleyküm arkadaşlar. Kısa bir bölüm olduğunu biliyorum. Evet gecikti bunu da biliyorum. Daha fazla bekletmeme için yazdığım kadarını paylaşmak istedim.
Umarım beğendiğiniz bir bölüm olur.
Ayrıca bir şey belirtmek istiyorum....... Bir hikaye yazma yarışmasına katıldım. Sonuçlar Şubat 22 de açıklanıcak. Bu yarışmada derece yapabilmem benim için çok önemli!!!!! Dua edin benim için olur mu?? Dualarınızda olmaya ihtiyacım var...
Sonuçlar açıklandıktan sonra hikayeyi hesabım üzerinden tek bölümlük hikaye olarak paylaşacağım. Desteğinizi bekliyorum....
İyi okumalar....
**********
Ah. Daha en başından hata yapmıştım. Asla kabul etmicektim böyle bir şeyi. Şu anda şık bir restorantda dört kişi bir masada oturmuş sohbet ediyorduk. Ah, pardon. Sadece şu Deniz ve Poyraz sohbet ediyordu. Hem de gülüşerek!
Dün gece Poyraz'la konuştuktan sonra uyumuştuk. Huzurlu bir uyku çekmiştim. - hayır... Sadece yatağım fazla rahat, yoksa huzurlu olmamın sebebi Poyraz'ın belimi saran kolları değil.- Uyandığım da kahvaltı yapıp babamları şirkete yolladıktan sonra odama çıkıp hazırlanmıştım. Bu sefer öğlen buluşma kararı alınmıştı.
Her zamanki sade ve şık halimle buraya gelmiştim. Üzerim de yırtık jean pantolon, siyah yetim kol ve arkasının uzun olmasına karşın önü gebeğimi açık bırakacak derecede kısa olan salaş bir bluz giymiştim. Ayağımda ise yine siyah kalın ve uzun topuklu, çizme tarzında bilek boy ayakkabılarım vardı. Saçlarım doğal dalgalı halindeydi. Güzel bir görünüme sahip olduğumu düşünüyordum.
"Ee, sen neler yapıyorsun Pelin?" yanımdaki çocuğun sesiyle ona döndüm. Murat' tı galiba adı. Hani şu Deniz'in, peşinde olduğunu iddia ettiği çocuk. Gözlerimi karşımda muhabbet eden ikiliden ayırıp ona döndüm.
"İyi işte. Bildiğin gibi."
Bildiğin gibi mi?!!?? Ciddi misin Pelin? Daha yarım saattir tanıştığın çocuğa? Bu gerçekle yüzümü buruşturdum. "Sen?" diye sordum salaklığımı gizlemeye çalışarak. Bu sorumla Poyraz beyin gözleri nihayet bizi bulmuştu.
"İyi. İş güç yuvarlanıp gidiyoruz." hafif tebessüm edip önüme döndüm. Poyraz bana anlayamadığım gözlerle bakıyordu. Daha fazla bakamadım ve gözlerimi kaçırdım. Deniz yapma bir şekilde öksürdü.
Üzerinde bu ortama göre fazla abartılı olan, kısa bir straplez elbise vardı. Makyajı yüzünde yeni bir katman oluşturmuştu adeta. Benim hemen hemen bir yıllık makyajım dı o.
"Sevgilim Murat seninle tanışmak istemiş. Bende buraya davet ettim. Umarım kızmamışsındır." dedi yapmacık bir gülümsemeyle. Bir elini Poyraz'ın masada olan koluna sarmıştı. Murat devam etti.
"Evet bir tanışmak istedim." dedi ve sırıttı. Nedense bu sırıtış midemi bulandırmıştı.
"Tanıştık işte. Sorun yok." Poyraz sert yüz hatlarından taviz vermiyordu.
"Evet, bu sayede Pelin'le de tanışmış olduk." diyip bana baktı. Poyraz'ın çenesi kasılmıştı.
"Bu görüşmeyi devam ettirmek isterim Pelin." ben ne söyliyeceğimi düşünürken Poyraz yerime atıldı.
"Görüşebileceğini sanmıyorum." dedi sert bir şekilde. Murat'ın tek kaşı havaya kalkarken nedenini sordu.
"Çünkü o evli. Ve eşinin senden hoşlanacağını söyleyemem." Murat'ın şaşkın yüzü beni buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRİCİK _ (Tamamlandı)
ChickLitİnce ve uzun bir çizgideyim. Bir yanımda somurtmak, diğer yanımda gülümsemek var. Somurtmak istemiyorum. Ama gülümsemek için de bir çaba sarf etmiyorum. Araftayım, boşluktayım. Öyle bir kararsızlıktayım ki... Bir çıkmaza sürükleniyorum... ******...