Selam. Uzun süre oldu biliyorum. Şimdiye kadar sabırla bekleyenlere çok teşekkür ederim.
************
Balon turumuzu tamamladıktan sonra konağa gelmiştik. Ben bavulları hazırlarken Poyraz'da bilet işini halletmişti.
Annemler düğün akşamı İstanbul'a döndükleri için babam benim için sınav işlemlerini halletmişti.
Evdekilerle vedalaştıktan sonra havaalanına doğru yola çıktık. 16 dakikadır yoldaydık ama ikimizde hiç konuşmuyorduk. Bu sessizliği Poyraz bozdu.
"Sınavların kaç güne biter?"
"Bir hafta sürer herhalde."
"Bildiğim çok güzel bir otel var. Orada kalırız."
"Hayır. Buna gerek yok. Babamlarda kalabiliriz."
"Olmaz Pelin. Rahatsızlık vermeyelim."
"Saçmalama. Babam bu söylediğini duyarsa gazabından kolay kolay kurtulamazsın." dediğimde güldü.
"Poyraz lütfen. Hem belki İstanbul'a bir daha gelme şansımız olmaz. Onlarla vakit geçirmek istiyorum." dedim ve masum olduğunu umduğum bakışlar attım.
"Tamam tamam. Öyle olsun."
"Teşekkür ederim Poyraz." dedğimde araba durdu. Havaalanına gelmiştik. Poyraz inmeden bana döndü.
"Hep böyle mtlu olacaksan ayda bir kere gelebiliriz." dedi ve arabadan indi.
Gerçektende mutlu olmam için elinden geleni yapıyordu.
Arabadan indim ve Poyraz'ın yanına ulaştım. Hava kararmıştı. Etrafta insanlar olsada yinede korkuyordum.
Poyraz bagajdan bavulları çıkardığında koluna girdim. Bana şaşkınca baktı.
"Korkuyorum karanlıktan." dedim.
"Korkmana gerek yok." dedi ve kolunu kolumdan çekip omzuma attı. Ve beni kendine çekti.
Ona güveniyordum. Neden bilmiyorum ama öyleydi işte.
Son işlemleri de hallettikten sonra uçaktaki yerlerimizi aldık.
***********
"Pelin, hadi uyan."
Bana seslenen Poyrazı duyunca gözlerimi açtım.
"Poyraz. Geldik mi?" diye uykulu halimle sordum.
"Geldik." dedi ve tebessüm ederek ayağa kalktı. Bende kalktığımda uçaktan indik.
Arabaya ulaştığımızda bavullarımızda gelmişti. Bavulları arabaya yerleştirdiğimizde yola çıtık. Hava aydınlanmaya başlamıştı ve çok yorgunduk. Bu yüzdende hiç konuşmuyorduk.
Yalıya vardığımızda arabadan indik. Poyraz ile birliktke bavulları indirdik. Yalını anahtarı bende vardı. Kimseyi rahatsız etmeden içeriye girebilirdik.
Poyraz bavulları kapıya taşırken bende çantamda anahtarlığı arıyordum.
"Ne arıyorsun?"
"Anahtarları."
"Habersiz girmemiz hoş olmaz."
"Aksine, süper olur. Süper bir sürpriz." dedim ve anahtarları bulmanın sevinci ile kapıya ilerledim. Anahtarları yavaşça kapı deliğine geçirerek kapıyı açtım. Ses çıkarmamaya özen göstererek bavulları odama çıkardık. Onları bir kenera koyduktan sonra kol çantamıda yanlarına attım. Orta boylu bavuldan eşofmanlarımızı çıkardım. Poyraz'a döndüğümde yatağa oturmuş bir şekilde beni izlediğini fark ettim. Onun için çıkardığım eşofmanı ona uzattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRİCİK _ (Tamamlandı)
ChickLitİnce ve uzun bir çizgideyim. Bir yanımda somurtmak, diğer yanımda gülümsemek var. Somurtmak istemiyorum. Ama gülümsemek için de bir çaba sarf etmiyorum. Araftayım, boşluktayım. Öyle bir kararsızlıktayım ki... Bir çıkmaza sürükleniyorum... ******...