ŞANS

5.8K 256 10
                                    

Kaçma planları kuruyordum değil mi ? Pekala hemen arabadan inmeliydim. Zaten neden arabaya bindim ki ben ? Hastanede kalıp onlar gittikten sonra da bir şekilde tüyerdim. Böyle giyimlilerin zaten hastane masraflarını ödemiş olduklarını anlamam gerekirdi, hoş ödemeseler bile kaçacaktım zaten. Bir an önce tüymeliydim. Samet'in neden böyle baktığını bilmiyordum ama tahmin etmek zor değildi. Zaten kıyafetlerim yoksul olduğumu ele veriyordu. Eğer cüzdanı aldıysa açmasına bile gerek yoktu çünkü erkek cüzdanıydı bitmiştim. Birde arabaya binmiştim ! ve bakışlar hiçte iyi değildi. Karakola gidiyor olabilirdik. Acaba midem bulanıyor mu deseydim ? Ya da tuvalet ihtiyacımın olduğunu söyleyebilirdim. Sanırım birinci fikir daha mantıklıydı. 

''Şey...midem bulanıyorda, biraz durabilir miyiz ?'' 

''Yol durmaya müsait değil biraz sabrederseniz eve az kaldı.''

Samet imalı bir şekilde konuşunca ona baktım. Ev mi ? Yani karakola gitmiyorduk. Sevinmeli miydim bilmiyorum ama Samet hala bana kötü kötü bakıyordu. Kucağımda bir ağırlık hissedince, arabaya bindiğimizden beri konuşmayan Elif'e baktım, başını kucağıma koymuş uyukluyordu. Yüzümde oluşan tebessüme engel olamadım ve Elif'in sapsarı yumuşak saçlarını okşadım. Gerçekten güzel bir kız çocuğuydu bir eli elimi tutunca heyecanlanmadım değil. Çocukları oldum olası severdim. O küçücük, masum kalpleriyle o kadar temizlerdi ki onlar. Yanlarında hep güvenecekleri, onları asla bırakmayacak kişileri isterlerdi. Bunu çok iyi anlayabilirdim, ama onun istediğini gerçekleştiremezdim ben, ben hırsızdım istemesem de öyleydim. Eğer işe alınırsam ki bunu çok istiyordum ama bir gün her şey açığa çıktığında gidersem çok üzülürdü. Arabanın durmasıyla başımı kaldırdım ve önünde durduğumuz villaya baktım. Gerçekten büyük ve güzeldi. Bahçesi yemyeşildi, kocaman ağaçlar vardı. Hakan'ın kapıyı açmasıyla gözlerimi ona diktim yüzüme bakmadan Elif'i almak için uzandı ve kucağına alıp doğruldu, ama ellerimiz Elif'le birleşmişti ve daha tamamen dikleşemeden durmak zorunda kaldı. Gözleri bizim sımsıkı birleşmiş ellerimize kaydığında kaşlarını çattı. Ne kadar da suratsızdı böyle ! Allah ailesine sabır versin demekten başka bir söyleyeceğim yoktu. Hele ki karısı, bu adamla bir ömür geçmezdi. 

Yavaşça Elif'i uyandırmamaya çalışarak elimi elinden çektim, Hakan bir iki adım geri gidip eve doğru döndü ve yürümeye başladı bende o sıra da arabadan indim aslında kaçabilirdim ama gerçekten bir işe ihtiyacım vardı, sanırım Elif'e güvenerek bu insanlara da güven duymuştum, yani kötü insanlar olmamalarına...beni polise vereceklerinden hala şüpheliydim. Hem Samet her şeyi anlamış olsa bu kadar sakin kalmazdı değil mi ? Tamam kötü kötü bakıyordu ama hiç bir şeyde söylememişti. Belki de kılığımdan kıyafetimden dolayı öyle davranmıştı, dedim ya dış görünüşü yargılamak kolaydı. Kim bilir hakkımda neler düşünmüştü ama yine de korkuyordum. Hakan önden giderken bende  onun peşine takıldım Samet ise kısa sürede yanıma gelmiş yürüyordu. Ben şimdi ciddi ciddi bir iş görüşmesi mi yapacaktım ? Hemde böyle zengin insanlarla ? Sanırım şans bu sefer bana gülmüştü.

''Senin hırsız olduğunu biliyorum...bil istedim.''

Samet'in kulağıma fısıldadığı cümle ile yerimde çakılı kaldım, pekala o son cümlemi geri alıyorum, şans mı ? Bana mı ? Gülmüş mü ? Hadi canım. 

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Lütfen Defne gerçekçi ol !

O şans sana hiç uğramadı. 

Uğramayacakta. 








YALANCI DADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin