18 ❦ Umudun Sönen Yıldızları

13.5K 708 125
                                    

Keyifli Okumalar Dilerim✨

Alaz'ın yüzüne şaşkınca bakarken içimdeki gururlu kadın bana hoş olmayan gözlerle bakıyordu. Kendi isteğimle gerçekleşen bir olay değilken beni suçlamaya hakkı yoktu. Alaz başına buyruk bir adamdı bunu oda biliyordu. İçimdeki kadınla bakışmayı kesip bulunduğum ortama döndüğümde Alaz'ın umursamaz bir tavırla karşımda öylece dikildiğini gördüm.

"Beni neden öpüyorsun?" dedim sesindeki iğrenmeye engel olamayarak.

"Çünkü öyle istiyorum." dediğinde sertçe yutkundum. İstediği her şeyi yapamayacağını ona kimse öğretmemiş miydi?

"Başkasını seven bir kadını mı öpmek istiyorsun?"

Yüzü memnuniyetsizliğin çamuruyla bulandı, şimdi çok daha kötü ve yabancı bakıyordu gözlerime. Bir gerçek ne kadar çıplak olursa o kadar korkutucu ve itici olurdu fakat ne kadar çabalarsam çabalayayım Ares'e olan sevgimin son kırıntısını bir türlü silip atamıyordum.

"Başkasını seven kadın? Tacizci, tecavüzcü bir adamı seven demek istedin herhalde?" dediğinde güler gibi bir ses çıkarıp, alaylı bakışlarımı odada gezdirdim. Öfkemin zehri damarlarımda çalkalanırken buhran dolu bir nefes dudaklarımdaki çatlaklara doldu.

"Senin farkın ne? Hamileyim hem de senden. Sen bana dokunmadın diye farklı olduğunu mu zannediyorsun?" dediğimde bıkkın bir nefes aldı, en az onun kadar ben de bıkkındım. İkimizde birbirimizden bıkmışken ve hoşlanmıyorken neden hala aynı çatı altındaydık? Ödeşmemiş miydik?

"Sana onu aldırabiliriz dedim, istemedin. Ayrıca ben bunu sana intikam uğruna yaptım."

"Aldırmak? İntikam? Bir bireyden, bir bebekten bahsediyoruz ve sen bana bunları söylüyorsun hala. Gerçekten inanılmaz bir adamsın."

Başımı iki yana salladım.

"Seni Ares gibi hamile bırakmadım en azından!" dediğinde benim kontrolümde olmayan bir tokat, sağ yanağıyla buluştu ve etin ete çarptığında çıkardığı o ses kulak sağır edici bir şekilde odada yankılandı.

"Ben de babanı bilerek öldürebilirdim, Sare'yi öldürebilirdim, seni öldürebilirdim." dedim daha kötüsüne örnek vererek.

"Suçunu daha kötü bir suçla örtmeye çalışma Alaz. Çünkü olmuyor, elindeki bahanelerin paramparça ve sen kocaman bir gerçeği örtmeye çalışıyorsun."

Bana hiçbir şey dememişim gibi baktı, boş bakışlarının içine herhangi bir duygunun dolmasını diledim. Öfke, kabulleniş, nefret, pişmanlık ama bu boş bakışlar saniyeler boyunca devam etti.

"O ilacı ben koymadım Alaz." dediğimde tek kaşını kendinden çok emin bir şekilde kaldırdı.

"Ne yalan mı söylüyorum?" dedim sinirle neyin imasıydı bu? Bunca acıyı çektikten ve hamile kaldıktan sonra cinayet işlesem itiraf etmez miyim sanıyordu?

Telefonunu çıkarırken kirpiklerime tutunan korku dudaklarıma düştü ve Erdenay'a bir şey yapacağı korkusu bileklerime oturdu.

HASTA ADAM [BİTTİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin