Eve geldiğimizde Hakan hala biz giderken oturduğu yerde oturuyordu. İçeriye girdiğimizde bize kısa bir bakış atıp 'Hoş geldiniz' diye mırıldanmıştı. Bakışlarımı onun üzerinden çekip Samet'in kucağındaki sarı cadıyı kucağıma aldım. Uykusu gelmişti ve tabiri caizse ayakta uyuyordu. Biz yukarı çıkarken göz ucuyla Samet'in Hakan'ın yanına gittiğini görmüştüm.
________________________
Sonunda yatağıma girdiğimde aklımda hala bugün olanlar vardı. Yüzümde kendime engel olamadığım bir gülümseme oluştu. Olacağına varırdı ya, hayırlısıydı. İçimde ki rahatlamayla gözlerimi kapattım.
________________________
''Defneeee. Defneeee hadi uyan.''
Gözlerimi zorlukla açmıştım. Üzerimden tır geçmiş gibi hissediyordum.
''Güzelim neden yatağımda zıplıyorsun ?'' Uyku mahmuru kısık sesimle sormuştum saçları birbirine girmiş cadıma.
''Çabuk olcakmışşın Samet aşkım seni bekliyoy.''
''Neden çabuk olmak zorundayım ?''
''Bilmiyoyum ama çooookk acele et.''
Ne oluyordu sabah sabah Allah aşkına ? ''Tamam canım in sen, ben geliyorum hemen.''
Elif odamdan çıkarken bende ayağa kalktım. Hemen yatağımı düzeltip elimi yüzümü yıkadım ve pijamalarımla aşağı indim.
Salona geldiğimde mutfaktan gelen sesleri duymuştum. Kahvaltı mı hazırlıyorlardı. Hızlı adımlarla mutfağa girdiğimde gördüklerimle şok oldum.
Masada yok yoktu !! Şaşkınca mırıldandım. ''Samet ?''
''Günaydın güzellik.''
''Günaydın da...Ne yapıyorsunuz siz, saat daha çok erken işe gitmeniz için.''
''Safım benim, kahvaltı sizin için, Hakan ve sen için. Ben küçük aşkımla dışarıda yiyeceğim.''
İyide bu sofra neydi böyle iki kişi için hemde ?
''Bakma öyle hadi yardım et.''
''Üstümü değiştireyim o zaman.''
''Hayır hayır böyle kal.''
''Ama -''
''Defne hadi yaydım etşene.''
''Tamam'' diye mırıldanıp bende bir işin ucundan tutmuştum.
______________________
Sonunda işimiz bittiğinde hepimiz birbirimize bakıp gülümsemiştik. Samet ve Elif çıkmadan önce elime iki tane bilet tutuşturmuştu. Sinema biletiydi. Bir şey sormama izin vermeden lafı ağzıma tıkayıp evden çıkmışlardı. Bende ne yapacağımı bilemeden elimdeki biletleri buz dolabının üzerine mıknatısla yapıştırmıştım, boş boş ayakta dikilirken ne yapacağımı düşünüyordum ki merdivenden gelen adım seslerini duyunca heyecanla tezgahın başına gittim ve suyu açıp ellerimi yıkarmış gibi yaptım. Sonrada yaptığıma anlam veremeyip musluğu kapattım arkamı döndüğümde Hakan'ı kapıya yaslanmış bana bakarken bulmuştum. Gözleri üzerimi tararken yanaklarım kızarmıştı. Bende başımı hafifçe öne eğip kendime baktım. Baloncuklu pembe pijamam gerçekten çok güzeldi !!!
''Samet ve Elif nerede ?''
Hakan'ın sesiyle başımı kaldırıp ona baktım.
''Dışarıda yiyeceklermiş.''
''Peki bu sofra ne, bu kadar şeyi biz mi yiyeceğiz ?''
Ne odundu şu adam ya.
''Ben kalktığımda bilmiyordum onların çıktığını'' diye mırıldandım utançla, yalan söylemiştim resmen. Ama ne yapsaydım aklıma bir anda bu gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI DADI
RomanceHakan Yükseloğlu , Saygın, zeki, yakışıklı ve aynı zamanda soğuk ve suratsız bir iş adamı. Defne Sarkıt , Kimsesiz, neşeli, hayat dolu, güzel bir hırsız. Samet Yükseloğlu , Çapkın, deli dolu, zeki ve yakışıklı bir iş adamı. Elif Yükseloğlu , Dayısın...