DOĞUM GÜNÜ

3.1K 133 5
                                    

Lavaboda işlerimi halletmiştim. Bugün doktora gideceğimiz için üstüme daha düzgün bir şeyler giydim ve yatağımı da toplayıp aşağı indiğimde ortalıkta kimseyi göremedim, sanırım mutfağa geçmişlerdi. Mutfaktan gelen seslerde öyle olduğunu kanıtlıyordu. Yarım saat önce yaşadıklarım aklıma gelince gülümsedim sabah sabah güzel bir heyecandı başımı iki yana sallayıp derin bir nefesle mutfağa ilerledim.
_______________________

Samet kahvaltıyı hazırlamıştı. Sadece çayların dökülmesi gerekiyordu onu da ben yapardım, tam ayağa kalkmıştı ki elimle durmasını işaret edip ocağa ilerledim.

Çayları doldurduğumda bende sofraya oturmuştum. Tabii ki Elif'in yanına. Hem kendim yiyip hem ona yedirirken her zaman ki gibi küçük çenesi durmuyordu.

"Defne ?"

"Kuzum ?"

"Bugün dayımla hastaneye gidiyoysunuz dimi ?"

"Evet bebeğim."

"Ben ne olucam o zaman ?"

"Temizliğe gelen Ayşen Hanımla duracaksın biz zaten çok uzun kalmayacağız hemen geliriz."

"Hayıy."

Elif'in birden bağırmasıyla şaşırarak ona baktım. Sadece ben değil Hakan'da şaşırmıştı. İlk kendine gelen Hakan oldu.

"Dayıcığım, bağırmama konusunda anlaşmıştık."

"Ama duyduk yere bağırmadım ki. Heyecan yapaysam bağırabilirdim."

"Evet ama heyecan yapacak bir şey yok. Neden bağırıyorsun ?"

Hakan Elif'le konuşurken gözüm Samet'e kaydı. Keyifli bir şekilde kahvaltısını yapıyordu. Artık tanımıştım onu, bu ikisinde vardı bir şeyler.

"Hemen gelmeyin eve."

"Neden ?"

"İşte."

"Geçerli bir neden söylemezsen bu isteğini yerine getiremem."

"Defne hep benimle ilgileniyoy. Siz işe gidince biz oyun oynuyoyuz, sonya bazenleri beni payka götüyüyor. Beraber kek yapıyoruz ama onunla kimse ilgilenmiyoy. Onunda canı sıkılır. Onu dolaştırsana."

Küçük cadıyı ağzım açık dinliyordum. Bu lafları kesinlikle Samet'ten öğrenmişti.

"Dayıcığım daha geçen gün sinemaya gittik ya beraber."

"Olsun. Bir daha gidin."

"Aşkım hadi kahvaltını yap."

Samet'in cümlesinden sonra küçük cadı konuşmamış kahvaltısına gömülmüştü. Ara sıra çayını içermekten başka karışmamıştım.

_______________________

"Defne gel otur karşıma."

Dolaba yerleştirdiğim son tabaktan sonra dolabın kapısını kapatıp Samet'e döndüm. Sorguya çekilecektim belli ki.

"İşe geç kalmıyor musun ?"

"On dakikadan bir şey olmaz."

"Peki."

Oturduğumda gözlerinin içine baktım.

"Dün Hakan senin odandaydı değil mi?"

Bir telaşla cevap verdim.

"Evet ama yanlış anlaşılacak bir durum yok, gerçekten. "

"Biliyorum, dün sizi arabadan inerken gördüm odama çıktım hemen belki oturur konuşursunuz diye. Sonra sizin odalarınıza çıktığınızı duydum, biraz oyalandım uyuyamamıştım zaten aşağı ineyim dedim, sonra senin ağladığını duydum gelecektim aslında ama Hakan'ın sesini duyunca aşağı indim direk."

YALANCI DADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin