5 ❦ Filigran Ruhlu Adam

16.9K 748 146
                                    

"Öyle az uz da sevmedim ben seni, boğazımda ağlamadan önce oluşan o sızıyı defalarca hissedecek kadar çok sevdim." -Kafka

Keyifli Okumalar Dilerim

Öfke ve nefretin zehri ruha bir kez bulaştığında asla arınmıyordu. Yapılan hataların açtığı kesiklerin tenimdeki izleri artarken, güçsüzlüğün yanında getirdiği eziklik beni ayakları altında boğuyordu. Nefret, düşüncelerimi katran karasına bularken umudum saklandığı köşede yaşamını yitirmişti. Gecenin karanlığına sığınırken Erdenay'a kollarımı daha sıkı sardım. Narin vücudu titrerken hıçkırıkları boyun girintimde yok oluyordu.

"Özür dilerim." fısıldadığımda cansız kelimelerim yere döküldü, yaptığım her hatada her kötülükte söylediğim tek şey buydu. Aslında içten gelen bir özrün bile bazen anlamı yoktu. Kız kardeşim benim yüzümden asla unutamayacağı bir şey yaşamıştı ve ben sadece bağırmıştım. Vurulmayı göze alsam bile gücümün yetmediği bir adam korkuyu kontrol ederken ne yapabilirdim ki? Canımdan birinin ruhu utancın balçığına saplanırken ben izlemiştim.

"Özür dilerim, lütfen yüzüme bak." dediğimde üzerindeki battaniyeye daha sıkı sarıldı. Yeşil gözleri, gözlerimi bulurken, irislerine çekilen acının şeritleri bileklerime dolandı ve kendi içimde idam mahkemesine çıkarıldım. Tokmak sesi duyulduğu anda idam edilecek bir mahkûmdum artık.

"Çok korktum," titreyen sesiyle konuştuğunda hıçkırdım.

"Benim suçum, özür dilerim. Seni bulaştırmak istemedim."

Ellerini yanaklarıma koyup burnunu çekti ve çatallaşan sesiyle konuştu,

"Hayır. Bu Alaz'ın suçu. Sen elinden geleni yaptın, iyi yönünden bak, bana gözleri bile değmedi o adam bana hiç bakmadı..."

"Ne demek sana bakmadı, ben..." ne diyeceğimi bilemez halde kekeledim.

"Bana bakmıyordu, arkamdaki aynaya bakıyordu." dediğinde Erdenay'ın biraz önce durduğu yerde arkasında hafif çaprazında kalan aynaya baktım, benim birkaç fotoğrafım asılıydı kenarında ve annemle babamın.

"Sadece çok utandım, önemli değil abla. Sana bir şey yapacak diye korktum. Zaten normalde de denize bikiniyle giriyorum onun gibiydi."

Teselliler... Bazen en güçlü teselliler bile ruha ulaşamıyordu. Açılan yaralara merhem olamıyordu. Hele ki konu Alaz'a gidiyorsa hiçbir şey yaralı ruhumu iyileştiremiyordu. Kız kardeşimin kendini avutmaya çalıştığını görmek beni daha da yaralarken saçlarını okşadım ve sesli bir şekilde burnumu çektim.

"Ondan nefret ediyorum." diye mırıldandım, artık ondan tamamen nefret ediyordum.Düşüncelerim bana gülerken çaresizliğin verdiği acı tam oradaydı, onların arasındaydı.

"Peki şimdi ne olacak?" Erdenay beklediğim soruyu sorduğunda yutkundum, bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum.

HASTA ADAM [BİTTİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin