İYİ GECELER

5K 228 6
                                    

@delikiz1999  @gamos123

Ne zaman yumdum gözlerimi bilmiyorum ama kulağıma söylenen sözle anında açmıştım ve Hakan'ın kahverengi gözleriyle karşılaşmıştım. Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde dururken Samet'in yalancı öksürük sesiyle doğruldum. Hakan'da beni bırakmıştı zaten.

''Bu sandalyeyi atmalarını söylemiştim'' dedi Hakan sert çıkan sesiyle.

''Abi önceki dadıya söyledin sen onu. Kadın kaçtı zaten hangi ara onu düşünecekti ? Her neyse, Defne sen yarın söylersin korumalara atarlar. Aynısından bir tane daha alsınlar.''

Sadece başımı salladım. Hakan'ın yanında fazla konuşmak istemiyordum. İster istemez geriliyordum çünkü. 

''Şey....Burada mı yeriz yoksa salona mı hazırlayayım ?''

Samet orta masayı geçip köşede kalan mutfak takımının koltuklarından birine oturduğunda cevap verdi.

''Burada yiyelim.''

Başımı sallayarak tepsiyi tezgahtan alıp masaya koydum ve Elif'in çekmeceden aldığı çatalları masaya koymasını işaret ettim kuzucum benim korkmuş olmalı ki rengi kaçmıştı. Elime aldığım bıçağı masaya koyarken Elif çatalları masaya koymuş bana bakıyordu. Yanına çömelip saçlarını okşadım.

''İyi misin ?''

Sadece başını salladı. Yanaklarına iki tane kocaman öpücük koydum ve doğrulup keki kesmeye başladım. Keki kestiğimde tabaklara koymak kalmıştı ama boyum yetmiyordu ayrıca tabak o kadar yükseğe konur mu ? Bu evin düzen sorunu vardı. İçten geçişli kapılar, yüksek mutfak dolapları. Tabaklar en üste konur muydu ? Ya da bardaklar tencerelerin bulunduğu rafların üstüne ? Benden önceki dadılar gariplerim herhalde düzenleme fırsatı bulamamışlardı. Elif hanım birazdan fazla yaramazdı anlaşılan. 

Neler görecektim merak ediyorum. Tabakların olduğu rafla bakışırken, önce güzel bir koku ardından arkamda bir sıcaklık hissettim. Bir el yan tarafımdan tezgaha konup diğer el üst rafa uzanınca ve Samet'in oturduğunu hatırladığımda bu Hakan'dan başkası olamazdı. Yüzüm kızararak tabakları almasını bekledim. Tabakları indirince, ben tabaklara ikişer dilim kek koyarken Hakan çay makinesine çay koymuş suyun kaynamasını bekliyordu. Samet ve Elif'in konuşma seslerini duyuyordum ancak bir şey anlamadım. Çünkü kalbim kulaklarımda atıp etrafı duymamı engelliyordu. Hakan bardakları da indirdiğinde onlarda yüksekteydi  ben  tabakları masaya koymuş çatalları da Elif'in koyduğu yerden alıp tabakların yanına dizmiştim. Çay makinesinden çıkan seslerle Hakan çayları koymaya başlamıştı ama bu benim görevimdi her ne kadar dadı olsam da ben varken iş yapması hoş değildi. Elinden çayın üstlüğünü alıp çayları koyacağımı belli ettim. O da bir şey demeden geçip oturmuştu. Çayları koyunca onları da masaya koydum ve Hakan'ın tam karşısına oturdum. Elif her zamanki gibi Samet'in kucağındaydı. Sessizlik içinde kekleri yemeye başladığımızda Samet sessizliğe son vermişti.

''Yarın sana kıyafet bakalım ertesi gün davet var çünkü. Abi sende gelir misin ?''

''Şirkette işlerim var gelemem.''

Hakan kestirip attığında sinirlenmiştim. Ben onun için davete gidiyordum. O yarım saat zaman ayırmıyordu. Gerçi benimle neden ilgilenecekti ki ? İşte şimdi saçmalamıştım.

''Peki sen bilirsin.''

Bu sefer Elif konuşmaya başlamıştı.

''Bende gelebiliy miyim ?''

Gülümseyerek cevapladım.

''Tabi ki gelebilirsin. Önce parka gideriz sonra elbise bakmaya hem ben senin zevkine güveniyorum.''

YALANCI DADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin