Eğer İstersen

31.Bölüm

Yeni yılın ilk bölümünü de sizlerle paylaşmanın mutluluğuna! Yeni yılınız kutlu olsun ve yeni yılın herkese sağlık, mutluluk, huzur ve başarı getirmesini diliyorum. Umarım her şey gönlünüzce olur!

Playlist: Güliz Ayla - Bahsetmem Lazım

---

"Kurduğunuz plan, oynadığınız oyun, taktire şayan çocuklar. Ama birde benim oyunumu görün, ha? Eminim çok beğeneceksiniz"

Kıvanç'ın alaylı ses tonuna karşın dudaklarından dökülen kelimeler büyük bir tehdit barındırıyordu. Onunla ne için ve hangi amaçla birlikte olduğumu kim tarafından ve ne şekilde öğrendi bilmiyordum ancak bunun hiçte hoş karşılamadığın farkındaydım. Kısa süreli geçen sözde ilişkimizde onu neredeyse tam anlamıyla tanımıştım.

Kendisine yapılan kötülüğü asla affetmezdi. Ve biz ona haddinden fazla büyük bir oyun oynamıştık. Eğer geçmişte bana karşı sarf ettiği kelimelerinin doğruluk payı varsa şayet... Bana karşı duygusal bir yakınlık hissediyorsa eğer işler tamamen sarpa saracak ve Ekin bu defa durmayacaktı. Defne'de yaşadıklarını bir daha yaşamamak için Kıvanç'ı ortadan kaldırmak isteyecekti.

Kıvanç'la geçen son konuşmamız zihnimde belirirken bedenimin kasılmasına engel olamadım. Benimle eş zamanlı olarak Ekin'de kasıldığında ikimizden birisinin sakin kalması gerektiğini biliyordum. Ve o kişinin ben olduğunu da...

Ekin, öne doğru bir adım atarak ateş püsküren gözlerini Kıvanç'a diktiğinde, kelimeleri ondan beklenmeyecek derecede sakindi ancak içerisindeki tehdit gözle görünür bir boyuttaydı.

"Bak koçum, her ne bokum yapmayı düşünüyorsan, yapmanı önermem. Aksi takdirde olacakların önüne geçemezsin. Eğer benim olan zarar vermeye kalkışırsan Kıvanç, ant olsun ki seni yaşatmam. Bu zamana kadar yaptığın her şeyde sıyrılmayı başardın ve bende buna müsaade ettim. Bu defa ne kaçmana izin veririm ne de benim olana elini sürmene."

Ekin'in söylediklerinin ardından Kıvanç rahatsızca yerinde kıpırdandığında buna müsaade etmeyerek hemen kendisini topladı. Suratındaki alaylı ifade tekrar yerini bulduğunda ise bize doğru bir adım attı.

Ekin, Kıvanç'ın adımıyla beni kolunun altına çektiğinde neden sakin kalabildiğini anlamıştım. Yanlarından olduğum için, Kıvanç'ın bana bir zarar vermesinden korktuğu için elinden geldiğince soğuk kanlı olmaya çalışıyor ve beni buradan götürmek istiyordu.

Gözlerim Ekin'in üzerindeyken o benim aksime Kıvanç'a odaklanmış ve onun her bir hareketini izliyordu. Kıvanç'sa...

Başımı çevirerek Kıvanç'a baktığımda suratındaki adi ifadenin daha farklı bir hal aldığını görmüştüm. Gözlerinden geçen ifadeyle ise az önce fark ettiğim gerçekliği onunda fark ettiğini...

"Güldürme beni Ekin" diyerek gözlerini devirdiğinde "Hadi ama ciddi olalım, beni tehdit edemeyeceğini ikimiz de biliyoruz. Kaldı ki etsen bile durmayacağımı... beni tanıyorsun" dedi.

Kıvanç'ın dudaklarından dökülen kelimelere ciddi bir hal aldığında kaşlarımı çattım. Suratındaki ifadeden bir anlam çıkamaya çalıştım ancak başarısız oldum. Başımı yavaşça kaldırarak Ekin'e baktığımda ise onun da suratında Kıvanç'ınkine benzer bir ifade olduğunu görerek meraklandım. Aralarında benim bilmediğim ama ikisinin geçmişinde büyük bir yere sahip olan bir olay vardı anlaşılan.

"Seni tanıdığım için söylüyorum ya zaten Kıvanç. Ve beni tanıdığını düşündüğüm için de seni uyarıyorum. Benden ve benim olandan uzak dur"

"Tüh! Bak sen şu işe. Ekin yine birilerini kaybetmekten korkuyor" diyerek Kıvanç alayla konuştuğunda Ekin gözlerini kapatıp sinirle soluyarak tekrar açtı.