-45-

5.6K 401 37
                                    

Foto:Breanna

Dario'nun güçlü kolları bedenini sardığında yıllardır hissetmediği bir güven hissetti. Hep ona böyle sarılmayı hayal etmişti. Şimdi hayali gerçek olurken bir yanında eksiklik vardı. Bu anın tadını sonuna kadar çıkarmaya niyetliydi yine de. Bir daha bu kolların altına olur muydu bilmiyordu çünkü. Onun kokusunu ezberlemeye çalıştı yeniden. Ama biliyordu ki o kokuyu yeniden duymadan hatırlayamıyordu. Onun kokusu yaşananların imzası gibiydi. Her an her dakika beynine kalbine hücum ediyordu şimdi. Eteğinin çekiştirilmesiyle geri çekilip aşağı baktı. Minik kızı gözlerini dikmiş onlara bakıyordu.

Açil eğilip minik kızının boyuna geldi. "Gidelim mi artık canım?" diye sorduğunda Valerie ellerini arkasında bağlayıp başını iki yana salladı. Dario'yu hiç tanımamış olmayı dilemişti binlerce defa. Ama kızına baktığı her an bu dilekleri unutuyordu. İyi ki diyordu. İyi ki tanımışım.

Valerie küçücük elleriyle Açil'in ıslak yanağına dokunduğunda Açil bütün yaraları sarılmış gibi hissetti. Kızına gülümseyip "Ne yapmak istiyorsun?" diye sordu.

"Birlikte biraz gezebilir miyiz?" sesiyle Açil Dario'nun başlarında beklediğini hatırladı. Utanmış bir şekilde Dario'ya baktıktan sonra "Uyku zamanı geliyor." diyerek ayağa kalktı.

"En azından sizi eve bırakmama izin ver." Uzun uzun baktı sevdiği adamın gözlerine. Sanki bu son bakışıymış gibi.

"Yapma." diye fısıldadı sonunda. Dario ona öyle bakarken nefes almak bile haramdı sanki ona. Bir nedeni yoksa neden öyle bakıyordu bu adam? O kadını seçmişti işte. Şimdi neden karşısına geçmiş yüreğine işler gibi bakıyordu? Aynı odada olmaları karşılıklı odanın ortasında olmaları yetmiyor muydu sanki?

"Ne yapıyorum?" diye sordu. Görmüyor muydu onun da canının acıdığını? Yaraları açık değil miydi hala? Biraz dikkatli baksa yaralarını görecekti. Elini uzatsa belki kana bulanacaktı.

"Buraya boşanmak için döndüm." dedi Açil sonunda amacını söyleyerek. Karşısındaki adamdan son bir şey istiyordu. Boşanmak.

Hasretinden yandığı kadının ayrılmak istediğini duyması bir şekilde felaketi değil miydi? Yoksa daha kötüleri mi dayanmıştı kapıya? Bundan yıllar önce eline bu fırsat geçse mutlu olabilirdi. Ama şimdi bunu istemiyordu. Tüm benliğiyle karşısındaki kadınla evli kalmak istiyordu.

"Senden boşanmayacağım." dedi yumruklarını sıkarken.

"Bunları konuşmak anlamsız." dedikten sonra Açil eğilip kızını kucağına aldı. "Hadi canım gidiyoruz." diyerek hızla odadan çıkarken Dario da peşinden geliyordu. Açil kapıyı açamayınca Dario'ya bakıp "Madem geldin kapıyı aç." dedi. Dario kapıyı açıp Açil'in geçmesini bekledi.

Açil arabasına ilerlerken Dario "Yarın evimize gel." dedi.

Olduğu yerde bir süre kalakaldı. Ne cevap verecekti ona? Gitmeyi deli gibi istediğini biliyordu. Bir yandan da giderse bir daha onun yanından ayrılamayacağını biliyordu. Evimiz mi demişti bu adam? Neden böyle yapıyordu? Bir kadının sevgisi yetmiyor muydu? O kadar yıl sonra niye yine onun duygularıyla oynuyordu? Omzunun üstünden Dario'ya baktı.

"Ya gelmezsem?" diye sordu. Bir yandan da gelmesini istemesini diledi tüm kalbiyle.

"Geleceksin Açil, biliyorum."

Bir şey söylemeden arabaya ilerleyip bindi. Neden duygular da eskimiyordu ki sanki? Onunla yaşayamadığı her an ona eziyet gibi gelirken onunla karşılaşmak... Daha ne kadar acı çekebilirdi? Daha üst derece acı neydi? Aldatılmak mı? Sevilmemek miydi canını daha çok acıtan? Bunca yıl kalbine başka bir adamı almak bile istemezken, kimse ucundan kıyısından geçemezken bu adam iki kadını sevebiliyor muydu? Aşk bu olamazdı. O yüzden her şey koca bir yalandan ibaretti ona göre.

Başkasına Aitsin -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin