Keyifli Okumalar Dilerim✨
Bir zamanlar evlilik hayallerimi süsleyen bir adam vardı. Onu öylesine sevmiştim ki bir gün beni bırakıp gideceğini hiç düşünmemiştim. Belki olumsuz ihtimalleri düşünsem şuan çok daha kolay atlatmış olurdum ancak hayır, ömrümü adadığım adam ömrümü ömrüne katıp bana koca bir hiç bırakmıştı. Yalnız kaldığım her saniye aklıma gelip mantığımı yaralayan bu gerçek artık katlanılamazdı. Daha kötüsü ise Alaz gibi bir adamın kölesi olmaktı. Ona ne yaptığımı bilmiyordum ancak insanlara eziyet etmeyi seven bir psikopat değildi o bundan da öteydi. Sadist kelimesi ise tamamen yetersiz kalıyordu. Tuhaf ve anlaşılması güç bir adamdı. Onunla karşılaştığım gün büyük bir belaya bulaştığımı biliyordum. Elinde silah olan biri elbette ki beni oradan sağ çıkarmayacaktı değil mi? Peki ben neden ona sebepsizce güvenerek oradan çıkacağıma inanmıştım?
Derin bir nefesi usulca içime çekerek yutkundum ve kendime geldim. Karşımdaki kadına kaşlarımı çatarak baktığımda bir suçu olmadığını anlatmak ister gibi başını iki yana salladı,
"Sanırım, Alaz Bey bundan size bahsetmedi?"
"Bahsetmedi" diyerek çıkıştım bahsetse böyle mi tepki veririm dememek için kendimi zor tuttum. Duyduğum ayak sesiyle arkama döndüm ve Alaz'ın merdivenlerden iniyor olduğunu gördüm.
"Elif dosyayı Esila'ya ver." dediğinde dişlerimi birbirine geçirdim.
"Bundan haberim yoktu Alaz?" dedim sorarcasına
"Artık var."
Dönüp adının Elif olduğunu öğrendiğim kadından dosyayı aldım, bana üzülür gibi oldu fakat kendini hemen toparladı. Alaz'ın beni burada zorla tuttuğunu bildiğine yemin edebilirdim.
"Gidebilirsin."
Alaz'ın emri üzerine kadın başını eğerek yanımızdan ayrıldığında sertçe yutkundum.
"Mutfağa geçelim." dedi Alaz ve önden yürümeye başladı.
Kararsız adımlarım mutfağa yönelirken Alaz'ın geniş omuzlarına baktım. Zayıf olsa da uzundu ve omuzları genişti. Mutfağa geldiğimizde masaya yöneldi bir sandalyeyi kendine doğru çekerken konuştu,
"Çay istiyorum, ocağın üstündeki dolapta bardak var."
Dosyayı düzgünce masaya bırakıp dolaptan bir çay bardağı aldım ardından duraksayıp Alaz'a döndüm ve zaten beni izliyor olduğunu fark ettim.
"Kupa mı ? Çay---"
"Çay bardağı, adı üzerinde köle 'çay' bardağı" dediğinde gözlerimi devirdim.
"Bana gözlerini devirme, sakın." dediğinde tekrar dolaba dönerek gözlerimi devirdim.
"Üçüncüde affetmeyeceğim."
Şaşkınca bir süre karşı duvarı izledikten sonra çayı koyup alt çekmecelerden birini açtım.
"Şey...çay kaşıkları nerde?" dediğimde,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA ADAM [BİTTİ]
General Fiction"Neden buradasınız ?"dedim tekrar ve sakin sakin elimi çantamın içerisine doğru hareketlendirdim. "Birisini öldürmek için gelmiştim." dediğinde sertçe yutkundum, elim hemen çantamın içerisinde durdu ve donup kaldım. Gözleri ağır ağır gözlerimden düş...