KARANLIĞIN BUZU

SAVAŞ-1

Hero'nun ağzından.....

Şafak sökmeye başlamıştı herkes hazırdı.Biniciler ejderhalarında aşağıda işareti bekliyorlardı.İçeri girecek grup ise arkamdaydı bende onlara bir kez daha baktım ve tepeyenin en ucuna çıktım.

-Başlıyoruz!

Dedim ve gözlerimi kapatıp odaklandım.Önce her bir taşı ayrı ayrı hissettim beynimde sonra taşların birbirinden ayırdım.Bunları zihnimde yapmama rağmen gerçektede ayrılyordu sarsıntıyı hissedebiliyordum.

Sonrasında her taşı büyük yaratıklara dönüştürdüm.Hepsi Baymax'e benziyordu ama onun iki katı büyüklüğündeydi.

En sonunda gözlerimi açtım başarmıştım şatonun surları yok olmuş yerine kaya canavarlar gelmiş askerlere saldırıyorlardı.

Benimse başım dönmüştü dengemi kaybedecekken geri adım atarak dengemi sağlamıştım ve aşağı atladım.

Yere oturup gözlerimi kapayarak başımı geriye yasladım.Eugene'nin sesliyle gözlerimi açıp ona baktım.

-İyi misin?Burnun kanıyor.

-İyiyim merak edilecek bişey yok başlıyoruz haydi.

Dedikten sonra elimi burnuma atıp akan kanı sildim.Gerçekten önemli birşey yoktu.

Merida ıslık çalarak diğerlerine işaret verdi ve tüm ejderhalar havalandı.Dişsizde onlarla beraberdi ama Hıccup Merida'yla içeri girip mahsenleri hallettikten sonra çıkacaktı dışarıya.

Baymax'i çıkarıp yere koydum ve onuda büyük haline getirdim.

Kafama kask yerleştirip yüzümü camla kapladım siyah bir cam.Ben dışarıyı görecektim ama onlar keni siyah bir yüz olarak görecekti.

Ben Baymax'in üstüne çıkarken Rapunzel diğerlerinin altında sarı birer daire oluşturarak daireler sayesinde havalandılar.

-Garip bir uçuş tarzı,sanırım buna alışabilirim.

Dedi Hıccup gergin havayı dağıtmak istercesine ama başarılı olamadı.

Ejderhalar saldırıya başlamışlardı bile kaya canavarlarsa hareket eden ne varsa saldırıyorlardı.

Biz ilk önce bizde kaya canavarların yanına indik ve saldırıya başlamıştık.

Hıccup silahlarıyla savaşıyordu yaklaşan olursa ya zehirli yada dikenli sarmalışlarla onları durdurup eziyordu.

Merida ise oklarıyla herşeyi hallediyordu çoğu kişiyi tam göğsünün ortasından vuruyordu sonraysa göğüslerine batmış olan oklar rüzgarla havalanıyor ve sadağa geri yerleşiyordu.İyi bir geri dönüşüm.

Rapunzel ve Eugene bakacakken biri elindeki asayla Merida'nın boğazını yakalamıştı arkadan ve onu boğuyordu.

Ona yardım edecek Merida kendi etrafında oluşturduğu hortumla adamı canavarlardan birinin önüne atmıştı.

Etrafa baktığımdaysa yeteri kadar fazla canavar olmadığını düşündüm.

-Baymax beni koru.

Dedim ve yüzümü bize en yakın olan tepeye çevirdim.Yine aynı şeyleri zihnimde tekrarladıktan sonra gözlerimi açtım.Bir kaç saniye bulanık görsemde daha sonra tepenin yok olduğunu ve yüzlerce canavarın bize doğru geldiğini gördüm.

Başım dönüyordu ama bu halde bunu umursayacak değildim.

Bu seferde ikinci adıma geçiyorduk herkesin zihnine seslendim.