Günlerden Cuma'ydı ve okul için hafta sonu sirenleri ötüyordu. Rutin bir okul günündeydik ve her şey hızlı çekim modunda gibiydi. Her zamanki gibi sıradan bir gündü; derslere girip çıkıyordum ve arada bir Tristan'ın imalı gözleri ile baş etmeye çalışıyordum.
Biyoloji sınavında o işi yapmamızın üzerinden yaklaşık iki hafta geçmişti ve bu süreç boyunca sıklıkla sınav olduğumuz için, Tristan'ı çok fazla görüşmemeye ikna edebilmiştim. Fikrini değiştirmek zordu ama, bunu okulda gizli saklı idare ederek devam ettirmemiz adına bana söz verdirmişti. Bu şartı beni korkutmuştu fakat sınavlarıma çalışmam gerekiyordu.
Geçen iki hafta boyunca her gün hademelerin malzeme odasında konuşmuş, ve biraz da daha ileriye gitmiştik. Fazla ileri gitmesine izin vermeyen bir teneffüs zili olduğu için sinirden deliriyordu. Hatta bir gün çıldırmış ve teneffüse girdikten hemeb sonra, müdürün odasından zilin çalmaması için ayarlama yapmıştı. Ve, bu ona tam on beş dakika kazandırmıştı. Ne yazık ki...
Öğle yemeğinde her zamanki gibi Amy ile birkaç puding alabilmek için sıraya girmiştik. Okulda yemek yemek tuhaf bir şekilde bizim tarafımızdan asla gerçekleşmeyen bir eylemdi. Sadece tatlı alır ve yerken sohbet ederdik.
Pudinglerimizi alıp Connor'un oturduğu masaya doğru yönelirken, Tristan ve arkadaşlarının oturduğu masadan kahkaha sesleri yükseliyordu. Kendi aralarında yapılan bir espri olmalıydı muhtemelen çünkü parmaklarıyla işaret edip alay ettikleri birini göremiyordum.
Gördüğüm, o'ydu. Bir kızla, kulağına eğilmiş ona bir şeyler söyleyen ve bir yandan da parmak uçlarını Tristan'ın boyun eklemlerinde gezdiren bir kızla yan yana oturuyordu. Kalbim teklemişti ve ben bunun sebebini anlayamacak kadar öfkeli hissediyorum.
Connor'un karşısına bir sandalye çekip oturdum ve sinirli bir şekilde pudingi masaya bıraktım. Amy ve Connor bu durumu fark etmemiştiler. Benim gözlerim tamamen kıza odaklıydı oysa, onu daha önce gördüğümden emindim. Birkaç kez, çok fazla değil ama görmüş olmalıydım.
"Sen de gelmek ister misin, Kate?"
Connor'un sesiyle kendime geldiğimde, başımı "ha?" dercesine onlara çevirdim. Şaşkın gözlerle onlara bakarken, "Neyden bahsediyorduk?" diye sordum.
Connor, Amy'ye baktı ve durumumla ilgili bir şey söylemesini bekledi fakat Amy sadece başını sallayıp, "bilmiyorum" dercesine dudağını sarkıttı hafifçe.
"Brad'in evindeki partiden bahsediyorduk," diye yeniden açıkladı Connor tereddütle."Sen de gelmek ister misin?"
"Oh," dedim kaşlarımı kaldırarak."Bradley Simpson mı? Ah, şey, bilemiyorum aslında. Bilirsiniz, çocuklar, o kadar da sosyal olduğum söylenemez."
"Hadi ama!" Amy dudaklarını büzerek bana döndü ve yalvarma girişimlerinde bulundu."Eğlenceli olacak. Sınavlardan sonra buna ihtiyacımız vardı zaten."
Connor'a döndüm ve o da bana gülümseyerek bakıyordu. Göz kırptı ve pudinginden bir kaşık alıp dudaklarıma doğru uzattı."Eğlenceli olacak, Kate. Bizimle takılırsın." Ve hemen ardından öne uzattığım dudaklarımdan içeriye, çikolatalı pudingi gönderdi.
Ağzımdaki pudingi yuttum ve emin olamayarak gülümserken, "Pekâlâ," dedim."Gelmeye çalışacağım."
Amy sevinçle tatlısını yerken, izlendiğimi hissederek bakışlarımı karşıya çevirdim. Tristan, şu sarışın kız ona bir şeyler anlatırken çatılı kaşları ve öfke saçan gözleriyle bana baktı. Ne olduğunu anlamadan ona baktığım esnada, pudinginden bir kaşık alıp ağzına attı ve yuttu. Connor'un hareketine gönderme yaptığını anladığımda, aynı öfke dolu bakıştan ben de ona bahşettim. Ah, o partiye kesinlikle gidecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Bed Friends // Evans
Fiksi PenggemarKate, Evansların sahip olduğu lisedeki en sıradan kızdı. Tristan onu bulduğunda, artık hayatında sıradan olan hiçbir şey olmadığını fark etmesi uzun sürmeyecekti.