Açil kalbi hızlanmaya başlarken "Sakın hızlanayım deme." dedi kalbine. Bu adamın ne zaman ne yapacağını kestiremiyordu. Gözlerini kısıp Dario'nun yüzünü inceledi. "Neden?" diye sordu Açil.
Dario omuz silkip "İşlerimi halledemedim." dediğinde Açil başını salladı.
"Ne kadar zaman sürer?" diye sordu karşısındaki adama alışmaması gerektiğini düşünerek.
Dario umursamaz bir şekilde omuz silkti. "Bilmiyorum."
Açil başını salladı. "Merak etme ayağınızın altında dolanmam, senden önce ya da sonra yemek yiyebilirim."
Dario iç geçirerek gözlerin kapattıktan sonra açıp Açil'e baktı. "Benimle yemek yiyeceksin Açil, itiraz istemiyorum." dediğinde Açil bir şey söylemek için başını kaldırıp Dario'ya baktı ama sonra vazgeçti. Başını sallamakla yetindi sonra.
"Başka bir şey emretmeyeceksen gidiyorum." dedi imayla.
"Emretmeyeceğim ama seninle biraz dışarıda yürüyebileceğimizi düşündüm."
Açil bir süre düşündü. Herkes onu Dario ile birlikte görürse gittiğinde onlara cevap vermek zorunda kalacaktı. "Kendin de yürüyebilirsin." dedi Açil umursamayarak.
"Ben seninle yürümek istiyorum."
Açil iç geçirdi. "Pelerinimi alıp geliyorum." dedi sonunda pes ederek. Nasılsa herkes evli olduğunu biliyordu. Açıklama yapması gerekirse de bir şeyler uydurabilirdi. Pelerinini alırken Dario ile kavga etmeden zaman geçirebilmeyi diledi.
Salona gittiğinde Dario'nun kapıda onu beklediğini gördü. Dario onun geçmesine izin verdikten sonra Açil'in yarım adım arkasından yürümeye başladı. Dışarı çıktıklarında Açil toprak rengi gözlerini Dario'nun mavi gözlerine çevirdi.
"Burası senin evin olduğuna göre her yerini biliyorsun. Gezdirmeme gerek yok."
Dario başını salladı. "Sadece biraz yürüyelim." diyerek komşuların olduğu tarafa doğru ilerleyince Açil "Aslında bahçelere doğru yürüsek daha iyi olur." diye mırıldandı.
Dario ona bakıp kaşlarını kaldırdı. "Neden?" diye sorduğunda Açil bu adamın bakışları üstündeyken konuşmanın zor olduğunu düşünmeden edemedi.
"Ağaçlar yapraklarını döküyor ve doğada renk cümbüşü var bu sıralar. O tarafta pek bir şey yok."
Dario başını salladı. "Öyle olsun." dediğinde Açil gülümsedi. Dario da ona gülümseyince Açil içinde garip bir mutluluk olduğunu düşündü.
Sessizce yürürlerken Açil Dairo'ya kaçamak bir şekilde baktı. "Cassandra'ya mektup göndereceğim. Gitmeden önce bana söylersen seninle gönderebilirim."
"Gitmemi çok istiyormuş gibi bir halin var." dedi Dario eğlenerek.
"Cassandra bana rahatlıkla mektup gönderiyor ama ben buradan mektup göndermekte zorluk çekiyorum."
Dario ona bakıp başını salladı. "Arada bana da yaz." dediğinde Açil gözlerini kaçırdı.
"Sana ne yazabilirim ki?" dedi sonra dürüstçe.
Dario Açil'e bakıp "Bu güzel renkleri anlatabilirsin." derken sesi ciddiydi.
"Çiftlikte de bu renklerin olduğuna eminim."
"Çiftlik tamir oluyor şimdi. Birkaç usta ve işçi tuttum. En kısa zamanda tamir olacağını söylüyorlar." dediğinde Açil artık o çiftliğin onun için pek de bir önemi olmadığını düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başkasına Aitsin -Tamamlandı-
Historical FictionMadem başkasına aittin neden baktı ki gözlerin benim gözlerime? Neden izin verdin ki sana bağlanmama? Açil gözlerini kaçırdı karşısındaki adama bakamıyordu çoğu zaman olduğu gibi. O bir çift maviydi hayatını böyle yerle bir eden. Sonunda derin bir n...