Merhaba arkadaşlar, Esila'nın dengesizliğini ve Alaz'ın çabucak değişmemesini işlemek istiyorum. Can çıkar huy çıkmaz demişler aslını bu kadar hızlı kaybetmesini istemiyorum o yüzden. Birkaç bölüm sinirlerinize hakim olmanızı rica ediyorum. Teşekkürleeer ^^
Keyifli Okumalar Dilerim✨
Adamın ayaklarını izleyen gözlerim dolarken, kapıyı kendimden beklemediğim bir hızla kapattığımda aynı zamanda Alaz'a da dönmüştüm.
"Bunu yapma," dediğimde yanağımdan bir yaş süzülmüştü, aptal gibi ağlamaya ve yalvarmaya başlamıştım yine. Bunun için kendimden gerçekten nefret ediyordum. Alaz'dan da nefret ediyordum, bana bunu yaşatmayacak bile olsa düşündürüp korkuttuğu için ondan nefret ediyorsun.
Alaz kapıyı açmak için uzandığında kalbim korkuyla tekledi ve içimdeki kadın elindeki kitabı acımadan yere attı.
"Sarıl ona, sevgisini kullan. Huyuna giderek onu parmağında oynatabilirsin. Bu kadar aptal olma."
Gururum karşısına dikildiğinde sertçe yutkundum.
"Ne yani onu kandırmak ve kullanmak için ruhumuzu ve bedenimizi mi harcayalım?"
"Gurur yapmayı kes, bir şey harcamana gerek yok. Sarıl gitsin."
Bu kez içimdeki kadını dinleyerek Alaz'ın bedenine tıpkı dikenli bir ağaca sarılıyor gibi hissetsem de kollarımı sardım.
"Lütfen,"
Alaz'ın sevgime ihtiyacı olduğunu biliyordum ve benimde onun merhametine ihtiyacım vardı, bu yüzen bu anı gerçek saymıyordum.
"Eğer beni gerçekten seviyorsan o kapıyı açma."
Elleri sırtımdaki yerini bulurken gerilen bedenim gevşedi ve derin bir nefes aldım. Yüzünü kararsızca saçlarımın arasına doğru iterken biraz daha sıkı sarıldı, midemdeki kasılma ve saç diplerimdeki yanmaya aldırış etmemeye çalıştım.
"Bana kendi isteğinle sarılıyorsun," dedi hayretler içinde. Hayır sana sırf senden kurtulmak için sarılıyorum Alaz. Bana seni kandırmaktan başka çare bırakmadığın için sarılıyorum.
Senden nefret ediyorum Alaz.
"Evet biliyorum," dediğimde sırtımdaki elleri beni biraz daha kendine çekti. Elinde olsa kaburgalarının içine sokacaktı beni.
Kapının çalmasıyla yeniden diken üstünde hissederken geri çekilerek korkuyla Alaz'ın gözlerine baktım. En başa dönmüştük sanki acımasız bir adam ve korkak bir kadın.
"Alaz,"
Yanaklarımı saran ellerine karşı dudaklarımı birbirine bastırdığımda gülümsedi, zoraki de olsa tüm bunlara katlanmak çok zordu. Bana dokunmasını, bakmasını, söylemesini istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA ADAM [BİTTİ]
General Fiction"Neden buradasınız ?"dedim tekrar ve sakin sakin elimi çantamın içerisine doğru hareketlendirdim. "Birisini öldürmek için gelmiştim." dediğinde sertçe yutkundum, elim hemen çantamın içerisinde durdu ve donup kaldım. Gözleri ağır ağır gözlerimden düş...