Genç kadın karşısındaki adama iç geçirerek baktı. "Gitmek zorunda olmandan nefret ediyorum." diye söylendi.
Adam dönüp güzel kadına baktı. Onun gibi bir kadını bırakıp gitmeyi o da istemiyordu. Ama gitmek zorundaydı işte. Mavi gözlerini kısarak kadının yüzünü inceledi bir süre. "Bana öyle bakarsan gidemem." dedi çarpık bir gülümsemeyle.
Kadının yüzünde birden hareketlenme oldu ve gülümsedi. "Gitme Dario." dedi hüzünle.
"Gitmem gerek, biliyorsun. En kısa zamanda yine geleceğim." dediğinde kadın umutla gülümsedi. "Bekleyeceğim." dedi sonra kesin bir dille.
***
Dario evden çıkarken gitmek zorunda olduğu için küfretti. Hera'nın yine ne işi vardı onunla? Kadının yanında kocası vardı ve kocası bir kraldı. Daha ne? Hala ona ihtiyacı mı vardı sanki? İçinden söylene söylene arabaya bindi. Arabalara binmekten de nefret ediyordu. Atıyla gidemez miydi sanki? Hoş son gidişinde onu casus sanıp yaka paça kralın karşısına çıkarmışlardı.
Saraya geldiğinde iç geçirdi. "Yine geldik bu sıkıcı yere." diye söylendi kendi kendine. Kapıdaki adamlara kraliçeyle görüşeceğini söylediğinde "İsminiz?" diye sordular.
"Dario, arkadaşıyım." dediğinde adam inanmamış bir bakış attıktan sonra kıyafetini iyice süzdü. Sonrasında gönülsüz olarak geçmesine izin verdi.
"Kraliçe haber vermişti efendim, girebilirsiniz." Dario içeri girerken en azından bu sefer bir olaya karışmadığını düşünüyordu. Sessiz, sakin bir şekilde saraya giriyordu.
Saraya girerken insanların bu kadar lüks içinde yaşamalarına burun kıvırdı. Kendi evi de bu gibi büyüktü ve bu yüzden pek sevmiyordu. Çok fazla eve gittiği de söylenemezdi ya bu sıralar. Annesi onu ilk gördüğü anda azarlamaya başlayacaktı. Bunları sonra düşünse iyi olurdu. Şimdi şımarık kraliçenin isteklerini yerine getirmeliydi.
Kraliçenin odasına girdiğinde selam verdi. "Kraliçem." diyerek başını kaldırdığında ışıl ışıl ona bakan bir çift göz gördü. Bu kadın gerçekten seviyordu onu. Az önce aklından geçen bütün düşünceler için pişman oldu birden. Hera herkesin odadan çıkmasını bekledikten sonra koşup Dario'ya sarıldı.
"Gelmeyeceksin sandım." dedikten sonra geri çekilip gülümsedi. "İyi ki geldin." dedi tüm içtenliğiyle. Bir kalbi olsa bu kadını sevdiğini söyleyebilirdi kesinlikle. Ne yazık ki yoktu. Kimse onun için gerçekten değerli değildi.
Dario alayla "Kraliçe çağırırsa gelmek zorundasın." dediğinde Hera dudaklarını ısırdı. "Seni mecbur bırakmak istemedim." derken sesinde bir burukluk vardı.
Dario gülümsedikten sonra başını salladı. "Biliyorum ama yine ne işler çevirdiğini bilmiyorum." derken Hera'nın yüzüne dikkatle baktı. Bu kadının her an değişebilecek bir ruh hali vardı.
Hera muzip bir şekilde gülümsedikten sonra omuz silkti. "Sadece balo düzenliyorum ve görkemli olmasını istiyorum." dediğinde Dario kaşlarını kaldırıp ona baktı.
"Asıl amacın ne?" dedi düşünceli bir tavırla.
Hera karşısındaki adamın ne kadar zeki olduğunu düşünmeden edemedi. Neden bu adamı kandıramıyordu ki sanki? İç geçirdi umutsuz bir şekilde. Sonunda "Seni biriyle tanıştırmak istiyorum." dedi dürüstçe. Saklamanın anlamı yoktu. Nasılsa öğrenecekti.
Dario başını iki yana salladı. "Biriyle tanışmak istemediğimi çok iyi biliyorsun Hera." dediğinde Hera iç geçirdi.
"O kadınla yaşıyorsun hala, değil mi?" dedi hüzünle. O kadını sevmiyordu işte. Dario ve o kadın... asla olmayacak iki insandı. Neden bu adam bu kadar zorluyordu ki sanki?
"Onun yanında özgür hissediyorum. Beni sen ve diğerleri gibi boğmuyor." dedi sıkıntılı bir sesle. Neden herkes ona karşı geliyordu ki sanki? Elleri titremesin, göğsü yerinden çıkacak gibi olmasın, yaşanırdı öyle de.
Hera gözlerini devirdi. "Ne yaparsan yap, ama o baloya geleceksin ve benim istediğim kızla tanışacaksın." dedi itiraz kabul etmeyen bir sesle.
Dario sinirlenmeye başlamıştı. Neden herkes hayatına burnunu sokmaya çalışıyordu ki? "Emir mi veriyorsun?" diye sordu alayla.
Hera başını iki yana salladı. "Arkadaşın olarak rica ediyorum. Annene seni düzgün bir kızla evlendireceğime söz verdim."
"Bu mu tüm mesele?" diye sordu sıkıntıyla. "Sizin onayladığınız biriyle evlenmem mi?"
Hera başını salladığında Dario "O zaman istediğim her şeyi yapmakta özgür olacak mıyım?" diye sorduğunda Hera dikkatle kaşlarını kaldırdı.
"Nasıl bir özgürlük bu?" diye sordu endişeyle.
Dario Hera'nın sorusunu duymazlıktan gelerek "Olacak mıyım, olmayacak mıyım?" diye sorusunu yineledi.
Hera iç geçirdikten sonra "Evleneceğin insanın sana vereceği özgürlük kadar özgür olacaksın Dario." dediğinde Dario başını salladı.
"Pekala baloya geleceğim ve evlenecek bir kız bulacağım kendime." diyerek selam verdi ve odadan ayrıldı.
9.8.2019
Edit 2: 15.07.2023 Bir yaz günü neden başıma bu hikayeyi düzenleme işini açtım bilmiyorum. Henüz okumayanlar için not: yazar bu hikayede gerçekten çok hüzünleniyor..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başkasına Aitsin -Tamamlandı-
HistoryczneMadem başkasına aittin neden baktı ki gözlerin benim gözlerime? Neden izin verdin ki sana bağlanmama? Açil gözlerini kaçırdı karşısındaki adama bakamıyordu çoğu zaman olduğu gibi. O bir çift maviydi hayatını böyle yerle bir eden. Sonunda derin bir n...