B-25

8.2K 398 24
                                    

Multi Pusat :) offf çok mu daş sanki....??? Acaba yeni Poyraz'ımız bu mu olsa? Değiştirelim mi sizce????!!!!!!

Pusat için yorumlarda eriyin lütfen :))) :D 

Saatlerimi verip hazırladığım bölüme vote vermeniz iki saniyenizi almıcaktır emin olun.

***********

"Çünkü SENİ SEVİYORUM!"

"N-ne?"  söylediği bende adeta bir şok etkisi yaratmıştı. Bu çıkışı beklemiyordum.

"Allah kahretsin seviyorum işte! Herşeyini hemde. Gözlerini, sesini, kokunu. Bakışların bana karşı boş olsa da seviyorum. Gülümsemeni seviyorum. İlk günden beri hemde. Düşüncelerin benim için önemli. İşte bu yüzden önemli. Lanet olsun ki benden soğuyup daha fazla uzaklaşmanı istemiyorum. Çünkü böyle olunca ben bitiyorum. Dışarı habersiz çıkmana kızdım çünkü eve geldiğimde seni burada göremeyince aklım çıktı. Seni kaybetmek istemiyorum anlıyor musun?" iki adım gerileyerek şaşkın bir biçimde gözlerine baktım. Hoşlandığını biliyordum ama sevdiğini öğrenmek, hemde ondan... Çok sert ve ani olmuştu.

   Beni kendine çekip sarıldığında bir an için benimde sarılasım gelmişti. Ama bunu yapamazdım. Ona karşı yumuşayamazdım. Hem, bu söyledikleri Deniz ile aralarındaki ilişkiyi saklamasının sebepleri olmadığı için, hem de ona karşı sevgi belirtisi gösterip boşanma işini zorlaştırmamak için. Çünkü biliyordum. Eğer ona karşı birşeyler hissettiğimi düşünürse, daha çok bağlanacaktı. Ve bu sefer başanmayı kabul etme olasılığı büyük bir oranda düşecekti.

   Göğsünde olan ellerimle onu ittirdim. Bir an için izin vermese de sonradan kendisi çekildi.Tekrar konuşmaya başladı.

"Biliyorum, sen bana karşı bir şey hissetmiyorsun. Ama bunun sebebi sensin. Bize bir şans vermiyorsun. Lütfen Pelin. Beni, aşkımı görmezden gelme." boğazımı temizleyip sesimi bulduğumda cevap verdim.

"Hayır Poyraz. Beni sevmiyorsun. Sadece öyle olduğunu düşünüyorsun."

"Ne?" 

"Evet, bak sen bir ömrünü benimle geçireceğini bildiğin için bana karşı iyi duygular beslemen gerektiğini düşünüyorsun. Psikolojin seni böyle yönlendiriyor." 

"Ne yani?" elini saçına daldırıp tavana baktı ve güldü. "Sen şu kalbimde ki hançerin doğru olmadığını mı söylüyorsun? Bana karşı boş olan her bakışında akıttığı kanları psikoloji olarak mı tanımlıyorsun?" kafasını iki yana salladı. "Ne diye söylediysem zaten. Sen duygusuz birisin. Beni anlamaman çok normal. Kafan o kadar meşgul ki dışardaki insanlarla. Gözünün önündeki hayâl kırıklığını görmüyorsun." sinirle arkasını döndü. Odadan çıkmak üzereyken sesimle durdu. Sırtı bana dönüktü. 

"Ben duygusuz değilim! Çok mu kolay oldu sanıyorsun! İki hafta içinde ortada hiçbir şey yokken kendimi evli buldum! Ne yapmamı bekliyorsun? 'Kocacım' diye koşum boynuna mı atlamalıyım? Benim bir hayatım vardı anlıyor musun? Kocaman bir geleceğim! Senin ailen bunların hepsini yıktı." son cümlemle bana doğru dönmüştü. Gözlerine son kez derin bir şekilde baktıktan sonra banyoya girip kapıyı çarparak kapattım.

   Bu olanlar çok ağırdı. Ben bunları kaldıramazdım.Kaldıramıyordum da zaten. Omuzlarımı düşürüp aynada ki yansımama baktım. Bu ben olamazdım. Ben güçlüydüm. Ne ara bu kadar acizleştim? Ne ara bu kadar koptum kendimden? 

   Oda kapısının sertçe kapandığını duyduğumda Poyraz'ın çıktığını anlamış oldum. Bu sesle birlikte, gözlerimdeki yaşlar sanki bunu bekliyormuş gibi akmaya başladı. Sinirlendiğimde ağlamaktan nefret ediyordum. Ağladığım zaman yüzümün kırmızı bir elmaya dönüşmesinden nefret ediyordum.

BİRİCİK _ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin