B-33

7.1K 306 37
                                    

Selamun Aleyküm!!! Multi de Selin var!!

Nasılsınız? Teşekkürler ben de iyiyim. Ramazan nasıl geçiyor? Benimde....
Neyse daha fazla uzatmayayım.
Yalnızzz... Hâla 'Veda Notu' adlı kısa hikayeme bakmadınız mı?? 😕😕😖😖😖 Oysa ki o keşfedilmeyi bekliyordu...

Neyse...😔 iyi okumalar.

*********

Selinler geleli iki gün olmuştu. Bu süre içinde Selin bana bozuk atsa da ilk günkü gibi değildi. Merve bana arka çıkmıştı. İstediğim kararları alabileceğimi söyleyip beni yüreklendirmeye çalışmıştı.

Bu iki günlük sürede Selin ile Pusat, Merve ile Yalgın hiçbir şekilde anlaşamıyorlardı. Tamam Selin ve Pusat'ı anlamıştım da, Merve ve Yalgın'a ne oluyordu?

Poyraz ise... Onunla tam 31 günümüz olmuştu. Bir ay tam manasıyla dolmuştu. Selin'in bana karşı sert tutumundan sonra Poyraz'la arama bir mesafe koymuştum. Artık eskisi gibi değildim. Tabi bunu fark etmişti. Ama ben fark ettiğini bilmiyordum. Anlamamıştır diye düşünmüştüm. Ta ki, az önce gelip bana ne olduğunu sorana kadar.

Cevap beklediğini belli eden bir surat ifadesiyle bana bakıyordu.

"B-bir şey yok."

"Var bir şey. İki gündür olabildiğince soğuksun."

"Sana öyle gelmiş." dedim ve yatağıma doğru ilerleyip yatağa oturdum. Zaman kaybetmeden geldi ve karşımda durdu.

"Bana mı öyle gelmiş? Ciddi misin? Hah!" dedi ve bir elini sinirle saçından geçirerek arkasını döndü. "Ne oldu birden bire söylesene? Ne oldu?!" Ayağa kalktım ve sırtı dönük bir şekilde olmasını aldırmadan konuştum.

"Sana bir şey olmadığını söyledim. Sadece davranmam gerektiği gibi davranıyorum." alayla güldüm ve devam ettim. "Zühre'nin de dediği gibi; bana bu kadar yakın olma. Sonuçta istemeden evlendik." Zühre'nin bana söylemiş olduğu cümleler kulaklarımdaydı. ' Abime bu kadar yakın olma. Sonuçta istemeden evlendiniz'...

Arkamı dönmüş odadan çıkacakken kolumdan tuttu. Tek kaşı havadaydı. "Zühre'nin dediği gibi derken?" sinirini dindirmeye çalışır gibi nefes alarak konuşuyordu.

"Evet. Kardeşin böyle düşünüyor. Kardeşim böyle düşünüyor. Son zamanlarda bunu çok düşündüm. Acaba onlar mı doğru olan, yoksa biz mi?" deyip son kez gözlerine baktıktan sonra elinden kurtularak odadan çıktım.

Gerçekten artık neyin doğru, neyin yalnış olduğunu bilmiyordum. Daha fazla düşünmekte istemiyordum. Az önce kararımı vermiştim. Poyraz ile konuşup aşiret mi, artık her neyse toplamasını isteyecektim. Tabi bir de bu durumu Poyraz'a açmak vardı.

Yürüyordum, ama nereye gittiğim meçhuldü. Birden kendimi konağın kapısında buldum. Hiç düşünmeden kendimi dışarı attım. Ne de olsa artık düşünmeyecektim.

Sürekli insanları düşünüp onları mutlu edebilmek için çabalıyordum. Kendi mutluluğumu göz ardı ederek. Ama ben Poyraz'la mutsuz değildim ki. Beni mutlu etmeyi biliyordu. Artık onu benimsemiştim. Onsuz yapabilirdim belki ama ailemsiz yapamazdım. Gerçi Poyraz'ın yanındayken ailemi kaybetmiş olmuyordum ki.

Sesli bir şekilde of'larken nerey gelmiş olduğuma baktım. Burası bir parktı. Saatin akşam sekiz olmasına karşın etrafta koşuşturan çocuklar vardı. Çocukları oldum olası severdim. Bu yüzden anasınıfı öğretmeni olmak istiyordum. Parkta bir bankı gözüme kestirdikten sonra o tarafa doğru ilerledim.

BİRİCİK _ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin