TATLI RÜYALAR SEVGİLİM

3.7K 180 9
                                    

Araba evin önünde durduğunda hala gülümsediğimi fark ettim. Göz ucuyla gördüğüm kadarıyla Hakan'ın da benden pek bir farkı yoktu. Ben bu konularda acemiydim, hiç sevgilim olmamıştı. Yiyecek ekmek aramaktan gönül işlerine ayıracak vaktim kalmıyordu haliyle. Hakan'ın deneyimi olmuştu her ne kadar kötü bir olay yaşasa da, fakat benimle tekrar yaşamak istemişti. Bunu bilmek bana yeterdi. 

Ben arabanın ön camına dalmış öyle düşünürken Hakan'ın bana seslendiğini biraz geç duymuştum.

''Defne ?''

''E ..efendim.''

''İyi misin ?''

''Evet, neden ?''

''Yaklaşık üç dakikadır gözlerini cama dikmiş bakıyorsun.''

''Şey...dalmışım da ben..ondan..''

Gamzelerini sergileye sergileye gülümsediğinde kalbim kendini kaybetmişcesine, bana kalp krizi geçirtmek istermişcesine atmaya başlamıştı. 

Evet gamzesi vardı. 

İtiraf ediyorum çok kıskanmıştım.

''Hadi inelim artık.'' 

Başımı salladım hemen, kendime gelmeye çalışarak derin bir nefes aldım ve çantamı elime alıp kapının kolunu çektim. Arabadan indikten sonra yan yana yürümeye başladık. Tam kapının önüne gelmiştik kapıya vuracaktım ki Hakan'ın kolumu tutmasıyla ona baktım.

''Defne, biliyorsun ki Elif biraz sorun çıkarabilir. İlişkimizi alıştırarak, ima ederek söylersek daha iyi olur. Çok büyük bir sorun çıkaracağını sanmıyorum ama yine de yavaştan almakta fayda var.''

Ah bilmiyordu ki küçük cadımızın bizi birleştirmek için planlar yaptığını. İş birlikçim olduğunu !!

Yine kabul edip başımı salladım. ''Tamam, bende arada sorun çıkmasını istemem.''

Tekrar gülümseyip başını salladı. Gülümseme be adam !! Kalbim var benim !!

Elini cebine sokup anahtarı çıkardı. Ah neden benim aklıma gelmemişti sanki ? Bende anahtarımı yanıma almıştım ?

Hakan kapıyı açtığında gözlerim direk salonu buldu. Ortalıkta kimse görünmüyordu. Uyumuş olmalıydılar. Aksi halde Samet yayılarak oturduğu koltuğundan kolay kolay kalkmazdı. Sessiz olmaya çalışarak ayakkabılarımızı çıkarıp rafa koyduk. Yine aynı sessizlikte Hakan kapıyı kapatıp bana döndüğünde aynı anda 'iyi geceler' dedik sanki aynı kata çıkmıyormuş hatta içten geçişli yan yana odalarda kalmıyormuş gibi. Sonra bu saçmalık onun da aklına gelmiş olmalı ki gülmeye başladık. 

''Hadi çıkalım artık, yoksa uyanacaklar.''

''Tamam sustum'' dedikten sonra merdivenlere yöneldim. O da arkamdan geliyordu. 

______________________

Odalarımızın kapısına geldiğimizde birbirimize baktık, baktık, baktık...

Ve odalarımıza girdik !

Tamam zaten odalarımıza girecektik ama bu kadar hızlı olması da gerekmiyordu ki, ne bileyim en azından tekrar bir iyi geceler faslı olabilirdi mesela. Hayal kırıklığıyla başımı önüme eğmiştim ki aklıma bu gece geldi. Birden neşelendim.

Neyse diyip boş verdim. Bende de vardı biraz dengesizlik.

Mutlulukla derin bir nefes aldım, bu gece harika geçmişti, her ne kadar bayılmış olsam bile. 

