Bad Bed Friends // Evans

Bad Bed Friends 3: "You're Perfect, My Beatiful."

"Bu gece evde olmayacağım."

Esther, siyah elbisesini aynanın karşısında düzeltirken, yatağında bağdaş kurmuş bir biçimde oturuyordum. Sevgilisi Michael, onu bu gece yemeğe çıkarmak için öğlen benden izin almıştı zaten. Ve bu gece evde tek başıma kalsam iyi olurdu. Ya da yatak arkadaşım ile birlikte?

"Fırında turta var," dedi Esther, kırmızı ruju dudaklarında gezdirirken. Bir yandan da diğer eliyle topuklu ayakkabısını düzeltiyordu. Komik bir görüntüydü böyle bir telaş içine girmesi. Michael'ı tanırdım; ablamın mavi saçları onu mest ediyordu ve makyajı ya da diğer somut şeylerin önemi yoktu. O soyut ve ruhsal düşüncelerin adamıydı.

"Im, şey, Es?" Tereddütle ismini mırıldandığımda, her ne yapıyorsa, yapmayı kesip bana döndü.

Kaşları kalkarken saçlarını düzeltti ve kollarını çarprazladı."Evet, bebeğim?"

Parmaklarımı, pijama şortumun açıkta bıraktığı bacaklarımda gezdirirken nefesimi üfledim. Bunu yapmak sahiden zordu."Acaba bugün bir arkadaşımı davet etsem sorun olur mu?"

Esther şaşırmış yüz ifadesi ile yanıma adımladı ve yatakta hemen yanıma oturup koluma dokundu."Böyle bir şeyi ilk defa istediğin için, tereddüte düşmeli miyim?"

Sorusu üzerine gözlerimi onun mavilerine diktim. Benim sıradan kahve tonundaki gözlerimin aksine, onunkiler okyanus kadar sıradışıydı."Hayır," dedim inandırıcı bir gülümseme takınmaya özen göstererek."Sadece, Amy ile Glee maratonu yapmayalı çok olmuştu."

Göz devirdi."Film biteli aylar oluyor," dediğinde, omuzuna vurdum. Bu film biraz hassas bir konuydu."Siz 17'likler..." diye mırıldandı bedenini tekrar ayaklandırırken."Neyse... İstediğini yapabilirsin. Hatta bizde kalabilir. Bu gece kontrolü sana devrediyorum."

Yüzümde koca bir gülümseme oluşurken, bunun neden olduğunu bilmiyordum. Yalnız kalıp, Tristan'ın bana sahip olmasına izin vereceğim için miydi? Ya da belki de ablamın bu yaptıklarımı öğrenmeyeceği içindi... Hiçbir şeyden emin olduğum söylenemezdi.

"Teşekkür ederim, Es. Amy bunu duyduğunda çok sevinecek." Son yalan dolu cümlelerimi de sarf ettim ve yataktan kalkıp, aynada kendine bakan Esther'e kollarımı doladım."Çok hoş görünüyorsun, abla."

Gülümserken, mavi saçları ile uyum içinde olan, kırmızı dudakları genişledi."Birinci yılımızı kutlayacağız," diye bilgi verdi, kendi kollarını bana dolarken."Mike ile buluşacağımız bir zaman için, ilk defa bugün gerginim."

"Dert etme," dedim, aynada benim pijamalı ve onun şık hâline bakarken."Kesinlikle, gergin olmana gerek yok. Harika olacağına eminim."

Hemen ardından, aşağıdan kapının sesi geldi. Esther derin bir nefes eşliğinde benden ayrıldıktan sonra yanağımı öptü. Çantasını da alıp odadan çıkarken, peşi sıra onu takip ettim. Onun topuklularının zeminde çıkardığı tok ses ile, benim peluşlu terliklerimin çıkardığı saçma ses tamamen zıttı. Merdivenlerden indiğinde, ben inmek yerine, kollarımı bağdaştırıp kapıyı açışını izledim. Michael kapının önünde ablama şapşal aşık sırıtmasını sunduktan hemen sonra, onu dudaklarından öptü. Bu görüntü yüzümü buruşturmama sebep olsa da bir şey dememeye karar verdim. Fakat, bir türlü ayrılmayan dudakları, beni boğazımı temizleyip, dikkatleri üzerime toplamaya itti.

"Oh, hey, Katy!" dedi, Michael ablamdan ayrıldıktan hemen sonra. Eli Esther'in belindeyken, diğer eliyle ensesini kaşıdı.

"Selam, Mikey," dedim kıkırdayarak. Az önce gözümün önünde yaptıkları vahşi şey yüzünden utanıyordu ve bu ablam ve beni güldürmüştü.