SAVAŞ-2

351 30 15
                                    

Jack'in ağzından.......

Hero ve kız gitmişti ama onun için yada kız için endişelenmiyordum Hero ne yapması gerekildiğini çok iyi bilirdi.

Bense ne yapmam gerektiğini bilemiyordum.Karşımdaki adamı nasıl öldürebilirdim?

İçimi yakan bu ateşte neydi?Tıpkı kardeşimi benden aldığı zaman ki gibi yanıyordu içim,hatta daha fazla.Gerçekten gitmiş olabilir miydi?Yalnız bir adam mıydım artık?Yıldız mı olmuştu oda yoksa?

Kalbimi hiç olmadığından daha hızlı atarak öldürücü sessizliği yarıyordu.

Prensesimin bedeni arkamdaki duvarın dibinde haretsiz yattığını biliyordum ama dönüp bakamıyordum ona yinede beynim her an kararan gökyüzünü gösteriyordu bana inat.

Kapatmıştı gözlerini,başı usulca sağa düşmüştü,bendeni acıya tepki vermiyordu,seslenişlerimi feryatlarımı duymuyordu.

Gerçek bu muydu?Gitmişti değil mi?Umutta mı yoktu hiç?Yoktu işte.Benden nefret ederken kapadı gözleri.

Saniyeler neden bu kadar yavaş ve acı doluydu.

Bağırarak söylüyordum onu sevdiğimi,onsuz yaşayamayacağımı ama o sadece ifadesizce bakıyordu.En ufak bir duygu yoktu hatta bana bile bakmıyordu kapanan gözleri çok uzaklarda gibiydi.

-Tek başımıza kaldık Jack.Seni öldürmek için ne kadarda güzel zaman değil mi?

-Korkak herif Hero'dan korkuyorsun değil mi?Yapabilecekleri seni korkutuyor.

Yüzü gerildi bir anlığına fakat toparladı kendini.

-Ben buna çıkar sağlamak diyorum sizin gibi salakça bu kadar güçlü birini karşıma almam ama kız onu derinden yaralayacak kızın işini birinceye kadar kız onu ruhen çökertecek o zamanda karşıma çıksa bile onu böcek gibi ezeceğim tıpkı sana yapacağım gibi.

Aramızda mesafe vardı ve birimize karşı çok temkinli davranıyorduk her atakta savunmaya geçebilmemiz lazımdı.

İşaret parmağımı havaya kaldırıp iki yana salladım.

-Cık cık. Öyle bir şey olmayacak kızda bizim yanımıza gelecek ve acı çeken sen olacaksın.Tabi içeride bir yerde kıralacak veya oynanacak bir duygu var mı bu tartışılır tabi.

Gözleri donarak derinleşti.Bense şaşkınlığa kapılmıştım yoksa gerçekten canını yakabileceğimiz bir şey var mıydı?

-Sen bunları düşünme asıl önemli olan buradaki kaybedenin kim olduğu ve ben senden prensesini aldım.Hayatını aldım ve sen hala konuşuyorsun.

Bu sefer sinirlenen bendim ve hızlanarak gittim yanına yurmuk atacakken koluyla benim kolumu yukarı itti.

Hızla yukarıdaki kolumu onun koluyla birlikte aşağı indirerek koluna tekme attım.

Daha hızlı vurup kolunu kırabilirdim ama bedenim sandığımdan da güçsüz bir haldeydi.

Diğer eliyle beni iktirdi bende geri sendeledim hemen ardından yüzüme yediğim yumrukla başım sola düştü.

Fakat durmadan sol elimle bende gerinip yumruk attım ona oda geriledi ama gerilerken yanmış olan bileğimide sıkıca kavradı.

Ani acıyla ağzımdan bir ses yükseldi ve yüzüm acıyla şekil aldı.Oda bunu fark edince dahada sıkmaya başladı bileğimi.

Sıkarken elinde siyah dumanlar dönüyordu.Gücünü kullanarak sıkıyordu ve birazdan bileğim kırabilirdi ama bir şey yapamıyor yanma acısı tüm bedenimi kaplıyordu.

KARANLIĞIN BUZUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin