ATEŞ

793 46 3
                                    

Elsa'nın ağzından...........

Gözlerimi açtığımda canımı yakan ışıkla tekrar kapatitım.

Başım ağrıyordu.Bedenimi hareketettirmekte zorlanıyordum.

Beynim tekrardan anıların istilasına uğradı.

Birbiriyle uyuşmayan anılar.Jack'in beni öldürmeye çalıştığındaki anılar neden bu kadar birbiriyle uyumsuz ki?

Ben ne gördüğümü biliyorum,o beni öldürmeye çalıştı.

Ama neden?Bu soru beynimde döndükçe canım yanıyor.

Tıpkı o çocuk gibi......

Çocuk!!

Aklıma gelen şeyle kalkmak için ani bir hamle yaptım ama karnıma sonrada vücuduma yayılan keskin acıyla yere yığıldım tekrar.

-Ahhh.

-P.....prenses.

Duyduğum sesi benim öfkelenmeme sebep olmuştu.Ben ona bir şey yapmamıştım ki?Benim canımı yakmıştı.

Kolumu sarılan kollarıyla irkildim ve kolumu çekip ona öfkeyle baktım.

-Dokunma bana!

Diye bağırdım yüzüne karşı öfkeyle.Ama onun pişman üzgün ve buğulanan gözleriyle bu öfke acıya dönüştü.

-B..ben Hıccup'u çağırayım.

Diyerek kalktı yanımdan.Onun gidişini izlerken gözümden bir damla yaş süzüldü.

-Ona kötü davranma.

Eugene'nin sesiyle ona döndüm.

-Bana nasıl davranacağımı öğretmeye kalkma.

Dedim.Öfkem hala geçmemişti.Eugene'se bana göz devirmekle yetindi.

-Bilmediğin şeyler var Elsa.Jack o.....

-Bunun hakkında konuşmak istemiyorum.

Düşünmek bile canımı yakarken nasıl konuşabilirim ki?

Yatarak gökyüzüne bakıyordum.Düşünmek istemiyordum.Acı çekmekte öyle ama kimse istediğine kavuşamıyordu.

Gözlerimi sıkıca kapattığımda yanaklarımda hissettiğim ıslaklık göz yaşlarıma aitti.

Kısa sürede onu nasıl bu kadar sevebilmiştim?

Tamam,diğerlerinide seviyordum ama onlar için bu kadar acı çekeceğimi zannetmiyorum.Onun bendeki yerinin farklı olması ilk başlarda,onu sevdiğimi farketmeden önceleri çok hoşuma gidiyordu.Fakat şimdi geriye birtek acı kaldı.

Her seferinde olduğu gibi.

Yine kendimi düşüncelerimle hapsetmiştim.O küçük kızken kurduğum hayallerin bir kısmı gerçekleşmişti.

Kardeşimle mutlu bir hayata sahiptim.Ama bunu kendi ellerimlerimle itmiştim.

Küçükken tıpkı masallarda olduğu gibi bir prensin gelip beni kurtaracağını düşünürdüm.Ve masum hayaller kurardım.

Birisinin gözlerinde bulacağım huzuru düşünüp hayal kurardım hep.Ama artık bu hayallerim suya mı düştü ne?

Ama daha ben yüzme bilmezken hayallerim nasıl kurtulacak ki?

Aklımda dolanan sorular gözyaşlarımın akmasına sebep oluyordu.

Tamam bu kadar yeter!Neden hep üzülen benim?

KARANLIĞIN BUZUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin