"Hiçbir şeyden asla vazgeçme, vazgeçenler kaybedenlerdir." -Abraham Lincoln
Keyifli Okumalar Dilerim ✨
Selim bana şaşkınca bakarken sertçe yutkundum. Benim Ares'le evlenmemi bekliyor olduğunu biliyordum ben de onunla evlenmeyi bekliyordum ama ona açıklama yapamazdım.
"Onu burada ameliyat edemem."
"Selim ne tür pisliklere karıştığını biliyorum. Şimdi kurtar onu hastaneye gidemeyiz." dediğimde derin bir nefes aldı. Alaz'ın dahi haberi olmadan arabadan alıp belime sıkıştırdığım silahı çıkarıp ona yönelttim.
"Hemen." dediğimde şarjörün boş olduğundan bir haber olan Selim endişeyle ellerini kaldırdı ve korkuyla konuştu,
"Tamam sakin ol. Sen böyle bir kadın değildin elinde silahlar falan. Ne oldu sana böyle?" dediğinde tepkisizce suratına baktım ve harekete geçmesi için uyarıcı bir bakış attım. O hızla odasına yönelirken istemsizce gülmeye başladım, kahretsin ki onu korkutmak beni keyiflendirmişti yoksa Alaz da beni korkutunca mı böyle hissediyordu? Sevmediğin birisini korkutmak böyle bir histi demek.
Gözlerim Alaz'la buluştuğunda beni izliyor olduğunu gördüm. Utanarak gülmeyi kestim ve tekli koltuklardan cam kenarında olana oturdum. Az önceki halimden eser kalmazken suratım asıldı ve Alaz'la gerçekten evlendiğimi tamamıyla fark ettim. Onu hemen nasıl kabullenmiştim? İçimdeki savaşçı incinmiş bir gururla karşıma geçti. Zorla onunla evlenmiştim ve şimdi ondan kocam diye bahsedebiliyordum. Selim elinde birkaç malzemeyle gelirken tereddütle bana baktı.
"Viski var mı?" dediğimde Alaz'ın kaşları çatıldı. Beni içerken gözlemleyememişti sanırım, gerçi ben de sık sık içmiyordum.
"Mutfakta var bir şişe hepsini bitirme sakın keş gibi, gerçi fazla sert o kadar içemezsin." dediğinde gözlerimi devirdim. Bütün erkeklerin hakkımda bir fikri vardı hepsini vurup kaçsam ne olurdu ki?
"Dışarda bekleyeceğim, işin bitince bana haber ver onu uyutma, lokal anestezi uygula. Çok fazla sigara içiyor bünyesi tam olarak ne halde bilemiyorum." dediğimde bir şey demedi ve Alaz'a yöneldi.
"Ares'ten ayrıldığından haberim yoktu." dediğinde olduğum yere çakıldım ve boğazımdaki yumruyu hissettim. Alaz'ın gözleri beni bulurken tepkimi merak ettiğini az çok anlamıştım.
"O beni terk etti." dediğimde derin bir nefes aldım "Bizim evliliğimiz," dedim Alaz'la kendimi kast ederek "..bilirsin işte mantık evliliği. Malum artık yaşım gidiyor." dediğimde Selim güldü, bu kadar saçmalamaya başkası da olsa gülerdi.
"Ares'in seni aldattığını çok geç öğrendin. Neredeyse bütün hastane biliyordu ve kimse sana söylemedi. Çok garip değil mi? O kadar hemşire neden sen ola ola Ares'e göz koydu sanıyorsun?"
"Ne demek bu? Herkes biliyor muydu? Herkes? Ve hiçbiriniz de çıkıp bana söylemedi?" dediğimde bana döndü ve eldivenlerini taktı. Şimdi ondan daha çok nefret ediyordum.
"Evet hatta onu o gece eve ben bıraktım. Yanındaki sarışın kız çok... uysaldı. Birlikte olacak başka adam mı bulamamıştı?" dediğinde Alaz'ın kız kardeşinden bahsettiğini anlayarak lafını kestim "Umurumda değil anlatmana gerek yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA ADAM [BİTTİ]
Genel Kurgu"Neden buradasınız ?"dedim tekrar ve sakin sakin elimi çantamın içerisine doğru hareketlendirdim. "Birisini öldürmek için gelmiştim." dediğinde sertçe yutkundum, elim hemen çantamın içerisinde durdu ve donup kaldım. Gözleri ağır ağır gözlerimden düş...