Bad Bed Friends 19: The Sleepover

975 33 9
                                    

K A T E

Eve dönüş yolunda yalnızdım. Tristan milyon kez beni eve bırakmayı teklif etmiş, bense reddetmiştim. Her şey zaten yeterince berbatken, bir de onunla aynı arabanın içinde duramazdım.

Şimdi ise düşüncelerimle baş başa, boş sokakta yürüyordum.

Demek istediğim, hem onun yanında durup hem ona istediğim gibi dokunamamak korkunç bir şeydi. Hafif sarı, kirli sakallarında parmaklarımı gezdirmek, ve elimin altındaki yumuşak yanağını hissedebilmek istiyordum. Hislerim artık açıkça belirgindi. Ondan hoşlanmaktan fazlasını yapıyordum ve onun benim gibi düşünmediğine emindim.

Biz bu şeyin en başında birbirimize bir takım sözler vermiştik. Erkeklerle konuşmayacaktım, yalnızca onaylanan kıyafetler, öpüşme yok ve... Ve âşık olmayacaktık. İşte sorun buradaydı. Büyük bir kuralı çiğniyordum ve o bunu bilmiyordu.

Ona âşık oluyordum. Bu kural çiğnendiği taktirde, diğer kurallara boyun eğmek de zorlaşıyordu benim için. Sabah ona hâlâ beni öpmek isteyip istemediğini sormuştum. Çünkü, lanet olsun, ben istiyordum. Cehennemde yanacağımı biliyordum, fakat o dudakların tadına bakmadan ölmek istemiyordum. Öpüşürken, dudaklarımda gülümsemesini hissetmek ve aynı şekilde gülümsemek istiyordum.

Hızlıca içeri girdim ve kapıyı sertçe çarpıp arkamdan kapattım. Kendimi kapının ardına yasladığım sırada, göğsüm hızla inip kalkıyordu. Bunu düşünmenin, bunu düşünüp asla gerçekleşmeyeceğini bilmenin vücudumda yarattığı his işte tam olarak buydu. Kalbim adeta kanatlanıyordu.

Kendimi toparlamak için hızlıca mutfağa koştum ve bir bardak alıp musluktan su doldurdum. Soğuk suyu içerken, Esther ve Michael'ın evde olmadıklarını anlamam uzun sürmemişti. Yine. Merak ediyordum da, yeni bir eve falan mı taşınmışlardı?

Saate baktığımda, öğleyi geçtiğini gördüm. Bu yüzden çeketimin -Tristan'ın çeketi- cebinden telefonumu çıkarıp Amy'ye kısa bir mesaj attım.

Bana bu gece burada kalmak istediğini, uzun zamandır kız kıza takılmadığımızı söylediğinde, ona asla hayır diyemezdim. Ucunda Tristan'ı öpme fırsatını kaçıracak olsam da. O benim en yakın dostumdu ve kesinlikle uzun zamandır yalnız kalamıyorduk.

Amy'yi beklerken dondurma yemeye karar vermiştim. Buzdolabından koca bir kutu meyan köklü dondurma ve bir de kaşık alıp salondaki koltuğa gömüldüm. Telefonum ise yine beni rahat bırakmayacak şekilde titreyip duruyordu. Ekranı kaydırıp mesajlara baktım:

Evans: Heyyyy

Evans: İki kişilik ezik partiniz başladı mı

Evans: Yoksa oraya gelmemi ve biraz takılmamızı ister misin ;;;;););)

Göz devirdim.

Ben: Hayır, saol

Ben: Amy'yi bekliyorum

Evans: Sadece şakaydı, karnın nasıl

Ben: Dondurma yiyorum, sanırım daha iyiyim

Evans: Sen delirdin mi!1!!!1!1 Annem kendini sıcak tutman gerektiğinden bahsediyor ve sen dondurma yiyorsun

Ben: Canım çekiyordu

Evans: Canın neden hiçbir zaman başka şeyler çekmiyor ;;;;););););)

Ben: Şu suratı atmayı kesecek misin

Evans: Hayır ;;;);););)

Ben: O hâlde adını Piç Surat olarak değiştireceğim

Bad Bed Friends // EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin