Açıklama yok...
*********
Artık söylemeliydim. Çok bile beklemiştim. Kararlı bir şekilde ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Selin bu halime gülerken cesaretimin kırılmasına izin vermedim ve odadan çıktım. Artık onun yanındayken mutlu olmamın sebebini sorgulamak istemiyordum. Hem Poyraz beni seviyordu. Hislerim karşılıksız değildi. Daha ne demeye bekletiyordum ki sanki?
Avluda karşıma çıkan Merve ve Pusat'ı görünce duraksadım. "Poyraz'ı gördünüz mü?" şu an da neden yan yana olduklarını ve neden ikisinin de sırıttığını düşünmek için zaman kaybetmeyecektim.
"Abim mi? Şey... Sanırım çalışma odasında."
"Tamam, sağol." dedim ve az evvel indiğim merdivenleri tekrar tırmandım. Çalışma odasının önüne geldiğimde bir kez kapıyı tıklatarak içeri girdim. "Poyraz."
Cevat babanın karşısında oturan Poyraz, sesimle birlikte bana döndü. Cevat baba başını incelediği dosyadan kaldırmamıştı. Önemli birşey olmalıydı.
"Efendim?"
"İki dakika vaktini alabilir miyim?"
"Ne için?" diye sordu soğuk tavırlarına devam ederken. İçimde büyüttüğüm cesaret atağım, o böyle davrandıkça karşı takıma kaptırılan top misali oradan oraya savruluyordu. "Söylemek istediklerim var." sıkıntılı bir şekilde ayağa kalktı ve babasından izin isteyerek odadan çıktı. Ben de arkasından ilerlerken teras kata çıktığımızı fark ettim.
"Seni dinliyorum." dedi ellerini ceplerine yerleştirip manzaraya dönerken.
"Ben yalnızca beni dinlemeni değil, gözlerime bakmanı da istiyorum."
"Sana, her isteğinin gerçekleşeceğini düşündüren nedir?" kaşlarım çatılmıştı.
"Bu bir istekti. Emir değil. Allah aşkına! Neyin var senin?" karşı takıma kaptırdığım top, yarı alanıma dönerken çoktan gol olmuş ve ben 1-0 yenik duruma düşmüştüm. İtiraf Girişimi / Bölüm 1 başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
"Asıl seni neyin var? En son bir isteğini gerçekleştirdiğimde onu geri itip reddetmiştin. Neyim ben? İstediğin gibi oynayabileceğin oyuncaklarını önüne sunan bir aptal mı?"ellerini ceplerinden çıkarmış iki yana doğru açmıştı. Sinirlenmek üzereydi. Ben de öyle.
"Ne demek istiyorsun? Açık konuş."
"Demek istediğim şu ki Pelin Haznedar, artık karşında sevgisini gururunun önüne geçirmiş bir adam yok. Bu evden çıkma fırsatını kaçırdın ve böyle bir fırsat bir daha karşına çıkmayacak. Bunun olması için elimden geleni yapacağım." duraksadı ve kulağıma doğru eğilerek fısıltıyla konuştu. "Sen artık yalnızca bu evin gelinisin, benim herşeyden sakındığım karım değil. Ta ki, aklını başına toplayana kadar." ben şok olmuş bir biçimde söylediklerini düşünürken o çoktan gitmişti. Bu adamın amacı neydi?
*********
Dalgın bir şekilde, heyecanla çıkmış olduğum odaya girdim. Merve ve Selin beni fark ettiklerinda ikisi de yanıma uçtular.
"Ne oldu? Söyledin mi? Ne dedi?"
"Anlatsana.!" ağır bir biçimde gözlerimi her ikisinin de üzerinde gezdirdim.
"Ona onu sevdiğimi söylemedim. Çünkü... Çünkü, o artık... Beni sevmiyor." odayı şaşkın bir sessizlik kapladı.
"Ne demek şimdi bu?"
"Bana dedi ki; sen artık benim sevdiğim karım değilsin, ta ki aklını başına toplayana kadar."
"Oha."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRİCİK _ (Tamamlandı)
ChickLitİnce ve uzun bir çizgideyim. Bir yanımda somurtmak, diğer yanımda gülümsemek var. Somurtmak istemiyorum. Ama gülümsemek için de bir çaba sarf etmiyorum. Araftayım, boşluktayım. Öyle bir kararsızlıktayım ki... Bir çıkmaza sürükleniyorum... ******...