PLAN

464 35 10
                                    

Rapunzel'in ağzından......

Notu okuduktan sonra yarım saat geçmişti.

Ben şoktaydım hala ve beynimdeki milyonlarca soruyla ilgileniyorudum.

Abim nasıl?O iyi mi?Şerefsiz canını yakıyor mudur?Onu nasıl kurtaracağım?

Ve en önemli kilit soru.

Şimdi ne olacak?

Hayvanlar ve ejderhalar bile ortamdaki gerginlikten etkilenmişlerdi.Kıpır kıpır olan Pascal bile taş misali kıpırdamıyordu boynumda.

Dişsizse meydan okuyordu adeta bu ortama herkese ayrı ayrı şaklabanlıklar yapıyordu.Fakat kimsenin mimik oynatacak hali bile yoktu.

Dirseklerimi dizlerime koyup ellerimle yüzümü kapattım.

Yine akmaya başlayan göz yaşlarımı sildim.Uzun şaçlarım yüzü ve neredeyse beni tamamen gizliyordu.

Şuan tek ihtiyacım biraz sevgiydi.Yoksa kalbim parçalanacak artık.

Başka şeyler düşünsem işe yarar mıydı bu duygunun gitmesi için?

Mesela ne olabilir ki?

Flynn Rider!

Ahh hayır o olmaz o beni daha da sıkar.

Kalbim gerçektende dahada sıkıştı.Beni o salağa çeken nedir bilmiyorum ama olsun,bu his çok güzeldi.

Yinede bu his uyandığımdan beri başka bir şey olmuştu.Artık acı veriyordu çünkü Eugene suratıma bile bakmıyordu.

Eski düşmanım ve şimdiki en yakın arkadaşım yüzüme bile bakmıyordu.Gözleri beni hiç bulmuyordu.Bana bakmasını istiyordum,benle konuşmasını.

Eskiden düşman olduğumuz zamanlarda benle konuşmak için attığı kırk taklayı şimdide atsın istiyorum.

Dost olduğumuzda yaptığı gibi hareketleri ve egosuyla beni eğlendirsin,en azından denemesini istiyorum.

Yoksa biraz daha yüzüme bakmassa eskisi onu süründürürüm.

Geberesice.

Kalbim neden bu umursuyor bilmiyorum ama canımı çok sıkıyordu işte.

Alışmış bana olan o bakışlara.Hiç anlamını çözemesemde o gizemli ve muhteşem bakışlar hayatıma girmişti.Şimdide defolup gitmişti.

Lanet olasıca.

Tepemdeki ağaçtan hışırtılar gelince kafamı yavaşça sesin geldiği sol tarafa baktım.

Dişsiz ağaçta baş aşağı sarkmıştı.

Önce gülerek ileri baktı sonra bana döndü ve beni yaladı.

Dişsizi çok seviyordum oda beni.Gülümsedim ama ne kadar içten olmasını istesemde buruktu gülümsemem.

Düşüncelerim derdimi ikiye katlamıştı.Dişsiz aşağı atlayıp önümde bir kedi gibi oturdu.

Bana bakıyordu dikkatlice.Bu muydu şimdi insanların deli gibi korktuğu gecenin öfkesi?!

Daha hiç dişsizin öfkeli halini görmemiştim veya savaşırken ama korkutucu olacağını.

Tabi daha önce dişsizle çatışmaya girmiştik ama o zaman dişsizi incelemek hiç aklımda değildi o yüzden bilmiyorum korkutucu tarafını ve hala bir korkutucu tarafı olduğundan şüpheliyim.

Dişsizin boynunu okşadım oda mırıldandı.

-Şimdi ne olacak dostum?Neden kimse konuşmuyor?Bir şey yapmamaları gerçekten çok sinir bozuyor?

KARANLIĞIN BUZUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin