İki deli insan evlenmişti ve sevgililerini gizleme konusunda anlaşma yapıyorlardı. Bu kadar delirmiş olmaları gerçek gibi gelmiyordu Açil'e. Bir süre sessiz kaldıktan sonra Açil "Sevgilin nasıl biri?" diye sordu merakına yenik düşerek.
Dario bir süre Açil'in yüzünü inceledi. Breanna tam onun diğer yüzüydü. Her şeyleriyle zıtlardı. Açil esmer ve kahverengi gözlüyken Breanna sarışın ve renkli gözlüydü. Breanna'nın yüzünde hep bir mutluluk varken Açil'in yüzünde ağlamaklı bir ifade vardı. İç geçirerek "Senin gibi bir olmadığı kesin." diye cevap verdi sonunda.
Açil bu cevabın ne demek olduğunu düşündü bir süre. Bu adam ona bir şey mi söylemeye çalışıyordu yoksa sadece onun hakkında konuşmak mı istemiyordu? Açil bir süre düşündükten sonra adamın yüzüne uzun bir süre baktığını fark ederek gözlerini kaçırdı.
"Sadece onunla karşılaşırsam anlamak içindi." dedi çekinerek.
Dario başını salladıktan sonra kesin bir dille "Onunla asla karşılaşmayacaksın." dedi.
Açil bunun iyi mi kötü mü olduğunu bilemedi. Bir yanı her zaman kocasının nasıl birini sevdiğini merak ederken bir yanı da o kadını görmeye cesaretinin olmadığını düşündü. Böyle bir adam sıradan bir kadını seviyor olamazdı.
"Madem birini seviyordun neden benimle evlendin?" diye sordu merak ederek. O kadar acınası mı görünmüştü gözüne?
Dario bir süre Açil'in gözlerine baktı. Sonra omu silkti. "Kimse onunla evlenmemi istemiyordu." dedi kısaca. Onun için büyük bir savaş vermişti ve daha fazla savaş vermeyecek kadar yorulmuştu. Breanna ise çok da umursamıyor gibi görünüyordu. Hep onun yanında olmak istediğini söylüyor ama evlilik konusu geçtiğinde nedense hiç heyecanlanmıyordu. Bu durum bazen onun canını sıkıyordu. Breanna diğer kadınlar gibi onu sıkmıyordu. Sanki kadın rolünü o üstlenmiş gibiydi Breanna ile olan ilişkisinde. Onu sıkan taraf sanki oydu. Bunlar aklına gelince başını iki yana sallayarak bu düşünceleri aklından kovdu. Breanna onu seviyordu. Bundan önemli bir şey olamazdı. Bu değişik bir sevgiydi. Adını bir türlü koyamıyordu. Bağlılık, güven, huzur... neydi?
Açil adamın bakışlarının daldığını fark ettiğinde tüm kalbiyle bir adamın onu böyle sevmesini diledi. Bir adam ancak çok sevdiği biri aklına geldiğinde böyle olabilirdi. Dario'yu düşüncelerinden daha fazla rahatsız etmek istemediği için yavaşça odadan çıkarken Dario "Nereye?" diye sordu. Açil utanmış bir şekilde "Sevgilini düşünüyordun sanırım, daldın. Ben de konuşmamız bittiği için gidebileceğimi düşündüm." dediğinde Dario iç geçirdi.
"Seni hiçbir zaman sevemeyeceğimi biliyorsun değil mi çocuk? Bunu umut etmeni istemem."
Açil başını salladı usulca. Evet bir adam da onu böyle sevmeliydi. Karısı bile olsa bakmayacak kadar onu çok sevecek bir adam. "Biliyorum." dedi kısaca. Sonra bir şey söylemeden odasına ilerledi. Yatağına yatıp uyumak istiyordu sadece. Yatağına yatacakken Dario'nun yatmak için hiçbir şeyi olmadığını fark ederek ofladı. Ona acımayan bir adama acımamalıydı. Evet bunu yapmalıydı. Hasta olması da umrunda değildi. Bunları düşünerek yatağa yatmıştı ki oflayarak kalktı. Yarın bu adam hasta olursa ailesinin yanında durumu idare demeyebilirdi. Yani bugün için onu düşünmek zorundaydı. Gerekli malzemeleri aldıktan sonra aşağı indi.
Dario şöminede yanan odunları seyrediyordu. Açil onu rahatsız etmemeye özen göstererek elindekileri koltuğa bıraktı. Giderken Dario'nun sesiyle durdu.
"Peki sen neden benimle evlendin? Seni öpmem bir şey ifade etmiyor ki" dedi.
Açil bunu kendine sormuştu aslında. Evet onu öpmesi hiçbir şey ifade etmiyordu ama toplum bunu abartacaktı ve birinin onunla lütfeder gibi evlenmesini istemiyordu. Ya da babasının parası için. Kraliçe de onun içi birini bulmak için birilerini zorlayabilirdi. Sonuç olarak evlendiği adamın gerçek olduğunu bilemezdi. "Gerçek bir evlilik hayalim suya düştüğü için. Beni evli olduğum halde ya da senden boşandığım halde sevecek birini bulursam gerçek birini bulduğumu anlayacağım. Ve o benim gerçekten evlendiğim adam olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başkasına Aitsin -Tamamlandı-
Historical FictionMadem başkasına aittin neden baktı ki gözlerin benim gözlerime? Neden izin verdin ki sana bağlanmama? Açil gözlerini kaçırdı karşısındaki adama bakamıyordu çoğu zaman olduğu gibi. O bir çift maviydi hayatını böyle yerle bir eden. Sonunda derin bir n...