_______________________

Lavabodan çıkıp baloncuklu pijamalarımı giymiştim. Bir elim ensemde diğer elim belimde odamda volta atıyordum. Hayır yani bir 'iyi geceler' diyebilirdim. Neden direk odama giriyordum ki. Hakan bu konuda hassastı zaten, söyleseydim ağzıma yapışmazdı ya. Yüzümü buruşturarak yürümeye devam ettim.

(Diğer yanda Defne ile aynı halde olan bir adet Hakan vardı. Bir el ensede diğer el belde oda da sağa sola volta atsa bile gözlerini kapıya dikmişti. 

En azından iyi geceler deseydi ya, acaba kaba mı davranmıştı kıza ? Evet evet kesinlikle kabalıktı yaptığı. Ağzına yapışmazdı ki. Hemde sevgili olmalarının ilk gününde. Kim bilir nasıl bir hayal kırıklığı yaşamıştı Defne. Acaba şimdi gitse... yok uyumuştur bu saatte. Kırk beş dakika olmuştu çünkü ! Ama ya uyumadıysa ? Seslense miydi acaba ? Öyle de olmazdı ki ? Ne diyecekti 'pardon iyi geceler demeyi unutmuşum da kırk beş dakikadır onu düşünüyordum şimdi karar verdim söylemeye 'iyi  geceler' mi ?' Olmazdı. Derinden bir of çekti. On sekizlik bir oğlan değil ki o. On sekizlikler bile ondan daha iyi davranıyordu kesin. Koskoca adamdı neydi bu haller ? Kararını verdi girecekti odaya, uyuyor ise sessizce geri çıkacaktı. Uyumuyor ise bir şeyler gevelerdi ve iyi geceler diyerek rahatça gelir yatardı yatağına. Evet  bu iyi bir fikirdi. Vazgeçmemek için düşünmeye gerek bile duymadı ve hızla adımlayıp Defne'nin odasına daldı.)

Bir anda yerimde sıçramıştım. Hakan'ın odama tabiri caizse dalmasını beklemiyordum. Far tutulmuş tavşan gibi kala kalmıştım. 

''Ben bir şey soracaktım sana ondan böyle girdim odana kusura bakma.''

''Y..yok önemli değil, ne soracaktın sen ?'' Pekala nefesimi düzene sokmam gerekiyordu. 

Hemde hemen.

''Yarın hastahaneye gideceğim de sende benimle gelebilir misin diyecektim.''

''Ne hastahanesi ? Bir şey mi oldu? İyi misin ?'' 

''Evet iyiyim. Migren için kontrolüm var. Samet yarın müsait değil girmesi gereken iki toplantı var. Ben pek kendimde olmuyorum o sıralar çok yoğun bir baş ağrım oluyor. O yüzden sana sordum.''

''Tabi gelirim... ama Elif ?''

''Ben konuşurum diğer yardımcıyla, bir iki saat fazladan kalır Elif'ile. Uzun sürmez zaten.'' 

''Tamam.''

Evet tekrar bakışma başlamıştık. Sessizliği ben bozdum. 

''İyi geceler.''

''İyi geceler'' dedi o da. 

Ama bir anda beni öpmesini beklemiyordum tabi.

Dudakları dudaklarımın üzerindeyken yere yığılmamak için zor duruyordum ayakta. Bu konuda tecrübeli olduğunu hatırladım sonra, kolları belimi sımsıkı sarıp beni kendine yasladığında ellerim, değiştirmiş olduğu tişörtün yakalarını buldu. Heyecandan ö- le- cek- tim. 

Hakan hala ağzımı talan ederken gözlerim isteğim dışı kapandı. Nihayet nefes için geri çekilmişti ki alınlarımızı birbirine yaslayıp durdu. Gözlerimi araladım. Fısıldadı.

''İyi geceler, tatlı rüyalar...sevgilim.''

Allah'ım ölecektim !!!




YALANCI DADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin