Dario alaycı bakışlarını Açil'in yüzünde gezdirdi. Açil'in ciddi olduğunu anlamasıyla "Bu oda benim odam." dedi.
Açil kaşlarını kaldırıp Dario'ya baktı. "Yani?" dedi açıklamasını isteyerek.
"Gitmesi gereken kişi ben miyim?" dedi Dario. Sesi buz gibi soğuktu şimdi.
Açil omuz silkti. "Benim eşyalarımı toplamam uzun sürecek, senin gitmen daha kolay olur."
Dario umursamaz bakışlarla Açil'e baktıktan sonra "Gidemiyorum desene şuna." dedi muzip bir şekilde.
Açil sinirle Dario'ya baktı. "Senden anlayış bekleyende kabahat." diye söylendi. "Arkanı dön de bari üstümü değiştireyim."
Dario "Hayır, dönmeyeceğim." dediğinde Açil sinirle ofladı.
Elbisesi düşmesin diye tutarak dolaba ilerledi ve gece giyeceği kıyafeti aldı. Çekmeceden tarağını da aldıktan sonra odadan çıktı. Sinirle söylenirken misafir odasının yolunu tuttu. Bu adamla anlaşmak gerçekten zordu. Fazlasıyla zor.
Üstünü değiştirip yatağa uzandığında çok yorulmuş olduğunu hissederek yatağa uzandı. Yarın zor bir gün olacaktı. Çünkü Dario ile olan savaşına başlıyordu. Elindeki yüzüğe bir süre baktıktan sonra çıkarıp yatağın yanındaki çekmecenin üstüne koydu ve uykunun onu ele geçirmesine izin verdi.
***
Açil sabah uyandığında örtüyü üstüne çekti tekrar. Dünün yorgunluğunu hala üstünden atamamıştı. Kapı hızla açıldığında bunun mümkün olmayacağını anlamıştı. Örtüyü korkarak kaldırdıktan sonra kapıya baktı. Cassandra dağılmış bir halde kapıdaydı. Onu ilk defa böyle görüyordu. Bir süre ona baktı. Cassandra ile göz göze geldiklerinde kahkaha attılar.
"Nasıl göründüğümü biliyorum ama bugün gerçekten güzel olmasam da olur."
Açil "Biraz daha uyusaydın olmaz mıydı?" diye yakındı.
Cassandra başını iki yana salladıktan sonra Açil'e doğru ilerleyip yatağın diğer tarafına yaslanıp ayaklarını uzattı. "Sen yatabilirsin, ama beni dinleyeceksin."
Açil başını salladı. Acaba uyusa Cassandra ne kadar sürede bunu fark ederdi? "Tamam." dedi istekli olmayan sesiyle.
"Nişanı anlatacağım ve yorumlayacağız." dediğinde Açil istemsiz bir şekilde ofladı.
"Bak, neden bu odada olduğunu sorar ve sorularıma devam ederim. Sinirlerimi bozma istersen." dediğinde Açil bu kızın istediğinde fazlasıyla acımasız olduğunu düşündü. Bazı zamanlar abisine fazlasıyla benziyordu.
"Anlat, dinliyorum ama başımı kaldıramıyorum gerçekten."
"Şimdiii nişandan önce her şey tamamdı. Yemekler, evin süslemesi, aydınlatma... Hepimizin kıyafetleri... Bence her şey mükemmeldi." Açil gözlerini açmadan gülümsedi. Anlaşılan bu kadar yorulmasına değmişti.
"Misafirler geldiğinde de her şey güzeldi. Seward ile salona girişimiz dans edişimiz..." dedikten sonra Cassandra bir süre gece olanları düşündü. Sonra gülümseyerek "Rüya gibiydi." dedi.
Açil yine gözlerini açmadan "Öyleydi." diye yanıtladı.
"Seward bana çok zarif bir yüzük almış. Jane'in salondaki tüm bekarlarla konuşup gülüşmesi dışında her şey güzeldi bence. Sence nasıldı?" dediğinde Açil gözlerini güçlükle açtı.
"Çok güzeldi."
Cassandra gözlerini kısıp Açil'i izledi. Doğru söylediğini anladığında yüzünde bir ışıltı belirdi.
"Sen abimle dans ettin." dedi sonra birden hatırlayarak. "Ne konuştunuz?" dedi merakla.
Açil gözlerini kapatıp "Cassandra bir şey konuşmadık. Biraz daha uyuyayım lütfen." dedi isyan edercesine. Bu kız onun için o kadar yorulduktan sonra biraz uyumasına izin vermeyecek miydi gerçekten? "Kendimi çok yorgun hissediyorum."
Cassandra "Tamam." dedi. "Sonra konuşuruz o zaman." diyerek odadan çıktığında Cassandra'nın alındığını düşünerek iç geçirdi. Onu çok seviyordu ama bazen bazı konularda fazla inatçı olduğunu düşünmeden edemedi. Gözlerini kapatıp kendini sabah uykusunun tatlı kollarına bıraktı.
Gözlerini açtığında uykusunu almanın verdiği mutlulukla gerildi. Şimdi kendini daha iyi hissediyordu. Mutlu bir şekilde yatakta doğrulup ayaklarını yere uzattığında "Sonunda uyandın." sesiyle yerinden sıçradı. Bakışlarını Dario'nun sesinin geldiği yöne çevirdi.
"Uyanmam için başıma dikildiğine göre bir şey oldu." dedi tedirgin bir şekilde. Kötü haberler onu hep korkutuyordu.
"Bir şey olduğu yok." dedi Dario umursamaz bir ses tonuyla.
"O zaman rica etsem çıkar mısın? Hazırlanacağım da."
Dario gözlerini kısıp bir süre onu izledi. "Kocan olduğuma göre sorun olacağını sanmıyorum." dedi alayla.
Açil ayağa kalkıp yanan gözlerle Dario'ya baktı. Onun bu alaycı tavırlarından nefret ediyordu. Derin derin nefesler aldıktan sonra kollarını göğsünde kavuşturdu. "Senin derdin ne?" diye sordu olabildiğince ciddi bir tavırla.
Dario uzun uzun baktı Açil'in gözlerine. Ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Sonunda omuz silkip "Madem evlendik evli insanların yaptıklarını yaparız biz de." dedi.
"O yüzden mi sürekli yanımda bitiyorsun? Ne zaman kendimi boş bulsam Açil tamam biraz rahatla desem yanımda oluyorsun."
Dario ellerini iki yana açıp Açil'e baktı. "Ne yapayım Açil? Senden uzak dursam duvarlar örüyorsun."
"Ama ben senden uzakta huzur buluyorum. Rahat bir nefes alıyorum. Senden olabildiğince uzak olmak benim için en iyisi."
"Bana geleceksin Açil. Benimle birlikte yaşamak istediğini söyleyeceksin. Bu saçma gururunu bir kenara bırakacak ve geleceksin. Çünkü Açil daha önce hiçbir kadın bana hayır diyemedi." dedikten sonra Açil'in yanına geldi. Karşısına dikilip gözlerine bakarken Açil olabildiğince güçlü durmaya çalışarak bakıyordu onun gözlerine. Dario'nun meydan okuyan bakışlarına aynı şekilde cevap veriyordu şimdi. Sonunda "Ayaklarıma gelip bu sözlerin için özür dileyeceksin Dario. Benden özür dileyeceksin. Yaptığın her şey için vicdan azabı duyacaksın. Ama ne biliyor musun bana vicdan azabınla gelmeyeceksin. Bana boşanmak için yalvarmaya geleceksin. Çünkü senin karın olmamı istemeyecek kadar nefret edeceksin benden. O kadar çok canını yakacağım. Tıpkı senin bana yaptığın gibi."
Dario mavi gözlerini Açil'in toprak rengi gözlerine odakladı. Bir süre ona baktıktan sonra alayla "Ne yapacaksın? Benim canımı mı acıtacaksın sen mi?" dedi.
Açil sinirle baktı karşısındaki adama. Bir insanın diğerinin canını acıtabilmesi için o insanın az da olsa onu önemsemesi gerekiyordu değil mi? Dario onu önemsemediğine göre burada bir yanlışlık vardı. Sinirle sırtını döndü. "Git." dedi dişlerinin arasından.
Açil bu kadar sinirliyken onunla alay etmişti. Dario onun üzüldüğünü fark ettiğinde çok geç kalmıştı. "Açil." dedi tedirgin bir şekilde.
"Git." dedi Açil yeniden titrek sesiyle. Dario daha fazla bir şey söylememesi gerektiğini anlayarak odadan çıkıp gitti usulca.
Dario odadan gittiğinde Açil ağladığını fark etti. Gözyaşlarını sildikten sonra "Ama ne olursa olsun canını yakacağım." diye fısıldadı.
20.09.2019
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başkasına Aitsin -Tamamlandı-
Fiction HistoriqueMadem başkasına aittin neden baktı ki gözlerin benim gözlerime? Neden izin verdin ki sana bağlanmama? Açil gözlerini kaçırdı karşısındaki adama bakamıyordu çoğu zaman olduğu gibi. O bir çift maviydi hayatını böyle yerle bir eden. Sonunda derin bir n...