Bad Bed Friends 30: "I Need To Ask You Someting."

613 19 5
                                    

Ruh Hali // Shawn Mendes - Never Be Alone

*

T R I S T A N

Kate'in attığı son mesajdan sonra, direksiyonu kırdım ve geldiğim yoldan geri dönmek üzere sürdüm. Üzerimdeki gömleğin ilk iki düğmesini çözdüm ve dudaklarımı dişledim. Neden bir şeyler yolunda gitmiyor gibi hissediyordum? Onunla ilgili bir sorun olduğunu biliyordum. İçgüdülerime her zaman güvenirdim.

Kate'i aylardır tanıyordum. Ben mesaj atmadığım sürece, asla bana yazmazdı. Bir sorun olmasaydı, beni arayıp sahile gitmemi söyleyebilirdi. Bunun yerine mesaj atmayı tercih etmesi beni tedirgin ediyordu. Onunla ilgili her ayrıntıya bu kadar kafa yorduğum için bir gün delireceğimi düşünüyordum.

Doğrusunu söylemek gerekirse, dün geceden sonra nasıl bir sorun aramızdaki bu şeyi mahvedebilirdi ki? Aklımdan çıkaramadığım milyon tane şey olmuştu. İtiraflar, ilân-ı aşklar, ilk öpücüğü, ilk seksi, ilk gerçekten hissedişim... Çoğu şey, çoğu güzel şey biriktirmiştik sadece bir gece içerisinde. Ve ben onları kaybetmek istemiyordum.

Sahile geldiğimde, dışarıda hafif bir meltem vardı. Üzerim giydiğim ince gömlek yavaşça dalgalanıyordu. Güneş gözlüğümü başımın üzerine geçirdim ve arabamın anahtarlarını cebime atıp, sahile göz gezdirdim. Sanırım, henüz gelmemişti.

Ayağımdaki ayakkabıları çıkardım ve pantolonumun paçasını biraz yukarı kıvırdım. İlerleyip sıcak kumu ayaklarımın altında hissetmek beni gülümsetti. En son yıllar önce sahile gelmiş olmalıydım.

Açıkçası böyle masum yerler eskiden benim tarzımın dışındaydı. Ama, herkes değişirdi, değil mi? Bunun bir sebebi olmalıydı. Ve, o, Kate'ti. Aslında tek sözüyle bana önünde diz çöktürebilirdi. Fakat, bunu henüz fark etmişe benzemiyordu. Genelde emir veren taraf ben olduğum için, henüz bana sözünü geçirmeyi denemek aklına gelmemişti. Eh, bu durumdan rahatsız sayılmazdım.

Kumda ilerledim, ve ayağımı ıslatacağım kadar denize yaklaştım. Biraz sektim ve suyu ayak bileklerime de sıçrattım. Gömleğimin kollarını dirseklerime kadar sıvarken, sularla oynamaya devam ediyordum.

Sonra sesini duydum: "Tris?" Kıkırtı karışık, yumuşak sesi beni buldu.

Nefesim kesilirken, arkamı döndüm. Tanrım... O beyaz elbisenin içinde nefesimi toparlayamayacağım kadar harika görünüyordu. Klişe olmak istemiyordum ama bir kuğu gibi narin ve zarifti. Her zaman sert ve kendini göstermekten çekinmeyen kızlara ilgi duyardım. Daha doğrusu onları düzerdim. Ama, Kate... Onunla ilgili söyleyebileceğim ilk şey, bir sürtükten çok daha farklı olduğu olurdu.

Ne yapacağımı bilemeyerek ona doğru bir adım attım ve gülümsedim. Elimi beline koydum ve onu kendime çekip ayaklarımızı suyun ıslatmasına izin verdim.

"Deniz havası sana yaramış," dedi gülerek. Elindeki ayakkabıları kuma bıraktı ve ellerini benimkilerin içine bıraktı. "Sanırım, burayı sevdin."

Omuz silktim. "İdare eder." Ayağımı oynatıp, ona doğru su attım.

"Hey!" Kıkırdamaya başladı ve tek eliyle elimi tutarken, diğer eliyle de eteğinin ucunu yukarı kaldırdı.

Onu elimde tutup kendi etrafında döndürdüm ve ardından bedenime çektim. Burnumu burnuna sürterken, ikimiz de kahkaha atıyorduk.

Elimi bıraktı ve eteğinin uçlarını tutup ayaklarını ıslatan suyun üzerinde dans etmeye başladı. Bana yandan bakıp gülümserken, onu belinden sardım ve havaya kaldırıp etrafımızda döndürdüm.

Bad Bed Friends // EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin