BABA ?

3K 98 12
                                    

''İn.''

''Bırak kolumu pislik -''

Saçlarımı kavrayan güçlü elle acı bir inleme çıktı ağzımdan.

''Kemal kızın canını yakma.''

''Patron -''

''Kemaal.''

Kemal denen herif kulağıma eğilip fısıldadı. ''Dua et ki benim insafıma kalmadın yoksa o ısırığın acısını çok fena çıkarırdım senden.''

''O biraz sıkar canım. Silahsız gel, kim kimden acı çıkarıyor görürüz. Sokak kızıyım ben kendimi korumasını iyi bilirim.''

''Seni küçük cadı. Yürü !''

Kolumdan çekiştire çekiştire ormanlık alanda ağaçların arasında kaybolan bir depoya soktu beni. Aslında dört kişiydiler ellerinden kurtulurdum ama hepsi silahlı adamlardı. Ayrıca ellerim arkadan bağlıydı. 

''Şuraya bağla.'' Adamın gösterdiği yerde eski bir sandalye vardı. Kemal beni sürükleme devam edip sertçe sandalyeye oturttu ve ayaklarımı bağladı. 

Adi herif öyle sıkı bağlamıştı ki bileklerim sızlıyordu.

Adını bir türlü hatırlamadığım adam tam karşımdaki eski deri bir koltuğa oturdu. 

Tiksintiyle yüzüne baktım.

''Ne istiyorsun benden.''

''Annenin borcuna karşılık seni veya kalan borcun tamamını.''

Şaşkınlıkla suratına baktım. Onca sene sonra beni borç için mi kaçırmıştı yani ?

''Sen dediğinin farkında mısın ? On üç yıl geçmiş aradan. Ne borcu ?''

Tiksinç bir gülümsemeyle bana doğru eğildi. ''Anneni bulduğumda neredeyse ölüyordu. Küçük sayılırdı, yirmi iki yaşındaydı. Birinden kaçıyordu ve hiç bilmediği bir ülkeye gelmişti. Neden kaçtığını hiç anlatmadı ama onu bulmalarından çok korktu her zaman. Bende onun canını kurtardım. Mekandaki kadınların aksine o sadece sahne alıyordu. Nilgül'le yakın arkadaşlardı. İkisi de istemedikleri hiç bir şey yapmadılar. Ama annen bir gün benden yüklü miktarda bir para aldı. Ne yapacağını hiç söylemedi aldığı o parayla kaçmaya çalışmadı... Tahminimce o parayı, onu bırakması karşılığında peşindeki adama verdi. Ama bunun bana bir geri dönüşü olmak zorundaydı. Bir anlaşma yaptık, o anlaşmaya göre borç ödenene kadar mekanda sahne almak zorundaydı eğer o yapamazsa ve olursa, onun çocuğu devam edecekti. Bakıldığında basit bir anlaşma ama bu işlere bir giren bir daha kolay kolay çıkamaz. 

Sevdiği bir adam vardı. Her gün gelir anneni dinlerdi. Sonra sana hamile kaldı. Seni öğrendiklerinde kaçmaya çalıştılar ama kaçamadılar. Baban o kargaşada vuruldu. Ağır yaralıydı öldü mü kaldı mı bilmiyorum. Onu orada bırakmak zorunda kaldım. Daha sonra, eğer yaşarsa başımıza bela olmaması için yerimi değiştirdim. Ben kötü biri değilim. Kimseyi zorla tutmuyorum yanımda. Çalışmak isteyen çalışır, bende çalışanımı korurum. Ama bana ödenmesi gereken bir borç varsa işte o zaman durum değişir. Annen babandan sonra seni istemedi annene bir şey olursa benim elime kalacaktın çünkü, yani seni düşündüğü için senin ölmeni istedi. Ama sen yaşama tutundun. Nilgül bile yakın arkadaş olmalarına rağmen bu kadarını bilmiyordu. O seni yaşatmak istedikçe annenle araları açıldı'' durup derin bir nefes aldı, ben ise duyduklarımın şokundan çıkamamıştım. Beni hayatımın mahvolmaması için mi istememişti ? Babam. Onu sevmiş miydi ? Benim için kaçıp ölmeyi mi göze almışlardı ?

''Gelelim asıl konumuza...yirmi iki yaşındasın tam anneni bulduğum yaş... ve ödenmesi gereken bir miktar borç hala duruyor...Ya borcun kalanını öde yada annenin yerine mekanımda çalış. Nasıl çalışırsın umrumda değil. Ama o borç ödenecek. Ben kimsede paramı bırakmam.''

YALANCI DADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin