Playlist: Badem ve Halil Sezai - Sonsuz Aşk
Yazmış olduğum bu bölümü, bu zamana kadar desteğini benden esirgemeyen, yazdığım her şeyi büyük bir beğeniyle okuyup beni bir diğer bölümü büyük bir şevkle yazmaya teşvik eden birtanecik dostum Hatice'ye ithaf ediyorum. Seni çok seviyorum <3
---
"Ne büyük bir aşk. Ne büyük bir oyun. Yalana karışmış iki aşık beden."
Ekin'in omuzlarında duran ellerimi indirerek birkaç adım gerilediğimde, gözlerimi Ekin'in gözlerine çevirdim. Karanlık sokakta, öfkeyle kararan gözleri içime korkunun tohumlarını atarken, arkamı dönüp dönmemek konusunda kararsızdım. Ses tonundan kim olduğunu dahi anlayamadığım ancak işleri çıkmaza sürükleyeceğine emin olduğum kişinin kim olduğunu bilmeyerek Ekin'e bakmaya devam ettiğimde, dişlerinin arasından öke kokun sesiyle "Defne" dedi.
Duyduğum sesin sahibinin Defne olmasının şokunu dahi üzerimden atmaya fırsat bulamadan, kolumdan tutulup bir anda çekilmem bir olmuştu. Afallamış bir halde kolumu tutan Defne'nin eline ve alayla suratıma bakan suratını kendimden uzaklaştırmak için bir tepkide bulunamamıştım.
"Bak sen şu işe. Hazalcıkta buradaymış" diyerek alaylı konuşmasına devam ettiğinde, kaşlarımı çattım. Ekin benden önce davranarak Defne'nin elini iterek beni ondan uzaklaştırdı.
"Sen! Ne çeviriyorsun yine!?"
Defne keyifli bir kahkaha atarak Ekin'e döndüğünde, kollarını göğsünde birleştirmişti. "Bir düşünmem lazım" diyerek alayla dudaklarını büzdü. Bu görüntüsü sinirlerimi yerinden zıplatırken girdiğim şoktan çıkarak Defne'ye doğru bir hamle yapmaya çalıştım ancak Ekin belimden tutarak buna engel oldu.
"Sizin için kötü olacak şeylerin peşindeyim sanırım"
Suratındaki sırıtış öfkemi tetiklerken, ona cevap vermek için aralanan dudaklarım diyecek söz bulamayarak tekrar kapandı. En sonunda dudaklarımdan birkaç kelime kurtulmayı başardığında "Yine ne orospuluk peşindesin!?" diyerek tısladım.
Ekin kollarını sıklaştırarak beni durdurmaya çalıştığında, kolları arasında sinirle ona döndüğümde, bakışlarıyla susmamı sağladı. Kararlı bakışlarına misafir olan öfke korkmamı sağlarken, ona itaat ederek kolları arasında sakince beklemeye başladığımda Defne keyifle bizi izliyordu.
"Çok tatlısınız. Ayrıca birazda romantik olsa gerek, en azından az önce öyleydiniz değil mi?" Sustuğunda sinir bozucu bir kahkaha ile devam etti. "Korkarım ki artık buna bir son vermeniz gerecek"
Ekin beni arkasına çekerek birkaç adımda Defne'nin yanına gittiğinde, dirseğini tutarak suratındaki alaylı ifadenin ekşimesine neden oldu. Canını yakıyor olmalıydı. Ve bu beni tatmin ediyordu. Onun canın yanmasının bir önemi yoktu.
"En başından beri biliyordun değil mi? Oyun oynuyordun!?"
Defne kolunu kurtarmaya çalışırken, Ekin buna müsaade etmeyerek inlemesini sağlayacak derecede parmaklarını koluna gömdüğünde "Yine arkamdan ne işler çeviriyorsun!?" diyerek bağırdı.
"Bırak kolumu!" diyerek çırpındığında "Kes sesini! Derdin ne senin!" şeklinde bir cevap aldı.
Ekin'in omzuna dokunarak bana bakmasını sağladım. Öfkeli bakışların hedefi gözlerimken, sakin ve mantıklı olmaya çalışarak "Bırak, Ekin" diyerek fısıldadım. Defne'nin zarar görüyor olması her ne kadar hoşuma gidiyor olsa da şuan sakin olmalıydı. Sakin olmalı ve Defne'nin amacını öğrenmeliydi. Her ne kadar bu kız hakkında aklımda birkaç teori olsa da emin olmadan bir şeyler söyleyemezdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eğer İstersen
Novela JuvenilSigarasından son bir nefes çekerek yere attığında gri dumanını başını bana çevirdiğinde dudakları arasından bıraktı. Yerdeki sigara izmaritini ayağıyla ezerek vücudunu bana çevirdiğinde gözlerini gözlerime sabitledi. Belli bir süre gözlerini dahi kı...