9 ❦ Başka Biri

13.1K 594 54
                                    

Keyifli Okumalar Dilerim ✨

Tam 12 gün 10 saat 16 dakika sonra mahkum edildiğim düğüne hazırlanmıştım.Beyaz bir gelinliğe sarılmış çeşitli boyalarla yüzüm renklendirilmiş acıdan bükülen saçlarım tokalarla öldürülmüş üstlerine duvak dedikleri kefeni örtmüşlerdi. Boyunları kesilen ölü çiçekler avucumdaydı. Gelinliğimin çok kabarık olmayan uzun bir eteği vardı, ince parlak taşlarla bezenmiş olan üst kısmı belimden sonra bollaşıyor ve taşlar belimden aşağı inerken seyrekleşerek yok oluyordu. Havalar çok ısınmadığı için uzun kollu bir gelinlik tercih etmişti Alaz, bilekleri lastikli, taşlarla dolu, balon kollu bir gelinlikti. Aynadaki aksime dolu gözlerle bakarken yaşadığım en büyük acılarımdan birisi buydu.

"Abla.." duyduğum sesle tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Erdenay'ın burada ne işi vardı? Arkamı yavaşça döndüğümde duygularım gözyaşlarımla intihar etti.

"Erdenay..." sesim öylesine sarılmaya muhtaç ve tükenmiş çıkmıştı ki kollarını hızla boynuma doladı ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Kendimi tutmaya çalıştım hıçkıra hıçkıra ağlamamalıydım, bir gün her şey bitecekti ve güzel günler gelecekti. Ben yeniden doktor olacaktım, ihtiyacı olan herkese elimi uzatacaktım. Alaz'ı mahvedecektim. İçimdeki kadın seslice güldü. Bu dediğime inanmıyordu.

Yapacaktım.

"Sen...çok güzel olmuşsun abla.." duraksadı "..ben inanamıyorum."

"Benim seçimim değildi." dediğimde kaşları anlamadığını söylercesine çatıldı.

"Öyle mi? Kimin seçimiydi?"

"Benim." Alaz'ın sesiyle irkildim, kapıdan geçip yanıma geldiğinde bir kaç adım geriledim. Annesinin gelme planları yatmıştı. Düğüne bile gelemiyordu çok mu meşgul bir kadındı?

"Seni buraya kim getirdi amcamda burada mı?" dediğimde dudak büktü.

"Şey aslında halamlar, teyzem burada ve amcam da ama hiç birisi işin aslını bilmiyor. Buraya beni Alaz getirdi." dediğinde inanamayarak ona döndüm.

"Amacın ne senin? Bu da bana eziyetinin farklı bir boyutu mu? Onları nasıl çağırırsın? Bu gerçek bir evlilik bile değil! " dediğimde cevabıyla öfkem bir balon gibi sönüverdi.

"Çocuğumuz olduğunda nasıl açıklayacaksın?" öfkenin yerini alan şaşkınlık ve dehşetle ne diyeceğimi bilemedim.

"N-ne çocuğu?" dediğimde Erdenay'da en az benim kadar şaşkındı.

"Neden haberin yokmuş gibi davranıyorsun? Sözleşmede bile yazıyordu."

Gülmekle ağlamak arasında kaldım. Dalga mı geçiyordu? O sözleşme maddesinin... Ayrılmayacağız derken yoksa...

"Erdenay amcan seni arıyordu." dedi Alaz. Erdenay kolumu sıvazlayıp çıktıktan sonra Alaz bana döndü, gözlerindeki nefret kat kat artarak yerine yerleşti.

"Nefret ettiğin bir adamdan çocuğunun olacak olması nasıl bir his?" dediğinde başımı iki yana salladım.

"Hayır bunu yapamazsın, intikamını bu şekilde alamazsın! Bir çocuktan bahsediyoruz bir oyuncaktan değil." dediğimde kolumu sıkıca tuttuğunda acıyla inledim ve elini itekledim.

HASTA ADAM [BİTTİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin