Bad Bed Friends 11: "Deal."

1K 33 1
                                    

"Ödevlerinizi unutmayın!" Bay Hemmings, zili duyduğu anda koridora akın eden öğrencilerin arkasından seslendi. Ders boyu çok gergindi. Bir sorunu vardı belli ki.

Herkes çıktıktan emin olduktan sonra, Bay Hemmings'in öğretmenler masasına doğru adımladım. "Efendim?" diye sordum. Başını kaldırıp bana baktı ve sevecenliğiyle gülümsedi. "Bir sorun mu var? Sizi iyi görmüyorum."

Onu yaşlı gösteren, ve muhtemelen sırf bu yüzden taktığı gözlüklerini çıkardı. "Ah, normalde bunu hiçbir öğrencimle oturup ciddi ciddi konuşacağımı düşünmezdim ama..." Bana bakarken, sırıttı. "Sanırım sana söyleyeceğim. Ve... Çünkü, ben... Ah, Tanrım artık tutamıyorum."

"Bay Hemmings, sorun değil." Ne kadar gergin olduğunu görebiliyordum. Bir şey onu rahatsız ediyordu. Ama, aynı zamanda, hiç olmadığı kadar enerjikti de. "Anlatın bana." Kalçamı hafifçe masaya dayayıp dinlemeye hazırlandım.

Gözlerini ellerine çevirdi. Sonra sınıfa baktı. Ve sonra tekrar bana. "Baba oluyorum." Fısıltı gibi çıkan sesiyle, gerçekleri söylediğinde, ne hissettiğimi bilmiyordum. Ne hissedebilirdim ki? Sadece, mutluluk.

"Aman Tanrım, bu harika bir haber!" Ellerimle ağzımı kapayıp kıkırdadım. Çok gençti, evli olduğunu bile sanmıyordum. Bir baba olması... Harikaydı. Doğacak çocuğu gerçekten şanslıydı.

Bay Hemmings huzursuzca, gergince ve biraz da endişeli bir şekilde, yerinde kıpırdandı. "Sorun şu ki... Ah, şey... Yani bilirsin... Çocuğun annesiyle ciddi değildim ve o..." Sustu. Dudağını ısırıp durdu. Dudakları güzeldi ve partideyken alt dudağını bir piercing taktığını görmüştüm. Onda harika duruyordu.

"Oh," dedim, şaşkın bir şekilde. Ne diyeceğimi bilemiyordum. "Kim olduğunu sorabilir miyim, acaba? Demek istediğim, bir barda filan mı tanıştınız?"

Bana baktı ve sonra elini ensesine götürüp, "Aslına bakarsan, sanırım bunlar seninle konuşmamız için uygun olan konular değil. Yani, evet, barda tanıştık ama... Her neyse işte," diye mırıldandı.

"Ah, elbette, efendim. Sadece yardımcı olmak istiyordum." Gülümsedim. "Bay Hemmings, bebek hakkında bir tavsiye veya bir yardıma ihtiyacınız olursa, imdâdınıza koşmaktan mutluluk duyarım."

Gülümsedi. "Teşekkür ederim, Kate." Başıyla kapıyı işaret etti. "Şimdi git. Tristan Evans'ı şu kadarcık tanıyorsam, burada, benimle olmandan ve seni beklemekten nefret ediyor olmalı."

Çantamı sırtıma asarken kapıya yöneldim. "Bu konuyu da size bir gün açıklayacağım, efendim." Gülümsedim ve el salladıktan sonra kapıyı açıp çıktım.

Luke Hemmings'te, çok az da olsa bir baba figürü buluyordum. Yani, kendi baba figürümden bahsediyorum. Bana, babamın ben 14 yaşındayken, benimle nasıl ilgilendiğini anımsatıyordu. İşte bu yüzden, Bay Hemmings'e Tristan'ın yatak arkadaşım olduğundan bahsedemezdim. Babam olsa Tristan'ı öldürür, ve ben de muhtemelen hayatım boyunca asla erkek arka-

Bir anda düşüncelerimi bölen bir şey oldu. Biri sırtımı kavradı ve beni kucaklayıp çok hızlı bir şekilde karanlık, o bilindik odaya soktu. Çığlık atmaya bile fırsatım yoktu ve, evet, lanet olsun, o birinin kim olduğundan adım kadar emindim.

"Lanet olsun, Tristan, senin derdin ne?" diye bağırdım. Üstelik bunu yapmamalıydım. Kendi iyiliğim için. Dışarıdaki öğrenciler duyabilirlerdi.

Tristan sırıttı ve sırtını kapıya yasladı. Kesinlikle mutlu bir sırıtma değildi. Sinirleri bozulmuştu.

Ah, sanırım, bu noktada Bay Hemmings haklı çıkmıştı.

Bad Bed Friends // EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin