"Yer açın, hadi! Yarım düzine tekila buraya doğru gelmek üzere."
Trish herkesin masadaki eşyalarını toplaması için arkasından gelen garsonun elindeki alkolleri anons etti. Hemen ardından Harry ve benim aramdaki boşlukta kendine bir yer edindi ve garson masaya tepsiyi bırakmadan önce eşyalarını çekti.
Tepsi masaya vardığında ve bu vurdumduymaz hergeleler tekilaları gördüklerinde tuhaf sesler çıkarmaya başladılar. "İşte şimdi konuşmaya başladık, Styles," dedi Harry'nin masanın etrafındaki arkadaşlarından biri.
Harry ona sırıttı ve ben de başlangıcı yapmak için iki elimi birbirine sürtüp dikkatleri üzerime topladım. "Şimdi herkes kendi için bir bardak alsın... Diğer yarısı da geldi işte. Üçe kadar sayıp aynı anda içeceğiz. Kusan olursa diskalifiye olacak ve bu sefer itiraz istemiyorum, Nina." Nina'ya uyarıcı bir bakış attım.
Herkes eline küçük ama içinde adeta bir zehir barındıran bardakları aldı. "Bir," diye başladım ve diğer iki rakamı hep birlikte söyledikten sonra tek shot ile keskin acıyı boğazımızda hissettik.
Herkes acı ve zevk duydukları bir sesi havaya bırakırken, kıkırdadım ve bardağımı masaya bıraktıktan sonra ayağa kalktım. "Benden bu kadar," dedim, geri geri mutfağa geçmeden önce. "Daha fazla içersem, siz burdan gittikten sonra Harry canıma okuyacak." Harry ile birbirimize karşılıklı göz kırptık.
Mutfağa girdim ve buzdolabını açıp bir ağrı kesici için gözlerimle rafları taradım. Bugün Laura'ya ağrı kesici kalmadığı için hastaneden getirmesini rica ettiğimi unutmuştum. Anlaşılan sabah büyük bir acıyla uyanacaktım.
"Hey," dedi Trish, mutfağa girdikten sonra. Elini tezgâhın üzerine koyup bir bardak almak için uzandı. "Biraz yorgun görünüyorsun."
Omuz silktim ve kalçamı masaya yasladım. "Pek sayılmaz," dedim. "Şu an iyiyim ama yarın sabah bu kadar iyi olacağımı sanmıyorum."
Bana baktı ve elindeki bardağı bir kenara bıraktı. "İstersen," dedi, tereddütlü bir ses tonuyla. "İyi hissetmeni sağlayacak bir şey verebilirim."
Kaşlarımı çatarken, "Ne gibi?" diye sordum. "Evde hiç ağrı kesici kalma-"
"Hap," dedi, hızlıca. "Senin için bir tane yeterli olur." Elindeki paketi görmem için sallaması gerekmişti.
Gözlerimi şaşkınca ona diktiğimi fark ederek, başımı hızla iki yana salladım ve, "Ah," dedim. "Uyuşturucu kullandığından haberim yoktu."
"Elbette," dedi, hazır cevap bir şekilde. "Hiç uyuşturucu kullanan biri ile karşılaşmadığına bahse girerim."
"Aslında, karşılaşmış olabilirim ama yakınlaşmadığım kesin."
Sırıttı ve sarı saçlarını çıplak omuzlarının arkasına savurdu. "Endişelenme," dedi ve sesinin tehlikeli olduğunu söyleyebilirdim. "Harry kullanmıyor. Laura onu pek yalnız bırakmadığı için böyle eğlencelere cesaret edemiyor." Dudaklarını diliyle ıslatırken bana doğru yaklaşmaya başladı. "Ama, senin için sorun olmaz. Sadece bir tane alacaksın."
Yutkundum. Böyle bir teklifi ilk kez alıyordum ve midem çalkalanmaya başlamıştı bile. İyi bir gözlemciydim, iyi bir deneyimci değil. Bu yüzden yeni şeyler yapmak, kulağa korkunç geliyordu. Üstelik bir de bu kadar tehlikeliyse.
"Kalsın," dedim. "Denemek istediğimi sanmıyorum."
Trish etrafını tamamen siyahla gölgelendirdiği gözlerini kırpıştırdı ve omuz silkti. "Tabii. Senin kararın."
Gerginliğim yavaş yavaş azalırken, bana dikkatlice baktığını fark ettim. Gözlerimi kaçırdım ve, "Bana öyle bakma, T," dedim.
"Ah, sana neden böyle baktığımı iyi biliyorsun ama."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Bed Friends // Evans
FanfictionKate, Evansların sahip olduğu lisedeki en sıradan kızdı. Tristan onu bulduğunda, artık hayatında sıradan olan hiçbir şey olmadığını fark etmesi uzun sürmeyecekti.