Bad Bed Friends // Evans

Bad Bed Friends 6: Rule #3

Biyoloji sınavına hazırlanmam gerekiyordu. Bay Hood Pazartesi günü sınav yapacağını söylemişti ve son konulara pek yoğunlaşabildiğim söylenemezdi. Maalesef artık biyoloji eşi olarak Tristan Evans denen baş belasına sahiptim.

Ve, uhm... Sanırım Tristan ders çalışma kelimesi hakkında pek bir bilgiye sahip değildi. Beni aramıştı ve ona bunu söylediğimde, kabul etmemişti. Bazen çileden çıkarıcı olabiliyordu; özellikle de istediğim bir şeye itiraz ettiği zamanlarda.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordu, elleri göbeğimin üzerinde birleşmiş, bacakları ise benimkilerin yanlarına uzatılmış bir hâldeyken.

Beni ağaçlar, çimenler ve çiçeklerle kaplı bu doğal yere getirmişti. Kuş sesleri kulaklarımıza ulaşıyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse, Tristan'ın kuş seslerinden çok Calvin Harris'in yaptığı gibi seslerden hoşlandığını düşünüyordum.

Derin bir nefes aldım ve sırtımı göğsüne iyice yasladım."Düşündüğüm şey biyoloji sınavı," dedim düz bir sesle. Bu onun sıkkın bir nefes vermesine sebep oldu."Üzgünüm, Bay Zengin Evans, fakat benim sizinki gibi ders çalışmadığımda bile sınıf atlayabileceğim, kendime ait bir okulum yok."

Parmakları kısa tişörtümün altından göbeğime dokunuyordu."Aslında, yatak arkadaşım olduğun için sana bir şeyler ayarlayabilirim bence..."

Hayret dolu bir yüz ifadesiyle ellerinden kurtuldum ve geri çekilip ona doğru döndüm."Ciddi misin?" diye sordum. Sırıtarak üzerine oturduğumuz çimlerle oynaması bile sinirimi bozuyordu."Nasıl bu kadar rahat olabildiğini anlayamıyorum, Tristan."

"Bak," dedi sırtını geriye doğru yaslayarak."Okuldaki kimse senin benimle olduğunu bilmiyor. Ailem için seni sevgilim olarak tanıtacağım, hatta belki nişanlanırız. Öğretmenlerin şüphe kaynağı olabiliriz ama, hey, kimse akıllı Katy'den şüphelenmez ki zaten."

Kaşlarım şaşkınlık ile yukarı kalkarken, bu yaşanan ironi bende gülme dürtüsü uyandırıyordu."Sen nişanlanırız mı dedin?"

Gözlerini yummuştu ve alt dudağını ısırıyordu. Çimlere uzandığı için elimle göbeğine dokundum ve bir cevap vermesi için tişörtünü sertçe çekiştirdim."Evet, öyle söyledim. Fakat, bilmiyorum. Sadece önümüzdeki yılların da garantisini almamızı istiyorum."

Bu bir saniyeliğine duraksamama sebep olurken, "Önümüzdeki yıllar mı?" diye sordum."Yani bu lisede kalacak bir şey olmayacak mı diyorsun?"

Eliyle elimi tuttu ve başını yana yatırarak bana doğru baktı."En azından ikimizin de ciddi bir ilişkisi oluncaya dek bunu devam ettiririz diye düşünüyordum. Biliyorum, bu senin için verilmesi gereken erken bir karar fakat... Her neyse, bu konu hakkında daha sonra konuşmalıyız."

"Sana liseden sonra ihtiyacım kalmazsa ne olacak peki?" diye sordum. Yüzündeki çözemediğim ifade gerçekten tuhaftı."Yani, bilirsin, liseden sonra sana ve okuluna pek ihtiyacım olmayacak."

Hızlıca doğrulduğunda hafifçe geriye sürtünme gereği duydum fakat beni belimden tuttu ve çimenlerin üzerine uzanmamı sağladı. Üzerime ağırlığını vermeden çıkmıştı ve yüz hizalarımız sabitti."Bunun için endişelenme," dedi burnunu boynuma sürterken. Ellerimi omuzlarını yerleştirme ihtiyacı hissettim."İnan bana, ihtiyacın olacak."

Dudakları ve diliyle boynuma işkenceler uygulamaya giriştiğinde, onu durdurdum. Elimi göğsüne yerleştirdim ve bana bakmasını sağladım."Bir şey sormak istiyorum." Devam etmem için başıyla işaret verdiğinde, parmaklarımı tişörtünün yaka kısmında dolandırdım."Sadece... Merak ediyordum da, bana bu tür şeyleri yaparken sen de benim kadar... Uhm, bunları yaparken benim gibi hissediyor musun?"